Türkiye'nin buğday, ayçiçeği, çeltik gibi ürünlerin en önemli merkezlerinden olan Trakya'da, geçen yıl, son 91 yılın en kurak dönemi yaşandı. Çiftçiler, kuraklık nedeniyle üründe verim kaybı yaşarken, sulama amaçlı kullanılan nehir, gölet ve barajlar kurudu. Bölgede aralık ve ocak aylarında yaşanan sağanak ve kar yağışıyla birlikte kuraklık şimdilik ortadan kalkarken, baraj ve göletlerdeki su seviyeleri arttı.
'YER ALTI SUYUNU BİTİRDİK, TÜKETTİK'
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Orta, Türkiye'de 27,28 milyon hektar tarım arazisinin bulunduğunu bunun ancak 5,6 milyon hektarının sulanabilir olduğunu söyledi. Sulu tarım arazilerinin az olduğunu ifade eden Orta, "Dolayısıyla bir de düşününki su kaynaklarındaki yetersizlik kuraklıkla birlikte söz konusu olursa su yok, sadece yağışa bağlı bitkileri yetiştirmek kuraklıktan dolayı mümkün değil" dedi. Trakya'da yer altı sularının tükendiğini ancak son yağışlarla birlikte henüz toparlanmadığına dikkat çeken Orta, "Yer altı sularını beslenmesinden fazla çekmeyeceğiz ve bunları bir rezervuar olarak kullanacağız. Zor günlerimiz için yer altı su seviyelerini korumamız gerekir. Trakya'da 750 köy var, 2,8 milyar metreküp yıllık suyumuz var; 0,4 milyar metreküp de yer altı, 2,8 milyar metreküp yer üstü. Şimdi biz, yer üstü suyu akıyor biz de şöyle bakıyoruz. Hep yer altı suyunu kullanmaya çalışıyoruz onu da bitirdik tükettik. Suyu özenli kullanacağız, depolayacağız ve yağışta yer üstü su kaynaklarını kullanıp yer altı sularını rezerv olarak saklamamız gerekiyor" diye konuştu.
'MİLLİ KURAKLIK MERKEZİ ÇOK ÖNEMLİ
Türkiye'de merkezi hükümete bağlı Milli Kuraklık Merkezi kurulması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Halim Orta, "Bu organizasyonda konuyla uzaktan yakından ilgili tüm uzmanların yer alması gerekir. Eğer böyle bir merkez olursa, halk sağlığı uzmanlarından meteorologlara, ziraat mühendislerinden veterinerlere, botanikçilerden jeologlara kadar insanların bulunduğu böyle bir ulusal merkez faydalı olur” dedi.
'UYDULARIMIZIN AKTİVİTESİ ARTIYOR'
Milli Kuraklık Merkezi'nde sadece ulusal değil, uluslararası bir konsensüs yaratılabileceğini belirten Prof. Dr. Halim Orta, "Uydularımızın şu anda aktivitesi artıyor. Türkiye uzaya inceleme yapmak adına uydu gönderiyor. İşte bu merkezde tüm bunlar, uzaktan algılama teknolojilerinde kullanılarak değerlendirilir. Mevcut senaryolar, olası senaryolar oluşturulur, teşhisler ortaya konulur, tedavi biçimleri bulunur. Nedir tedavi biçimleri? Su kullanım etiği, su kullanma yasaları, kuraklığa dayanıklı bitki çeşitleri, kuraklığa dayanıklı hayvan çeşitleri, hayvan ırklarının geliştirilmesi veya enerji tasarruflu su kullanan klozetlerin tasarımına kadar düşünebilirsiniz bunları. Bu tür merkezler aracılığıyla yönlendirilebilir, projeler desteklenebilir. TÜBİTAK mutlaka bu merkezin içinde olacaktır, olmalıdır. Üniversitelerin değişik bölümleri projeler yapabilir. Bu merkez koordinasyon sağlayabilir. Ben çok fazla ulusal katkı sağlayacağına inanıyorum böyle bir merkezin" dedi.
Mehmet YİRUN- Şafak TAŞOYAR/ TEKİRDAĞ, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |