Subaşı, “Gezi olaylarında ihtilal yok, darbe yok gençlerin ne kadar ezildiğini gördük. Baştan masum bir çevre eylemi olarak başladı ama devlet yine silindir gibi ezmiştir" dedi.
Bağımsız aday Hasan Subaşı, Akdeniz Üniversitesi öğrencileriyle Khan Otel'de kahvaltıda bir araya geldi. Subaşı, gençlerle 2 saati aşkın sohbet eden, kendisinin müzik zevkinden başlayan HDP'nin barajı aşıp aşamayacağına uzanan yelpazede soruları yanıtladı.
Hasan Subaşı, Türkiye'de siyasetin tıkanmış ve çözüm üretemez hale geldiğini söyledi. Siyasetin garabetlerle dolu olduğunu savunan Subaşı, “Kenan Evren'i yargıladık, sorguladık ama Anayasası hala başımızın üzerinde bizi yönetiyor, rejimin alt yapısını oluşturuyor" dedi.
Siyasetin özellikle 'Ben farklıyım' diyen guruplar varsa orada tıkandığını belirten Subaşı, şunları söyledi:
“Çünkü siyaset belli kalıplar dışına çıkamıyor. Demokrasiyi içselleştirememiş partiler bunun çözemiyor. Ben 21 yıl önce cemevlerinin Alevilerini ibadet merkezi olduğunu söyledim. Bu amaçla Büyükşehir Belediye başkanlığım döneminde yer tahsisi yaptım. Ama siyaset bunu çözemedi. Partiler, siyasetçiler çözemedi. Alevi yurttaşlarımız hüsrana uğradı ve nihayet Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu konuda Türkiye'yi mahkum etti, cezalandırdı. Ve her yıl yüzlerce kararla mahkumiyetlerimiz devam ediyor. Siyaset demokratikleşmediği, insan haklarıyla donanımı sağlayamadığı için sorunlar devam ediyor."
Siyasetin yaşadığı bu soruna rağmen çözümün yine siyasette olduğunun da altını çizen Subaşı, “Siyaseti kalıplar haline sokmuş, kıt bir demokrasi anlayışı ve insan haklarını dışlayarak çözmeye çalışıyorsak, çözemeyiz" dedi.
Türkiye siyasetinin dar demokrasi kültürüyle sorunlarını çözemeyeceğini belirten Hasan Subaşı, “Siyaseti zararlı faaliyet diye gençlerden kadınlardan uzak tutamayız. Siyaset hepimizin geleceğidir. Siyaset her alanda vardır. Gençleri uzak tutarak, 'Siyasete girmeyin, uzak kalın' demekle hiçbir yere varamayız" diye konuştu.
Gençlerin sahip oldukları en önemli özelliğin ezberlere sahip olmaması olduğunu kaydeden Subaşı, şöyle konuştu:
“Gençler ezberci değil. Sonuçta ben gençlerin siyasete yakın olmasını hep diledim. Gençlerin çok uzak olduğunu da gördüm. Haklılar da. Gençlik ne zaman siyasete yaklaştıysa devlet tarafından ezildi. Gezi olaylarında ihtilal yok, darbe yok gençlerin ne kadar ezildiğini gördük. Öylesine şiddet uygulandı ki her türlü faaliyete açık alan haline geldi. Baştan masum bir çevre eylemi olarak başladı ama devlet yine silindir gibi ezmiştir. Onun travması o gün orada bulunan gençler uzun yıllar yaşayacaktır. Demokrasi kültürü içinde şiddet uygulanmadan her şey çözülebilir. 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel 'Yollar yürümekle aşınmaz' dediğinde bir hoşgörü örneğini göstermişti. O söz çeşitli yollarla kendini ifade biçimine gösterilen bir hoşgörüyü ifade ediyordu."
Emre BAYLAN/ANTALYA, (DHA) -