İç savaşın başlamasının Gürcistan halkının göç etmesine neden olmaya başladığı günlerde Cumbaşvili de ülkesinden ayrılmaya karar verdi. "İnsanlar ülkeyi bir bir terk etmeye başladılar. Ülke içerisinde sanat için ne zaman vardı, ne de insanların umurundaydı" diyen Irina Cumbaşvili, Gürcistan Kültür ve Sanat Eğitim Üniversitesi'nin Koro Şeflik Fakültesi'ni bitirdiği ilk yıl olan 1995'te kaçarak Türkiye'ye geldi. Turizmci bir kadın arkadaşı sayesinde alışma ve adaptasyon dönemini kolaylıkla atlatan Cumbaşvili, Antalya'ya yerleşti ve rehberlik yapmaya başladı. 4 yıl boyunca rehberlik yapan 49 yaşındaki Irina Cumbaşvili, 1999 yılında Lir Uluslararası Sanat ve Kültür Merkezi'ni kurdu.
Sanat okulunda özellikle piyano derslerinde birçok yetenek yetiştiren Cumbaşvili, piyanonun yanı sıra viyolonsel ve gitar da çalıyor. Okulunda müzik, drama, resim ve bale eğitimleri veren, her yıl konservatuvarlara öğrenci yetiştiren Cumbaşvili, Hacettepe, Mimar Sinan, Akdeniz ve İstanbul üniversitelerinin konservatuvar bölümlerine de birçok öğrenci kazandırdı.
"Antalya'ya geldiğimde burada hiç müzik okulu yoktu. Piyano eğitimi veren ilk okul Lir Sanat Okulu'dur. Piyano çalmayı öğretmek, piyano çalmak kadar zordur" diyen müzisyen Cumbaşvili'nin şu anda 80 öğrencisi var. Şimdiye kadar 40 öğrenciyi mezun ettiğini söyleyen Cumbaşvili, piyano eğitiminin zorlu bir süreç olduğunu, orta halli bir piyanistin 8'inci yılın sonunda kendini belli ettiğini söyledi.
Lara Şirinyalı'da 4 katlı bir binada sanatseverlere hizmet veren Cumbaşvili, okulun bahçesine kuğu, flamingo, ceylan gibi nadir bulunan hayvanlar getirterek bulunduğu çevreyi de güzelleştirdiğini söyledi. İrina Cumbaşvili "Hayat herşeyi sevmekle başlar. Kendisiyle barışık olmalı insan. Ufak şeylerle mutlu olabilmek çok önemli" dedi.
Cumbaşvili'nin yetiştirdiği 17 yaşındaki Rengim Koç ve 13 yaşındaki Selma Yaltkaya, Antalya Kültür Merkezi'nde düzenlenen mezuniyet töreninde konser verdi.