CHP Milletvekili Sapan, Sayıştay’ın suçlamasını değerlendirdi
“İşte Türel’in gerçek yüzü”
CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, Sayıştay’ın yaptığı inceleme sonucunda, Menderes Türel döneminde Büyükşehir Belediyesi’nin uğradığı büyük zararın bir kez daha anlaşıldığını belirtti. Sapan, “Bizim yıllardır dile getirdiğimiz gerçekleri Sayıştay da belgeledi. Türel’in gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıktı” dedi.
CHP Milletvekili Sapan, Sayıştay’ın Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin 2009 yılı hesaplarına ilişkin gerçekleştirdiği yargılama sonunda 6 milyon 705 bin 980 lira kamu zararına hükmetmesini değerlendirdi. Sayıştay’ın Menderes Türel ve Mustafa Akaydın dönemlerine ilişkin 13 ayrı kalemde yaptığı incelemede, Türel’in başkanlığında, özellikle Antkart ile bazı yatırımlarda kamunun uğradığı zararın ortaya çıkarıldığına değinen Sapan,
“Antkart nedeniyle de 1 milyon 848 bin 24 lira belediyenin zarar ettiği anlaşılmıştır. Bu zararın nedeni Türel’in yaptığı ihalede toplu taşıma kartını alan şirketin korunup kayırılmasıdır. Söz konusu şirketten, 2008 yılı ocak ayından itibaren alınması gereken belediye payı, temmuz ayından sonra tahsil edilmeye başlanmıştır. Ortada belediyenin 6 ay alınmayan payı söz konusudur. Biz bunları zamanında çok söyledik. Belediyenin alınmayan paylarının çok sorguladık. Ama Türel ısrarla firmayı koruyup kolladı” dedi.
Türel, adamlarını sattı
Konu ile ilgili olarak Sayıştay’a savunma veren Menderes Türel’in ifadelerinin ibretlik olduğuna dikkat çeken Sapan, “Sorumluluğu tamamen emrinde çalışan bürokratlara atıyor. Antkart’tan 6 aylık belediye payı olan 1 milyon 848 bin 24 liranın alınmamasından bürokratlarının sorumlu olması gerektiğini söylüyor. Emri başkan olarak kendisi vermesine rağmen topu bürokratlarına atıyor. Ama Sayıştay, onun gerekçesini inandırıcı bulmuyor. ‘Birinci sorumlu sensin’ diyor. Türel’in davranışına Anadolu’da ‘adam satma’ denir. Bu tür olaylar insanların gerçek yüzünü de ortaya çıkarır. Türel’in de gerçek yüzü hem eski çalışma arkadaşları hem de kamuoyu tarafından bir kez daha görülmüştür” diye konuştu.
Dediklerimiz bir bir ortaya çıkıyor
Yıldıray Sapan, Sayıştay’ın incelemesinde, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde eksik işlere yapılan eksiksiz ödemelerin de gün yüzüne çıktığına değindi. Sayıştay’ın Türel’in Otogar Kavşağı'nda yaptırdığı gösteri havuzunda eksik imalat, 64 bin 204 lira haksız ödeme saptadığını belirten Sapan, asıl vurgunun ise yarım kalan belediye hizmet binasında olduğunu söyledi. Andızlı Mezarlığın kuzeyinde Menderes Türel döneminde başlanılıp yarım kalan Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası’ndaki vurgun hakkında kamuoyunu zamanında bilgilendirmeye çalıştıklarına değinen Sapan şöyle devam etti:
“Hatırlı ve yandaş bir müteahhitte verilen inşaatta eksik malzeme kullanıldığını dile getirdik. Piyasadan toplanan hurda demirlerin kullanıldığına dair iddiaların olduğunu, bunun araştırılmasını istedik. Menderes Türel, bizi iftira atmakla suçlayınca, ‘hodri meydan’ dedik. Uzmanlardan oluşturulacak bilirkişinin inşaatta araştırma yapmasını önerdik. Ama Türel buna yanaşmadı. Yıllar sonra Sayıştay, hizmet binasının inşaatında beton ve demir miktarının eksik olduğunu saptadı. Ayrıca asansör gibi teklifin içinde olan bazı kalemlere ek ödeme yapıldığını belgeledi. Sayıştay, inşaatta 1179 metreküp eksik beton, 114 metrekare eksik kalıp kullanıldığı gerekçeleriyle 1 milyon 137 bin 58 lira kamu zararı belirledi. Bunlar bizim yıllar önce dile getirdiğimiz ancak Türel’in üstünü örttüğü gerçeklerdi.”
Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni zarara uğratan yöneticinin kimliğine bakmadan duyarlı olmanın yurttaşlık görevi olduğunu belirten Yıldıray Sapan, “Bilinç olarak zarar veren, haksız kazanç sağlatan kim olursa olsun karşısında dururuz. Gündelik işler arasında yapılan, sonradan düzeltilebilen hatalarla, birilerine daha doğrusu yandaşlara rant yaratmak için yapılanları aynı kefeye koymayız. Bizim mücadelemiz kamunun parasından, Antalya’nın kaynağından çıkar sağlayanlara yöneliktir” dedi.
TÜREL NE DİYOR?
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Antalya Milletvekili Menderes Türel’in avukatı aracılığıyla yaptığı açıklama:
Sayın Basın Mensupları
Bugün bazı gazetelerde Antalya Büyükşehir Belediyesinin 2009 yılı hesapları hakkındaki Sayıştay raporları ile ilgili haberler yer almıştır.
