Bağımlıların uzun süre sigara içmeden duramadığını, bu durumun ise kandaki nikotin seviyesinin düşmesine bağlı olarak sinirlilik hali, huzursuzluk, konsantrasyonda güçlük, iştah artışı, uyku sorunları, baş dönmesi, sersemlik, kabızlık gibi yoksunluk belirtilerine yol açtığını aktaran Güneş Berk, kişinin, nikotin yoksunluğunun yol açtığı bu durumdan kurtulmak için sigara içmeye devam etttiğini belirtti. Güneş Berk, sigaranın içerdiği kimyasalların sigara dumanıyla birlikte kana karıştığını ve hem beyne hem diğer organlara yayıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Kimyasallar ve nikotinin ulaştığı her hücre ve doku ise bazen fizyolojik (kalp atım sayısının artması, çarpıntı), bazen kimyasal (hücre zarı yapısını değiştirerek organların iyi işleyişini bozması) bazen de genetik değişiklik oluşturur. Özellikle sigaradaki kimyasalların etkisiyle sağlıklı hücrelerin DNA'ları değişerek, genetik farklılaşmaya yol açmakta ve kanser hücrelerini oluşturmaktadır."
Birden fazla yönü olan sigara içme davranışını kesebilmek için, fizyolojik bağımlılık kadar bilişsel, sosyal ve davranışsal boyuta da dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Berk, "Sigara içme isteği içicinin kontrolü dışına çıkabilir ve güçlü iradesi olan insanları bile etkileyebilir. Dolayısıyla tiryakilik sadece bir seçim olarak değerlendirilmemelidir. Sigara içmek güdüsel sistemin psikolojik bir hastalığıdır ve ne büyük şans ki tedavi edilebilir" dedi.
SİGARA İÇEN KİŞİNİN ÖYKÜSÜ ÇOK İYİ BİLİNMELİ
Her hastalıkta olduğu gibi sigara bağımlılığından kurtulmak için de kişiye özel tedavi uygulanmazı gerektiğini aktaran Güneş Berk, şöyle dedi:
"Kişinin sigaraya eğilimi detaylı şekilde mercek altına alınmalıdır. Cinsiyeti, medeni durumu, mesleği, çalışma koşulları ve aile bireylerinin özellikleri ilk aşamada değerlendirilmesi gereken konulardır. Ayrıca sigarayı ne zaman ve ne sıklıkta içtiği, neyin kendisini sigara içmeye teşvik ettiği, hangi zamanlar otomatikleşmiş gibi sigara içtiği, sigarayı bırakma isteği, daha önce denediği sigara bırakma girişimlerinin öyküsü muhakkak bilinmelidir. İçme isteğini tetikleyen ruhsal bir hastalık olup olmadığı da değerlendirildikten sonra kişiye özel tedavi planı hazırlanmalıdır."
İLK DENEME BAŞARISIZ OLABİLİR
Sigarayı bırakma konusunda toplumda yaygın olarak bilinen yanlış algıların değişmesi gerektiğini de kaydeden Güneş Berk, "Kalıp davranışların ve koşulların değişebilmesi için de bilişsel davranışçı terapi tekniklerinden faydalanılmalıdır. Her türlü bağımlılık gibi sigara bağımlılığından da bir seferde kurtulmak mümkün olmayabilir. Her türlü ilaç ve terapi tekniği kullanılsa da sigara içmeye geri dönme yaşanabilir. Bu beklendik bir durumdur. İnsanların sigarayı tam olarak bırakmasının, birkaç bırakma girişiminden sonra olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla girişimleri sürdürememek başarısızlık değil, risklerin değerlendirilmesini ve önlemlerin artırılmasını sağlayacak adımlardır. Başarı sigarayı bırakmaya niyet etmiş ve bunu denemiş olmaktır."
ANTALYA, (DHA) -