Antalya Eczacı Odası Başkanı Mehmet Ertekin, Antalya Eczacı Odası Akademisi Başkanı Evrim Çakıl, eczacılar Kerem Zabun, Baybars Türkiş, Amine Bıçakçı, Ceren Bulgan, Sevda Çekil, Asım Türker ve İrfan Dilki basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıda, Antalya Eczacı Odası Akademisi'nin basımını desteklediği Prof. Dr. Fatih Demirci, Prof. Dr. Yavuz Bülent Köse ve Doç. Dr. Gökalp İşcan tarafından hazırlanan 'Bitkisel Drogların Makroskobik ve Mikroskobik Özellikleri' adlı kitabın tanıtımı da yapıldı. Kitap hakkında bilgi veren Mehmet Ertekin, “Bu kitap, bitkisel drogların yani ilaç yapımında kullanılan doğal bitkisel hammaddeleri içeren bitkilerin, görsel olarak yani makroskobik olarak ve aynı zamanda da mikroskobik olarak yani gözle görülmeyen özelliklerini bizlere yeniden hatırlatması anlamında katkı sağlayacaktır" dedi.
'BİYOÇEŞİTLİLİĞİ EN FAZLA OLAN ŞEHİR ANTALYA'
Prof. Dr. Fatih Demirci, 'Bitkisel Drogların Makroskobik ve Mikroskobik Özellikleri' isimli akademik kitabın yayımlanmasının Antalya Eczacı Odası’nın katkılarıyla gerçekleştiğini söyledi. Demirci, “Türkiye içinde tıbbi ve aromatik biyoçeşitliliği en fazla olan şehir Antalya. İklimiyle ve tarımıyla geliştirilmeye çok açık coğrafi bir bölge. Tıbbi açıdan önemli tropik bir bitki olan zerdeçal (curcuma) meslek profesyonellerimiz tarafından yetiştirilebiliyor. Oldukça popüler bir ürün. Bu imkanlar varken bilimsel faaliyetlerimizi, bu kaliteyi hep beraber oluşturabileceğiz. Bu bir başlangıç ve inanıyoruz ki hep birlikte sektöre değer katacağız. Sağlığa hak ettiği boyutu kazandıracağız. Halk sağlığı buradaki temel amaç" dedi.
‘SAĞLIĞINIZ İÇİN TEK GEREKLİ YER ECZANENİZ’
İlaçların bitkilerden ya da hayvanlardan elde edilen doğal etken maddelerinden doğrudan, yarı sentetik veya sentetik olarak üretildiğini söyleyen Ertekin, “İlaç, tek başına ya da kombine olarak kullanılabilen kimyasal maddelerden oluşmaktadır. İlacı, zehirden ayıran dozudur. Bu yüzden şifa beklentisiyle bilinçsizce kullanılan, denetimleri yapılmamış birçok bitkisel ürün gerek doğru bitki olmamasından gerekse doz ayarlaması olmamasından dolayı halk sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Geleneksel bitkisel tıbbi ürünler diye yeni bir tanım literatüre girdi. Yani tıbbi kullanılan ürünler Sağlık Bakanlığı tarafınca ele alınmış, aktar kısmından arındırılmıştır. Çünkü tedavi edici özellikleri olduğu için aktarlardan satılması mümkün değildir. İlacın alınabilecek tek noktası eczanelerdir. Sağlığınız için tek gerekli yer eczaneniz” diye konuştu.
Papatyanın ülkemizde 400'e yakın türü olduğunu ve sadece bir türünün tıbbi olarak kullanıldığını anlatan Ertekin, “Kışın hastalandığımızda öksürüğümüze iyi gelen ıhlamurun ayrıca idrar söktürücü özelliği olması dolayısıyla doğru şekilde kullanılmadığında özellikle böbrek yetmezliği ve hipertansiyon hastalarında istenmeyen yan etkileri ortaya çıkabiliyor. Piyasada bulunan tarçınların neredeyse tamamı karaciğer üzerinde zehirli etkilere sahip maddeler taşıyabilmekte. İşte tam bu noktada eczacının ve eczacılığın önemi ortaya çıkmaktadır. Doğru türün doğru miktarlarda kullanılması toplum sağlığı açısından çok önemlidir. Bir ürünü alıp eve getirip ben çay demledim diye içebilirsiniz ama sonuçlarına katlanırsınız. Bu işin eğitimini almış, akademisyen ve profesyonel kişiler varken vatandaşlarımızın da yan etkilere maruz kalacağı şeylere başvurmaması gerek. Biz hepimiz halk sağlığı için varız. Sağlığa hizmetin karşılığı insan sağlığıdır " dedi.
Sude KARATAŞ
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |