Rabia Naz’ın ölümündeki dosyaya erişim yasağı

Rabiz Naz Vatan, geçen yıl 12 Nisan günü, Eynesil ilçesine bağlı Gümüşçay Mahallesi'ndeki evlerinin önünde yaralı halde bulundu. Ambulansla hastaneye kaldırılan Rabia Naz, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Küçük kızın ölüm nedeninin tespiti için Adli Tıp Kurumu'ndan istenilen 2 ayrı raporda, Rabia Naz'ın, genel beden travmasına bağlı kırık ve iç organ yaralanması sonucu yaşamını yitirdiği bildirilerek, bunun da yüksekten düşme ile uyumlu olduğu görüşü yer aldı. Aile ise kızlarına otomobil çarptığını ve yaralı olarak evlerinin önüne bırakıldığını iddia etti. Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı da yaptığı açıklamayla iddia ve ihtimallerin titizlikle değerlendirildiği ancak olayın trafik kazası olabileceği yönündeki görgü tanıklığına dayanmayan iddiaların, elde edilen bulgularla doğrulanamadığını bildirdi. Savcılık soruşturma kapsamında 60 kişinin tanık olarak ifadesine başvurdu.

MÜFETTİŞLER VE ÖZEL EKİP SORUŞTURUYOR

Rabia Naz'ın babası Şaban Vatan ise olayın yeniden soruşturulması için Adalet Bakanlığı'na başvurdu. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün talimatı üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulu(HSK) yeniden soruşturma için müfettiş incelemesine karar verdi. İlçeye gelen müfettişler, soruşturmada daha önce ifadelerine başvurulan 60 tanığı yeniden dinlemeye başladı. Giresun Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'nde oluşturulan özel ekip de geniş çaplı araştırma başlattı. Müfettişler ile koordineli yürütülen soruşturma kapsamında bölgedeki güvenlik kamera kayıtları ile olay günü çevrede bulunan cep telefonlarına ait HTS kayıtları incelemeye alındı.

 DOSYAYA ERİŞİM YASAĞI

Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı, 'kamuoyu ve sosyal medyadaki bilgi kirliliğinin önlenmesi ile soruşturmanın daha sağlıklı yürütülmesi' amacıyla dosyaya,  mahkeme kararı ile erişim yasağı getirdi.

'DOSYAMIZ CİNAYET ŞÜPHELERİNİ İÇERİR BİR HALE GELDİ'

Vatan Ailesi'nin avukatı Emel Bodur Kılıç, erişim yasağı alınması ile ilgili olarak, "22 Nisan 2019 tarihinde Görele Savcılığı'nın talebi üzerine dosyaya gizlilik kararı (erişim yasağı) getirildi. Kararda madde açık bir şekilde der ki; soruşturmadaki deliller ile ilgili olan kısımda soruşturmanın güvenliği tehlikeye düşecekse gizlilik kararı alınabilir. 11 yaşındaki bir kız çocuğuna çirkin bir şekilde intihar kelimesini yapıştırmaya çalıştılar. Ancak intihar olarak nitelendirilen bir dosya da gizlilik kararı alınamaz. Çünkü ceza muhakemesi kanunu 153'üncü madde hükmünde hangi suçlarda dosyada gizlilik kararı alınacağı yazar. 'Kasten adam öldürme' suçundan gizlilik kararı istenebileceği açıktır. Bu da demek oluyor ki 11 yaşındaki küçük bir kız çocuğuna yakıştırılmaya çalışılan intihar kelimesinden artık uzaklaşıyoruz. Demek ki dosyamız ciddi anlamda cinayet şüphelerini içerir bir hale geldi" dedi.

'GEREKÇE İSTEDİK HENÜZ SUNULMADI'

Erişim yasağı kararının kendilerine yeni ulaştığını aktaran Kılıç, "Karara ilişkin evrak elimize yeni ulaştı. Gerekçe istedik ama tatmin edici bir gerekçe henüz sunulmadı. Dosyanın kamuoyunda yaratmış olduğu duyarlılık açısından, ‘Acaba insanları susturmaya yönelik bir çalışma mı?’ şeklinde endişelendirebilir. Gizlilik kararından önce iki delilimiz vardı. Birisi otopsi, diğeri keşif görüntüleriydi. Bu görüntüler olmadan bu raporlar yazılamaz. Özel mütalaa alacağız. Ama bunun için bu görüntülerin elimizde olması lazım. Bunu hukuka uygun bulmuyorum. Bu görüntüler de zaten gizlilikten önce yapılmış olan bulgulardı" diye konuştu.

Aleyna KESKİN/GİRESUN, (DHA)