Şu fesli meselesine girip iki kelam etmezsem içim rahatlamayacak.
Atatürk için dediğini bırakmayan fesli bir yıl kadar önce de, "Mustafa Kemal'le zerre muhabbeti olan cenazeme gelmesin" demişti…
Eğer, Allah bana o günü görmeyi kısmet ederse, imam, mezar görevlisi, emniyet mensubu, yakınları ve ailesi dışında cenazeye gidenleri tek tek, isim isim bu köşeden vereceğim…
Verdiğim vergiden maaş alan, o paradan kursağına bir lokma giren her kim oraya gitmişse hakkımı ona helal etmeyeceğim…
Ve, bağıra bağıra, “Hakkım haram zıkkım olsun” diyeceğim.
*** *** ***
ASLAN DESEM ASLAN DEĞİLSİN
Diyanet Sendikası’nın Antalya’da ikamet eden şube başkanı Mustafa Aslan’a tavsiyem; hem adını, hem soyadını hemen değiştir be kardeşim…
O Mustafa adını sana kim vermiş, hayret…
Aslan desem aslan değilsin…
Biraz yürekli ol…
Fesli Kadir’i ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı’nı savunacağım derken yaptığın resmi açıklamanda resmen zırvalamışsın.
“Bu güzide kurumumuza ve onun başkanına karşı saldırı dilini kullananları, iyi niyetten yoksun, ön yargılı insanlar olarak niteliyoruz” derken, Atatürk’e ve onun kurduğu cumhuriyetin değerlerine saldıran fesliyi niye es geçtin?..
“Diyanet İşleri Başkanlığı’nı itibarsızlaştırmayı bir yöntem olarak kullanmak hiçbir akıl ve vicdan tarafından kabul edilemez” derken, Atatürk’ü itibarsızlaştırmaya cüret eden bir meczubun yaptıkları da kabul edilemez niye demedin?..
“Diyanet İşleri Başkanını insani bir davranış olan, geçmiş olsun ziyareti üzerinden yıpratmaya kalkmak” derken, fesliyi ziyaret eden başkana, üzerinde diyaneti temsil eden o resmi kıyafet, geldiğin o resmi araba, verdiğin o kitapların parasının resmi hesaptan alınmış olmasını niye sormadın?..
“Aslında maksat Atatürk ve dindarlık üzerinden toplumu germek ve bölmektir” diyerek bu ziyareti eleştirenlere saldıracağına, buna neden olanları niye görmezden geldin?..
Açıklamanın her cümlesi lime lime dökülüyor be kardeşim…
Ayıp ya…
Hayatında bir kere gerçekten ‘Mustafa’ ol, bir kere ‘Aslan’ ol be kardeşim
*** *** ***
SAYIN VALİYE AÇIK MEKTUP
Antalya Işıklar’da, büyükşehire ait eski belediye binasının hemen yanında iki katlı, üzeri kiremit çatı, taş bir yapı var…
Atatürk evi…
Konuya geçmeden önce bilmeyenler için bir iki not paylaşayım.
Ve, meseleye baştan bodoslama dalayım…
Aslında o ev, Antalya’ya geldiğinde Atatürk’e tahsis edilen o ev değil…
Çünkü, Atatürk’e tahsis edilen o eski ev, 1980’den sonra yapılan imar planı uygulaması sonucu caddenin ortasında kaldığı için yıkılmış.
O dönem çok meşhur bir işletme olan Kepez Elektrik, o binanın aynısını (Şu andaki mevcut Atatürk Evi binasını) yıkılan binanın biraz gerisine yaptırmış. Dikdörtgen planlı, iki katlı, iki cepheli, üzeri kiremit örtülü kırma çatılı taş-tuğla duvarlı olan bina 1986 yılında Atatürk Evi ve Müzesi olarak hizmete girmiş.
Kapısına da, ‘Bu bina Kepez Elektrik T.A.Ş tarafından yaptırılmıştır’ levhası asılmış.
Ne kadar güzel…
Sayın valim;
Eğer gitmediyseniz bir dönem valilik binası olarak da kullanılan Atatürk Evi’ne gidip gezmenizi ve bir vefayı da iade etmenizi diliyorum.
Şöyle ki;
Kepez Elektrik T.A.Ş, üretimi ile yarattığı katma değer ve verdiği vergilerle Antalya’ya çok katkısı olmuş bir kurumdu… 500’e yakın işçi çalışıyordu. Son olarak Uzanlar işletmesindeydi… İmtiyaz sözleşmesi iptal edildi. Şirket, Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ), Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) ve Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (TEDAŞ) arasında paylaştırıldı.
Yani şirket ölmedi, şu anda devlete ait üç şirketin bünyesinde yaşıyor.
Hal böyleyken, ‘Bu bina Kepez Elektrik T.A.Ş tarafından yaptırılmıştır’ levhası bir gün durduğu yerden sökülmüş.
Bunu yaptıran Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma adında bir hayırsever de olabilirdi…
Bu tür binaları yaptıran hayırseverler öldüğünde isim levhalarını da söküyor muyuz?..
Her şey ölünce bitiyor mu?..
Sökeceksek hayırseverliğin ne anlamı kalır?..
Velhasıl, bir okulun yapımına, bir tarihi binanın onarımına katkı sunan şirket veya bir şahıs, kim olursa olsun, vatan hainliği ile ilişkilendirilmediği sürece, isimlerinin kaldırılması vefasızlığını kabul edemiyorum.
Bu bina bildiğim kadarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uhdesinde…
Sayın valim, ismin tekrar yerine konulması konusunda, bu şirkette çalışmış, emekli olmuş, işçi, yönetici binlerce Antalyalı emekçi adına gereğini arz ederim…
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |