İftar yemeklerini siyaseten rekabete dönüştürüp epey de abarttık…
Sokakları, caddeleri kapattık, yemek kazanlarını, masaları yolun orta yerlerine kurduk…
A partili belediye başkanı bir seferde bin kişiye mi iftar vermiş, B partili belediye başkanı 1500’e çıkardı sayıyı… C partili belediye başkanı durur mu?.. O da rekoru ele geçirmek için kolları sıvadı…
Ve, bu Ramazan ayının rekoru dün geldi…
Antalya’nın Ak Partili Kepez Belediyesi 5.000 kişiye aynı anda iftar yemeği verdiğini basın bülteni ile tüm İslam alemine duyurdu.
Aferin, bravo, helal…
Gözlerimiz şimdi bu rekoru egale edecek veya geçecek siyaside…
Başkanlardan iyi bir performans bekliyorum.
Din ile devlet işlerinin ayrılmasını öngören Anayasa’nın 2’inci maddesindeki ‘Laik’lik hükmüne rağmen, belediye kaynaklarını garip gurebaya harcamak yerine, oruç tutmayanların çoğunlukta olduğu hali vakti yerinde insanlara iftar sofraları kurmak için yarışıyorsunuz…
Gerçekten ihtiyaç sahibi, gerçekten oruç tutan, gerçekten iftar yapacak parası olmayanlar arada kaynıyor gibi geliyor.
Ben, oruç tutmadığı halde iftar sofralarını işgal edenlere değil, ekonomik olarak zorlanan gerçek ihtiyaç sahibi insanlara yardım edilmesinden yanayım.
Bu iftar işini siyasi rekabete dönüştürenlere de ise karşıyım.
Çünkü iş farklı yönlere kayıyor…
Nasıl mı?..
Anlatayım…
İftar yemeği meselesinde iş dünyası, siyaset dünyası böyleyken eğitim dünyası durur mu?..
Akdeniz Üniversitesi’nde de gençlik iftarı düzenlendi…
Eskiden öğrencileri başörtüsünü çıkarıp üniversiteden içeri alıyorlardı, şimdi başı açık giren öğrenciler başlarını örtüp iftar masalarında yerlerini alıyorlar.
Üniversite öğrencilerine verilen iftarlar da kesmedi, siyasilerimiz Aile ve Sosyal Politikalar Antalya İl Müdürlüğü Çocuk Evleri’nde çocuklarla iftar bile yaptılar.
Kreşlere iftar için giden siyasi veya devlet büyüğümüz oldu mu, işte onu bilmiyorum.
*** *** ***
ÖZELLEŞTİRMENİN YAN ETKİLERİ
Eskiden, yani kamu kurumlarını özelleştirmeden önce elektrik, telefon, gaz işlerini devlet yapardı.
Hatırlar mısınız?..
Kuş uçmaz, kervan geçmez, bir tek evin dahi olduğu dağlarda, ovalarda, yaylalarda mutlaka bir elektrik direği görürdünüz.
Şimdi hepsi özelleşti…
CK Elektrik, Enerya, Süperonline, Telekom, say sayabildiğin kadar…
Bir yere ev yaptın, işyeri binası yaptın elektrik, doğalgaz, telefona müracaat ettin diyelim…
Bağlatman mümkün değil…
Arazin imarlı da olsa, binan, dükkanın ruhsatlı da olsa o elektrik, o gaz, o telefon hattı oraya çekilmiyor.
Niye?..
Çünkü, özelleşmiş…
Şirketler, belirli yerlere santralleri ana hatları döşemiş, ‘eğer hizmet istiyorsan, boruyu, kabloyu o ana hatlardan sen çekeceksin’ diyor.
Enerya’nın ana hatları Döşemealtı’ndan geçiyor, Döşemealtı’na faydası yok… Evler arasında mesafe çok deyip altyapıyı getirmiyor.
CK Akdeniz onlardan aşağı kalmaz…
Elektriğin kesilmediği hafta yok…
Planlı kesintilerin yanı sıra plansız kesintiler de arttı.
Bu yaz zor geçecek gibi…
CK’nın patronları jenaratör işine mi girdi, yoksa jenaratör üreticilerine kıyak olsun mu diye bu altyapı işine asılmıyorlar acaba?..
Telekom’un 200-300 metrelik mesafeye hat çekmek için vatandaşlardan istediği paraları duysanız iflahınız şaşar.
Velhasıl; özelleştirmenin cefasını vatandaş çekiyor, iş adamları çekiyor.
Özelleştirilen şirketlerin patronları para kazanacağız diye her türlü cambazlığı yapıyorlar.
Yazık bu vatandaşa…
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
![]() Koç ![]() 21 Mart - 20 Nisan
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |
||||||||||||
|
||||||||||||
![]() |