MEMORİAL Sağlık Grubu Antalya Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, kanserle ilgili bilinçli ya da bilinçsiz yorumlar yapılmasının yanlış algılara neden olduğunu, bu tip açıklamaların kanseri ya olduğundan daha fazla önemsiz algılatmaya doğru ittiğini ya da sağlıklı birinin aşırı paniklemesine ve sürekli korku içinde yaşamasına neden olduğunu söyledi. Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, son yıllarda kanser konusundaki açıklamalarda 'bilgi kirliliği'nin fazla olduğunu, insanların internetten aldığı bilgileri tedavi süreçlerine dahil edebildiğini aktardı.
Toplumda pek çok kişinin kanser kelimesinden etkilenerek, bunu iki farklı şekilde yaşamlarına yansıttığını dile getiren Prof. Dr. Özdoğan, "Kanser grip gibi bir hastalık,cümlesi iki nedenden dolayı probleme yol açıyor. Birincisi, bir grup insan 'Kanser olduğundan çok daha fazla sıklaştı' mesajı alıp çok fazla kaygı yaşıyor. Bir grup da 'Kanser o kadar da fazla ciddi bir hastalık değilmiş' mesajını alarak, birtakım kanser belirtileri olsa bile daha geç doktora gidiyor ya da kanser tanısı aldığında alkalin diyeti gibi bazı yöntemlerle kanseri kendisi tedavi etmeye çalışıyor. Bu durum giderek artıyor" diye konuştu.
'ZERDEÇAL İLE İYİLEŞMEYE ÇALIŞAN HASTALAR VAR'
Kanserin, bu alandaki profesyoneller tarafından, bilimin ışığında ve güncel tedavilerin doğru hastaya doğru şekilde uygulandığı bir sistemle kontrol altına alınabileceği bir hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özdoğan, şöyle konuştu:
"Sadece kanser profesyonelleri ki, bu kişiler gerçekten toplumu düşünen, koruyan insanlardır ve bu konuda da onların açıklamaları dikkate alınmalıdır. Kanser tedavisinde gelişmeler var ve bu doğru tedavinin doğru hastayla buluşturularak yapılması ile sonuca ulaşılabilir. Kanser grip gibi bir hastalık değil, çok fazla türü ve çok fazla alt grubu var. Her hastada farklı seyir gösteriyor. Bu ayrıntılar göz ardı edilmemeli. Yemeklerine zerdeçal koyarak kanserden korunmaya ya da kanserden iyileşmeye çalışan insanlar görüyoruz. Bu, özellikle tedavi sürecindeki hastalar için kaygı verici bir durum. Buna son verilmesi, hastanın doktorunun yönlendirmesi ile hareket etmesi ya da toplumun kanserden korunmada doğru söylemleri dikkate alması gerekiyor."
'SİGARAYI BIRAKMAK YERİNE ŞEKER DÜŞMANLIĞI YAPILIYOR'
Kansere bağlı ölümlerin yüzde 50'sinin nedeninin sigara olduğu hatırlatan Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, şu mesajları verdi:
"Artık bu biliniyor, o zaman sigara içilmemeli. Sağlıklı beslenmeli. Tuz tüketimini azaltıp egzersiz yapılmalı. Şekerin kansere neden olduğu yönündeki açıklamalar sürekli gündeme geliyor. Şeker mesajları verirken şeker düşmanlığı yaratıldığını görüyoruz. İnsanın canı sütlaç yemek isteyebilir. Bunu yemesine engel bir durum yok. 'Bunu da yemeyin' derseniz o zaman yaşam kalite bozukluğuna yol açarsınız. İnsan bir kadayıf yemek isteyebilir. Lütfen bunu yiyin. Önemli olan bütün aldığınız kalori miktarının sizi aşırı kilo almaya götürmemesi. Bu nedenle şeker düşmanlığı yapmanın da doğru olmadığını düşünüyorum. Tıpkı bir ekmek düşmanlığı yaratmak gibi. Tam tahıl ekmeği rahatlıkla tüketilebilecekken, ekmek düşmanlığı yaparak yanlış mesaj verildiğini düşünüyorum. Bu kez insanların hayatında panik yaratılıyor. Mesajlar net olmalı."
'KENDİNİZİ CİDDİYE ALIN'
Kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özdoğan, "Erken tanı konulabilen, düzenli takipleri olan kanserler var ki bunlar; kadında rahim ağzı, meme, kalın bağırsak, erkekte prostat ve 30 yılın üzerinde sigara içmiş olanlarda yılda bir kez akciğer taraması. Bunun dışında diğer kanser türleri içinse erken belirtiler önemli. Örneğin bir mide şikayetiniz varsa yıllarca mide ilaçları kullanmayın. Doktorunuza sorun. Endoskopi yaptırın. Öksürüğünüz varsa lütfen konu komşudan öğrendiğiniz ilaçları kullanmayın. Cildinizdeki benlerde bir renk ve şekil değişikliği varsa, kanama varsa bir an önce doktora gidin" uyarısında bulundu.
İnsanların en önemli sorunlarının, kendilerini ciddiye almamaları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özdoğan, "Şikayet varsa bunun için mutlaka bir uzman görüşü alınmalı. Makat bölgesinde kanaması olan ancak utandığı için doktora gitmeyen bir kişi erken tanı şansını da kaybedebiliyor. Oysa doktoruna danışsa, kolonoskopi ile erken evrede bir kolon kanseri varlığı ortaya çıkacak ve tedavisi, hastalık yayılmadan yapılabilecek. Bu bulguları, öncü şikayetleri doğru değerlendirmek önemli" diye konuştu.
Selma KUNAR/ANTALYA, (DHA)-
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |