Meme kanseri, dünyada kanser türleri içerisinde kadınlarda görülme sıklığı açısından ilk sırada yer alıyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de her 5 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşiyor. Her yıl dünyada iki milyondan fazla kadın meme kanserinden etkileniyor. Geç kalınmış tanı, tedavilerin uzamasına neden olup tedavinin başarısını etkileyebiliyor. Bu durumun hastalığın kişi üzerindeki yükünü artırdığı belirtiliyor. Bu kanserler için tarama programlarına katılmak, bu konuda uzman hekimlerle check-up planlaması yapmak hem birey hem de toplum sağlığı için çok önemli görülüyor. Bir diğer önemli noktanın aile ve kişisel risklerin göz önünde tutularak kişiselleştirilmiş tarama programları planlanması olduğu belirtiliyor.
Meme kanseri tiplerinden “Üçlü negatif meme kanseri” hastaları genellikle genç ve sıklıkla ailelerinde meme kanseri öyküsü olan kadınlardan oluşuyor. Hastalığın genç yaştaki kadınlarda, geç evrede teşhis edilmesi ve agresif seyirle ilerlemesi nedeniyle bu alandaki karşılanmamış ihtiyaçlara odaklanılması ve hastaların yenilikçi tedavilere erişiminin sağlanması büyük önem taşıyor. Üçlü negatif meme kanserinin son derece heterojen olması hastalığın tedavisini zorlaştırıyor. Genellikle cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi ile hastalığın kontrol altına alınması hedeflenirken, hastaya sağlanan faydanın iyileştirilmesine yardımcı olacak yeni nesil tedaviler de geliştiriliyor.
KARACA: 25 BİN KADIN MEME KANSERİ TANISI ALIYOR
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Karaca "Meme kanseri her 100 bin kadının yaklaşık 40'ında gözleniyor ve ülkemizde her yıl yaklaşık 25 bin kadın meme kanseri tanısı alıyor. Çoğunlukla erken evrede ve tedavi edilebilir aşamada olmaları bu hastalık için önemli bir özellik olarak görülüyor. Bu nedenle düzenli kontroller ile meme kanserinin erken evrede tanı alabilmesi mümkündür. Uygun tedavi ile tam şifa sağlanabildiğini unutmamak gerekir. Tam şifa sağlanamayan daha ileri veya nüks durumlarında hastalık iyi planlanmış tedavilerle uzun yıllar boyunca kontrol altında tutulabilir" diyor.
Meme kanseri tedavisinde yeni nesil ilaçların tedavide kullanılmaya başlanması ile hem hastalığın tekrar etmesinin önüne geçilmesinde daha başarılı olunuyor hem de tekrar eden hastalıkta yüksek teknoloji ürünü bu ilaçlar ile hayatta kalma sürelerinin anlamlı şekilde uzadığı belirtiliyor.
Doç. Dr. Mustafa Karaca, meme kanserinin 3 farklı tipten oluştuğunu, alt tiplere göre tümör hücresindeki tedavi hedefinin de değiştiğine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Bu durum tedavinin planlamasını bütünüyle etkiliyor. "Hormon pozitif hastalık", "Her-2 pozitif hastalık" ve "Üçlü negatif meme kanseri" bu hastalığın alt tiplerini oluşturuyor. Her alt grubu özel kılan belirgin biyolojik ve klinik özellikler bulunuyor.”
Üçlü negatif meme kanseri, 3 tedavi hedefinin de olmadığı meme kanseri anlamına geldiğine vurgu yapan Doç. Dr. Mustafa Karaca sözlerini şöyle sürdürdü: "Oldukça şiddetli ve saldırgan seyredebilen bu meme kanseri tipine özellikle genç kadınlarda rastlıyoruz. Diğer kanser tiplerine göre daha az görülmesine rağmen, agresif biyolojisi, diğer tiplere göre daha sık nüks (tedaviye rağmen tekrar) etmesi nedeniyle üçlü negatif meme kanseri diğer meme kanseri alt tiplerinden farklılaşıyor."
GENÇ KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Hızlı ilerlemesi ve agresif biyolojisi, nüks etmesi durumunda eldeki tedavilerin hızla tükenmesine neden olabiliyor. Genç hastalarda daha sık gözlenmesi de bu tümör için bir farklılık olarak görülüyor. Klasik tedavilerin sıklıkla yetersiz kaldığı bu hasta grubunda yenilikçi ve yüksek teknoloji tedaviler tercih ediliyor. Üçlü negatif meme kanseri, 50 yaşın altında ve premenopozal kadınlarda daha sık görülüyor. Tanı alan meme kanseri hastalarının bir tıbbi onkoloji uzmanı ve meme cerrahı tarafından birlikte değerlendirilmeleri ve hasta için en uygun tedavinin belirlenmesi gerekiyor. Bazı hasta gruplarında ameliyat öncesi tedavi alınması ile tümörün küçülmesi veya tamamen kaybolması ameliyatın uzun dönem etkilerini ve hastalıksız sağ kalım sürelerini olumlu etkiliyor. Ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası istenen yanıtın alınamadığı hastalara "sistemik tedavi" verilmesi gerekebiliyor. İstenmeyen bir nüks durumunda, hastalığı geriletecek veya yavaşlatacak tedaviler uygulanıyor. Tedavi etkinliğine ve gelişen dirence göre sıralı olarak farklı tedavi seçeneklerinden yararlanılıyor. Tüm bu tedavi seçenekleri hastaya doktoru tarafından açıklanıyor, birlikte verilen kararla tedavi uygulanmaya başlanıyor.
Doç. Dr. Mustafa Karaca "Cerrahi sonrası ilk yıllarda kanserin tekrarını daha sık görüyor olmanın, "Üçlü negatif meme kanseri" tedavisindeki en büyük zorluk olduğunu söylüyor ve "Bu kanser tipinde, diğer kanser tiplerinden farklı olarak kanser hücrelerinde, tedavilerimizde hedeflediğimiz belirteçlerin olmaması tedavi başarısını etkilemiştir. Son yıllarda dünyada ve ülkemizde kullanmaya başladığımız yeni tedaviler hem kanser hücrelerinde yeni belirteçleri hedef haline getirmiş hem de vücudumuzun kendi savunma hücrelerini kullanmaya başlamıştır. Bu durum biz ve hastalarımız için ümit vericidir" diyor.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
||||||||||||
Koç 21 Mart - 20 Nisan
|
||||||||||||
|
||||||||||||
|
||||||||||||