Taburcu uyarısı...

Başkan Muhittin Böcek’in bugün-yarın taburcu edileceği söyleniyor…

Kim söylüyor?..

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Özlenen Özkan, taburcu sinyalini daha önce vermişti,  Böcek’e yakın insanlar ise ‘bugün-yarın’ diyor…

Başkanın hastalığı ile o kadar çok çelişkili bilgi geldi ki, hangisine inanacağımızı şaşırdık.

Buna da inanalım mı, inanmayalım mı bilmiyorum.

Bu bildiğimiz tıp literatüründeki gerçek bir taburcu olayı mı?..

Yoksa?..

Evet, yoksa birileri istiyor diye, alel acele öylesine, kağıt üzerinde yapılacak bir taburcu mu?..

Dün üniversiteden yapılan açıklamaya bakın:

“Başkan solunum cihazından ayrılmıştır.”

Eee, aynı üniversitedeki profesörler,  9 Kasım’da da kameraların karşına geçip aynen şöyle söylemişlerdi:

“Sayın başkanın akciğer fonksiyonları düzelince cihazdan ayrıldı. Kendi solunumuna bırakıldı.”

Demek ki, 9 Kasım’dan sonra ki bir gün, başkan tekrar solunum cihazına bağlandı ve dün yine solunum cihazından çıkarıldı.

Kim üzerine alınırsa alınsın, ister çoluk çocuğu, ister akrabaları, ister yakınları, ister kendine çok yakın bürokratları, ister kendine yakın siyasiler, isterse o koltuğa bir an önce oturmasını bekleyen bazı güç odakları…

Beyler, bayanlar…

Sağlık, öyle birilerinin istediği gibi at oynatacağı bir alan değildir.

Burada bir can söz konusudur.

Seçilmiş bir belediye başkanının canı…

Bu taburcu meselesini bir hukukçu dostumuz ile konuştum.

Çok haklı uyarıları var.

Diyor ki;

“İçişleri Bakanlığı yazısının değerlendirme bölümünde; Muhittin Böcek tekrar görevine başlayana kadar, 17.08.2020 tarihinde başkanvekili olarak yerine atadığı Mehmet Hacıarifoğlu göreve devam eder”

Ve, devam ediyor hukukçu dostumuz:

“Büyükşehir başkanının yerine bakacak başkan vekilini belirleyebilmek için görevinin başında bulunması gerekir. Bu durumda Başkan Böcek'e 12 veya 14 günlük hastalık izni verilip bir günlüğüne göreve dönüp ertesi gün tekrar hastalık izni verilmesi gibi bir durum kanunsuzdur.”

Bu uyarılar çok önemli…

Neden?..

Çok kişinin başı yanabilir de ondan…

Hukukçumuz devam ediyor:

“Zira kanunen SMK (Sonradan Muayene Kaydı) ile izine ayrılmış sayılır ki; bu durum hastalık izni olarak kabul edilir ve görevine dönmemiş olduğu tescillenmiş olur. SMK ile taburcu olmak ‘Salah ile Taburcu Olmak’ anlamına gelmemektedir. Salah (sağlığına tam olarak kavuşmak) ile taburcu olmadığı sürece görevi başında olamayacağı için taburcu edildiği gün görevine sürekli ve kesintisiz başlamadıkça yerine başka birini atayıp Hacıarifoğlu'nun yerine bir başkasını vekil olarak ataması kanunen mümkün olmayıp Başkan Böcek yönüyle ‘Görev suçu’ oluşturur.”

Hastalıkta boğuşan Böcek’e bir de suç işletmeye kalkışırlarsa bu millet onları affetmez…

Bir uyarı da doktorlara geliyor hukukçu dostumuzdan:

“Bir günlüğüne taburcu edip, ertesi gün hastalık izni verecek doktor veya doktor heyeti de görev suçu işler ve Tababet Kanunu’na göre, doktorluk sıfatlarını kullanmayı engelleyebilecek yaptırımlara yol açabilir.”

Yani, ‘Taburcu’ olmanın hukuken geçerli olması için ‘Salah’ ile taburcu olması lazım.

Nedir bu ‘Salah’, hukukçumuzdan öğrenelim:

“Görevine devamlı ve kesintisiz dönmesi anlamına gelen ‘Salah’ ile taburcu edilmedikçe , yapılacak taburcu işlemi SMK ile taburcu anlamına gelir ki; bu durumda hastalık izni devam ediyor sayılır. Sonradan Muayene Kaydı ile taburcu olan bir kimse, izin sonunda yapılacak muayenesinde tam olarak iyileşip görevini sürekli ve kesintisiz yapacağına yönelik kayıt düzenlemedikçe görev başı yapamaz.”

Demek ki, Böcek’in hastaneden çıkması, evinde veya bir otelde tedaviye devam etmesi, ‘Taburcu’ sayılmıyor.

Peki, ‘Sonradan Muayene Kaydı verilmeyip taburcu edilmesi ve akabinde hastalık istirahati verilmesi doktorlar açısından suç mudur?’

Hukukçumuza göre, suçtur…

“Hile ve desise ile görev suçu işleyenlerin suçuna iştirak olarak değerlendiriliyor” diyor hukukçumuz…

Yani, 64 gün entübe ve yaşam destek üniteli tedavi süresi geçirmiş birinin bir günlüğüne iyileşip, ertesi gün, evinde veya bir otelde gerekli tüm donanımlar sağlanarak tedavisine devam edilmesi izahı mümkün olmayan bir olgu oluyormuş.

Peki, Başkan Böcek’in göreve dönmesinde hukuken geçirli taburcu işlemi nedir?..

Onu da sorduk hukukçumuza… İşte söyledikleri:

“Tam teşekküllü bir hastaneden HEYET RAPORU ile GÖREVİNİ TAM VE KESİNTİSİZ YAPAR. SAĞLIĞINA TAM OLARAK KAVUŞMUŞTUR raporu verilmedikçe sayın Böcek görev başı yapamaz. Bir sağlık raporu ile taburcu işlemi yapıldığı taktirde imza sahibi doktorlar görev suçu işlerler. Fer'en doktorluk ünvanlarının ellerinden alınması gündeme gelebilir.”

Yani, ‘Hadi, taburcusun’ demekle iş olmuyor.

Kuralları var.

Tüm bu ayarılara rağmen, yanlış bir iş yaparak, başkanı suçlu duruma düşüren, sağlığını tehlikeye atan vebal altında kalır.

Bu böyle biline…