Sağlıkta reform diye bin yataklı hastaneler yapıldı. "Hasta garantisi" verildi. Halkın bir şekilde "hasta" olacağı garanti edildi. Büyük rakamlarla yıllar sürecek bir ödeme sağlandı. Ulaşımda reform adıyla "geçiş ücreti garantili" köprüler, yollar yapıldı. Arabası olmayan ve hiç bir zaman o köprüden, o yoldan geçmeyecek yoksul insanların sırtına borç bırakıldı. Osmangazi Köprüsü maliyeti kadar ödeme halkın sırtına yüklendi. Üç yılda, bir köprü parası garanti ücretle yandaş ihya oldu.
BÜTÇELER TÜKENDİ ZAM YAĞMURU ÇOK
Hasta garantili hastanelerde muayene olmak için yeterli sistem yok, yer bulunmuyor, randevu alınamıyor. "Hastadan bir kuruş çıkmayacak" dediniz, bütçemizi bitirdiniz. Elinizi attığınız her şeyi batırdınız, kuruttunuz. Temel gıda maddelerinde fiyat artışları ve hükümet onaylı zamlar öylesine kontrolden çıktı ki, artık isteseniz de tutamıyorsunuz. Pandemi nedeniyle işsizlik aldı başını gitti/ gidiyor. Küçük esnaf bitti. Çiftçi adeta yaşayan bir ölü.
Üniversiteden sesler yükseliyor: " Sosyal dokudaki basınç, milli güvenliği tehdit boyutuna ulaştı, acilen tedbir alınması gerekir."
TASARRUF NEREDE BİRİKİMLERİ YİYORUZ
Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi bir araştırma yapmış. Türkiye Hanehalkı Finansal Algı ve Tutum Araştırmasına 49 yılda 15 bin 41 kişi katılmış. Çıkan sonuçlar çok ilginç. "Bugüne kadar biriktirdiklerimizi harcıyoruz, tasarruf edemiyoruz, borçlanıyoruz."
"Yurttaşların yüzde sekseni tasarruf yapmıyor."
Tasarruf edemeyenlerin yüzde 16'sı şöyle diyor: "Tasarruf etmek bir yana geçmiş dönemlerde biriktirdiklerimizi harcıyoruz." Yüzde 12 kesim " Hiç tasarrufumuz yok. Borçlanıyoruz" diye durumu açıklıyor. Yurttaşların yüzde 43'ü "Finans sistemi zengini daha zengin yapıyor" görüşünde birleşiyor.
İNSANLAR SOKAKTA AÇLIKTAN DONUYOR
Merkez Bankası'nın yeni başkanı 35 günde faizleri yüzde 65.9 ve oranında arttırdı. Cumhurbaşkanı diyor ki: "Ben yüksek faize karşıyım." Sarayın bahçesine hurma ağaçları ekilmiş, taze meyve yensin diye. Ağaçların altına ısıtma sistemi kurulmuş. Maliyeti 12 milyon TL. Sami Babacan adlı bir evsiz sokakta donarak aramızdan ayrıldı. El-insaf(!) İnsafınız kurumuş, insanlığınız ölmüş. 2 saraya bütçeden milyarlar istiyorsunuz. Yeni saraylarınız olsa ne yazar?
Diyanet bütçesi 12.9 milyar TL. Çalışanların sayısı 101 bin 116 kişi. Yaptıkları iş: Yoksul insanlara şükretmeyi anlatmak. Biontech- Pfizer şirketinin bütçesi 7 milyar dolar. Çalışan sayısı bin 313 kişi. Yaptığı iş: İnsanları virüsten kurtaracak aşı üretmek. Doların fiyatı yükseldikçe benzin, motorin, elektrik, doğalgaz, köprüler, tüneller, otoyollar zamlandı. "Ekonomimize dış güçler saldırıyor" dediniz. Dolar fiyatı yüzde on düştü. Zamları geri almadınız. "Biz düşürdük, başarılıyız" diyorsunuz.
İKTİDAR YENİDEN KAZANMAK İSTER
İktidar partisi adeta yeniden kazanmak istemiyor gibi "uyuşuk" bir duruş gösteriyor. Bu durumu belirleyen ve uyaran iktidar partisinin lideri ve ona yakın medyadaki isimler. AKP Genel Başkanı son konuşmasında partisinin milletvekillerini daha aktif çalışmaları için uyardı.
Hayat çok pahalı. Gün içinde kaç kez fiyatlar artıyor. Alım gücü sıfırlandı. Orta direk çöktü. Toplum umudunu yitirdi. Acil olarak ekonomide reformlar yapılması gerekiyor.
Ekonomide şartları çevirmek çok zordur. Bir durursa yeniden harekete geçirmek için uzunca bir zaman ve yoğun emek gerekir.
Bir atasözümüz şöyle der:
"Sönecek ocak su istemez."
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |