Finike İlçesi'nde Gökçeyaka, Alacadağ, Adala, Kızılcık gibi yaylaların da bulunduğu yüzlerce yıllık sedir ve kızılçam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanda 13 taş ocağı faaliyet gösteriyor. Taş ocaklarının sedir ve kızılçamları keserek doğa katliamı yaptığı bu ormanlardaki kıyıma karşı mücadele veren Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Derneği Taş Ocaklarıyla Mücadele Platformu sözcüsü Ali Ulvi Büyüknohutçu'ya, Bartu Mermer firması tarafından 100 bin TL'lik tazminat davası açıldı.
CEZA DAVASINDAN BERAAT ETTİ
Ayrıca Büyüknohutçu hakkında, bölgede ağaçların kesildiği yönündeki demeçleri ve firmanın ormanlık alandaki ağaçları keserek yürüttüğü mermer çıkarma faaliyetlerine ilişkin fotoğraf ve görüntüleri sosyal medyada paylaşması nedeniyle, 'iftira' suçlamasıyla açılan ceza davası, geçen yıl Şubat ayında sonuçlandı. Büyüknohutçu, Bartu Mermer ocağı firmasının 'ticari faaliyetlerini engellediği ve iftira attığı' iddiasıyla açılan davadan beraat etti.
RUHSATI DA İPTAL EDİLDİ
Finike portakalının tehdit altında olduğu, orman ve dağlık alanlarda tahribat oluştuğu, binlerce yıllık sedir ve kızılçamların yok edildiği bölgede, Bartu Mermer adlı firmaya ait işletme ruhsatı ve izni, köylülerin açtığı dava sonucu Antalya 2'nci Bölge İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi.
TAZMİNAT DAVASINI DA KAYBETTİ
Firma, tazminat davasını da kaybetti. Anayasa'nın 56'ncı maddesindeki 'Çevreyi korumak her vatandaşın ödevidir' şeklindeki göreve işaret ederek, "Ben Anayasanın bana verdiği bu ödevi yapıyorum" diye savunma yapan Ali Ulvi Büyüknohutçu'ya açılan 100 bin TL'lik tazminat davası, Antalya 9'uncu İdare Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme, ormanlık alanda ağaç kestiği yönündeki paylaşımları nedeniyle Büyüknohutçu'nun firmayı ticari zarara uğrattığı gerekçesiyle açılan davada, Batu Mermer aleyhine karar verdi.
ÇEVREYE DUYARLI KİŞİLERE CESARET VERECEK
Kararı değerlendiren Büyüknohutçu, Anayasa'nın her vatandaşa olduğu gibi kendisine de verdiği ödevin sürdüğünü belirterek şöyle dedi:
"Bu konuda yürüttüğüm mücadeleyi engellemeyip yıldırmaya, destek veren köylülerin gözünü korkutmaya çalıştılar. Önceki ve bu kararlar Batı Toroslar'da çevre katliamının tescilidir. Yetkililerin bu kararları görmesi ve gereken değerlendirmeleri yapması gerekiyor. Mahkeme kararları paylaşımlarımın doğru olduğu, haklı olduğumu da gösterdi. Sadece Antalya için değil bütün Türkiye için oldukça önemli bir karar. Çünkü insanlar dava açmaktan çekiniyordu. Bu karar çevreye duyarlı birçok kişiye cesaret kaynağı olacak."
FİRMA HAKKINDA İKİ SUÇ DUYURUSU
Firmanın ruhsatının iptal edildiği alanda yaklaşık 20 dönümde sedir ve kızılçam kesimi yapıldığını ve ruhsatının iptal edilmesiyle 100 hektarlık bir alanın kurtarıldığına işaret eden Büyüknohutçu, "Zarar inanılmaz boyutta ve rehabilitasyonu oldukça güç. Orman dokusu tamamen kaybolduğu gibi devasa çukurlar oluşmuş. Bu çukurların yüzeyleri kayalık olduğundan yeniden topraklandırılıp ağaçlandırılması da çok zor olacak. Firmanın terk ettiği alanın halen rehabilitasyonunun yapılmamış olması nedeniyle suç duyurusunda bulunacağız. İkincisi de tazminat davasını kaybetmeleri doğaya verdikleri zararın ispatı ve bu anlamda da bir karşı dava açılacak. Doğaya verdikleri zararın bir bedeli olmalı ve bunun bedelini de ödemeleri gerekiyor. Bununla ilgili de ayrıca bir suç duyurusunda bulunacağız" diye konuştu.
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)