Nüfusu 84.6 milyon olan Türkiye'nin en kalabalık kenti 16 milyon nüfuslu İstanbul. Büyükşehir Belediyesi, ülkenin yüzde 20'sine hizmet veriyor. Her kentten, her dinden, her mezhepten, her siyasi görüşten insan var. Politikacılar herkesi kucaklayan kişiler olmalı, herkese eşit mesafede bulunmalı.
Ekrem İmamoğlu'nun geçen seçimde yıldızı parladı, parlatıldı. Beylikdüzü Belediye Başkanlığı yaparken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından adeta keşfedildi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterildi. Kazandığı seçim tekrar edilince, bu kez 800 bin oy fark yaparak bugünkü koltuğa oturdu. O güne kadar ülke genelindeki seçmenlerin gözünde çok tanınmayan bir kişi, seçildikten sonra ilk Cumhurbaşkanlığı seçiminin favori adayı olarak gösterildi. Siyaset mühendisliği adına çok hızlı bir yükseliş planı oldu.
İmamoğlu'nun kazanmasını sağlayan ana faktör halkın/seçmenlerin AKP ve o partinin liderine tepkileri oldu. "Anti AKP, anti Tayyip" ana fikrine karşı, sandıkta oyları tek bir adaya verenler zafere ulaştı.
BİZANS OYUNLARI
İstanbul, ülkede siyasetin en önemli merkezidir. Partilerin genel merkezi Ankara'da olmasına karşın, İstanbul politikacıları hemen her dönem etkin olmuştur. İlçelerin nüfusu, örgütlerin yapısı, delegelerin etkinliği, kongrelerde kurulan ittifaklar, ülke yönetiminde İstanbul siyasetçilerini söz sahibi yapmıştır.
İstanbul'un politika sahnesinde her gün farklı bir "Bizans oyunu" vardır. İstanbul'da politika yapanların kökeni Anadolu kentleridir. Sivaslılar en etkin gruptur. Ordu, Giresun, Samsun, Trabzon illeri Karadeniz işbirliğinde buluşur. Doğu illeri politik çıkarda ayrılmaz bir bütündür. Partilerinin genel kurulunda görev dağılımları bu dengeler gözetilerek planlanır.
YETERSİZ AMA EVET
Ekrem İmamoğlu 3 yıldır sessiz sayılabilecek kadar gösterişten uzak, kent için önemli hizmetler yapıyor. Medya planlaması ve tanıtım çalışmaları çok etkin olmasa da adından söz ettiriyor. Soru şu: Bugüne kadarki çalışmaları, genç politikacıyı ülkenin Cumhurbaşkanı yapacak sinerji oluşturdu mu? Yetersiz, yetmez ama evet.
Bir süre önceki Diyarbakır seferinde HDP ile buluşması, son bayramda Doğu Karadeniz illerinde miting, halkın tepki gösterdiği Nagehan Alçı, Ertuğrul Özkök gibi gazetecileri otobüse alması, "vız gelir tırıs gider" sözü için özür dilemesi, Fenerbahçe kulübü ile restleşmesi, Ali Koç'un görevini karıştırması Ekrem İmamoğlu'na inanan, güvenen, destekleyen kitleleri olumsuz etkiledi ve üzdü. Küsenler oldu. Oy vermek istemeyenler çıktı. Çizdiğini söyleyenleri gördük. Sosyal medyadan takibi bırakanlar, istifaya çağıranlar, olumsuz kampanyalar, halkın "umut kıvılcımı" bir aday adayını çok hızlı yıprattı.
İSTANBUL TEST ALANI
Politika uzun vadeli yapılır, maratona benzetilir. Yol kazaları beklenir ve olur. Politikacılık samimiyet gerektirir. Halk ne istiyorsa onun yapılması önceliktir. Halk özür bekliyorsa dört başı mamur, eksiksiz özür dileyeceksin.
İmamoğlu, Karadeniz çocuğu olarak, dik duruşlu ve dediğim dedik bir yapıya sahip. İnsani karakter, politikada çok geçerli değildir. "Kendi bildiğim yolda nereye gideceğim önemli değil" diyen bir kişi 84 milyonun umudu olamaz. "Kibirli değilim" diyen bir kişinin aslında bu sözleriyle kibirli olduğunu itiraf ettiğini psikolog/psikiyatr söylüyor.
İstanbul politikacıların test alanıdır başarılı olanlar, halkla bütünleşenler, onların isteklerini yerine getirenler, kavga etmeyenler, barışçı liderler seçmenin gönlünde taht kurar ve ölümsüz olurlar.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|