Müvekkilim Menderes TÜREL. 2004-2009 yılları arasında başkanlık yapmıştır. Bu dönemde Antalya tarihinde görülmemiş sayıda projeler hayata geçirilmiştir. Çıkan haberler 2009 yılı denetim raporu ile ilgilidir. Bu raporda sadece tek bir madde müvekkilimi ilgilendirmektedir. Beş yıllık görevin süresi ve bu sürede yapılan işler düşünüldüğün de konu daha iyi değerlendirilecektir. Ayrıca bu karar hatalıdır ve düzeleceğine inancımız tamdır.
Bilindiği üzere Belediyeler çoklu denetime tabi kamu kurumlarıdır. HER YIL düzenli olarak Hem İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü , hem Sayıştay denetçileri tarafından hesaplar ve yapılan tüm işler düzenli olarak denetlenir. Ayrıca her yıl Meclisten seçilen bir Denetim Komisyonu da Belediyenin tüm gelir ve giderlerini ,işlemlerini denetler.
Sayıştayın her yıl ve her kamu kurumunda yaptığı denetimlerde her kurum için yüzlerce sayfalık raporlar yazılır ; binlerce izahat istenir ve belediyeler ve diğer kamu kurumlarındaki neredeyse tüm yetkililer her yıl bu izahatlar ve savunmaları yaparlar. Dairelerde bunları değerlendirip dosya üzerinden karar alırlar . Kamuda çalışmış herkes bu usulü bilir.Nitekim bu raporda da Belediyedeki neredeyse tüm yetkililer ve her iki Başkan için yazılmış sorgular yer almıştır.
Haberdeki müvekkilime konunun aslı şudur. Müvekkilim Sayıştay denetçisine verdiği izahatlarda konu ile ilgili yasal düzenlemeleri dile getirmiş ve ayrıca konuyu detaylı olarak açıklamıştır. Anlaşılan mevzuat tam anlatılamamış yahut anlaşılamamış, böyle bir karar çıkmıştır. Ancak hukuki daha süreç devam etmektedir. Gerekli savunma ve açıklamalarımızı yasal prosedüre göre yapacağız ve inanıyorum ki haklılığımız ortaya çıkacak, bu karar da kaldırılacaktır. Müvekkilim verdiği İzahatta, Belediye Başkanı olarak konumu ve sorumluluk ları ile ilgili YASAL düzenlemeleri hatırlatmıştır. MEVZUATA göre bu gibi işlemlerde Başkan’ın sorumluluğu bulunmamaktadır. Bunları söylemek yasal hakkıdır, yoksa hiçbir çalışma arkadaşına sorumluluğu atmak veya suçlamak asla söz konusu değildir.
Antkart, Belediyenin yüzakı bir projesiydi. Maalesef siyasi rakipleri tarafından dejenere edildi. Halkın bir kısmı ve taşımacı esnaf gerçek dışı açıklamalar ve dedikodularla kandırıldı. Yeni ve devrim niteliğinde bir uygulama olmasına ,tüm sistemler içindeki en mükemmel ve en ileri teknoloji olmasına rağmen dirençle karşılaştı. Bu nedenle sistemin başlatılmasında birkaç aylık bir erteleme mecburiyeti doğdu. Ama sonradan sistem devreye alındı ve müvekkil im görevi bırakıncaya kadar çok iyi işledi. Ancak yeni gelen Belediye yönetimi müvekkilimin her projesine yaptığı gibi bunu da feshetti. Antalya büyük zarara uğratıldı. Kamu geliri yok edildi. Milli servet heba edildi. Sistemin birkaç aylık geç devreye girmesi , haksız saldırı ve karalamalarla aldatılan taşımacıların kandırılmasından ve halkımızın da adapte olup kartlarını almamış olması nedeniyle bir ZORUNLULUKTAN dolayı söz konusu olmuştu ve bu gecikmenin sonuçları daha sonra hukuki çözümle de giderilmiştir.Böylece bir kamu zararı da oluşmamıştır.
İşte Sayıştayın kararında bu husus gözden kaçırılmış ve bu nedenle hatalı bir karar ortaya çıkmıştır. Şimdi biz yasal haklarımızı kullanarak bu hatayı düzeltme aşamasındayız. Süreç devam ediyor ve kesinleşen bir şey yoktur.
Bu karar henüz müvekkilime TEBLİĞ EDİLMEMİŞTİR. Bu nedenle de yasal prosedür başlamamıştır. Daha muhatabına tebliğ edilmemiş bir hukuki belgenin BASINDA YER alması çok dikkat çekicidir. Siyasi bir yıpratma amacıyla basına el altından servis edildiği kanısı uyandırmaktadır. Tüm dosyada yüzlerce sorgu arasında müvekkilime ait SADECE BİR madde olmasına , kararın henüz kendisine tebliğ edilmemiş olmasına ve hukuki sürecin bitmemesine rağmen ; ismi haberde en ön planda yer almıştır ve bu okuyucu nezdinde yanlış anlaşılmalara sebep olabilir. Böylece kişisel hakları zarar görür.
Müvekkilin döneminde gerçekleşen Antkart sistemini fesheden Belediyenin şimdiki yönetimi yerine yıllarca bir sistem koyamadı. Sonradan getirilen ve çok daha geri teknolojiye sahip Halkkart sistemi ile hem halkın ve hemde hukukun karşısında sorumlu hale geldiler. Mahkeme ihaledeki hukuka aykırılık nedeniyle ihaleyi feshetti. Büyük bir Kamu Zararı oluştu. Halen de zarar sürmektedir. Olay Savcılık soruşturmasına konu oldu . Tam böyle bir anda çıkan bu haberler manidar karşılanmaktadır.
Haberde yer alan hususlar hakkında kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla bu açıklamayı yapmak zorunluluğu doğmuştur.03.03.2013
Saygılarımla Menderes TÜREL vekili
Av.Caner ŞAHİNKARA