Prematüre bebeklerde ‘Körlük’ tehlikesi

Yrd. Doç. Dr. Bilgin, tıbbın ilerlemesiyle yaşatılabilen prematüre bebek sayısının ve bu doğrultuda da ROP hastalığının görülme sıklığının da arttığına işaret etti. Yrd. Doç. Dr. Bilgin, "Hastalık tüm erken doğan bebeklerde görülmeyebilir. Fakat ROP genellikle 34 haftadan daha erken doğan bebeklerin bir kısmında görülen bir hastalıktır" dedi.

Zamanında doğan bebeklerde ROP hastalığının görülmediğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Burak Bilgin, 34 haftadan erken ve bin 500 gramdan küçük doğan bebeklerin kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı. Bebek ne kadar erken ve küçük doğarsa, hastalık riskinin de o kadar arttığını altını çizen Yrd. Doç. Dr. Bilgin, "28 haftadan küçük doğan bebeklerin neredeyse hepsinde ROP hastalığı görülür. Oksijen tedavisi alan bebekler, çoğul gebelikler ve eşlik eden diğer sistemik hastalıklar ROP riskini artırır" diye konuştu.

Anne babaların erken doğan bebeklerini göz muayenesine götürmesini öneren Yrd. Doç. Dr. Burak Bilgin, aksi halde telafisi mümkün olmayan sorunlarla karşılaşılabileceğine dikkati çekti. Yrd. Doç. Dr. Bilgin şu bilgileri verdi:

"ROP hastalığı olan bazı bebeklerde hastalık ilerler. İlerlemiş hastalığı olan bebekler tespit edilmez ve tedavi uygulanmazsa bebekte retina dekolmanı dediğimiz bir tablo oluşur. Bu, ROP hastalığının son evresidir. Bu evreye gelen bebeklerde hayat boyu az görme riski yüksektir."

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Prematüre Kliniği'nde 35 haftadan erken ve bin 500 gramın altında doğan bebeklerin takip edildiğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Bilgin, çocuk hastalıkları uzmanlarının takibini önerdiği bebekleri de muayene ettiklerini kaydetti.

Yrd. Doç. Dr. Bilgin, muayene sıklığının, hastalığın varlığına bağlı olduğunu ifade ederek, hastalık olmayan bebeklerin 3- 4 haftada bir kez ve damar gelişiminin tamamlanmasına kadar izlendiğini açıkladı.

ROP hastalığı görülen tüm bebeklerde körlük riski olmadığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Bilgin, "ROP hastalığı tanısı ile izlediğimiz bebeklerin yüzde doksanı kendiliğinden iyileşirken kalan bebeklere tedavi gerekir. Hastalığın kendi kendine iyileşmediği ve ilerlediği bebeklerde tedavi ihtiyacı doğar" dedi.

Günümüzde ROP tedavisinde üç farklı yöntem uygulandığını belirten Yrd. Doç. Dr. Bilgin, şöyle devam etti:

"Lazer tedavisi, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi. Klasik tedavi lazer tedavisidir. İlerlemiş hastalığı olan bebeklere uygulanır. Lazer tedavisinde, gelişmemiş retinayı (gözün ağ tabakası, görme sinirlerinin bulunduğu tabaka) tahrip ederek, gelişen ve görmeyi sağlayacak kısmı korumak amaçlanır. Kliniğimizde tedaviyi genel anestezi altında ameliyathanede gerçekleştiriyoruz. Tedavinin başarısı hastalığın evresiyle ile ilgilidir. Uygun dönemde tedavi yapma şansımız olursa bu bebeklerin neredeyse hepsi iyileşir. Tedaviye rağmen hastalık düzelmiyorsa, ilave lazer, ilaç enjeksiyonu ve cerrahi seçenekler denenir."

Yrd. Doç. Dr. Burak Bilgin, ROP hastalığının son evresinde retina dekolmanı olarak adlandırılan, gözün gören ağ kısmının yerinden ayrılmasıyla karşılaşabildiklerine değindi. Yrd. Doç. Dr. Bilgin, "Retina dekolmanı gelişen bebeklerde tedavi artık cerrahi olmak zorunda. Bu bebeklerde hastalık çok ilerlediği için, maalesef görme kaybı riski mevcut. Neyse ki hastalığı erken evrede yakalarsak bu aşamaya gelmesini önleyebiliyoruz" diye konuştu.

Erol AKKIR/ANTALYA, (DHA)