Avukat Durur, 19 Kasım gecesi saat 23.00 sıralarında Antalya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlar Bürosu'nun bulunduğu 2'nci kata çıktığını belirterek, "Şüpheli Ali Bozlar'ın ifadesi için geldiğimi beyan ettim. Hole iki sandalye koyarak burada görüşebileceğimi söylediler. Ben usulün bu şekilde olmadığını söylediğimde, boş oda bulunmadığını iddia ettiler. İfade odasında ise bir polis memuru uyukluyordu" dedi. Odayı 10 dakikalığına kullanacağını söylediğini aktaran Durur şu iddiada bulundu:
"Diğer polis memurları dışarı çıktı. Ancak kapıyı kapatmamıza müsaade etmediler. Ben de bu durum karşısında müvekkilime susma hakkı olduğunu hatırlattım. Bunun üzerine uzun saçlı, 40 yaşlarındaki polis memuru müvekkilime yaklaşarak, susması halinde neler olabileceğiyle ilgili tehditte bulundu. Ben müdahale ettiğimde ise 'Benim tarzım bu avukat hanım beğenmedin mi' şeklinde kabadayılıkla karşılaştım. Müvekkilim de korkusundan ifade vermeye başladı."
FATURA PARASINA EL KOYMUŞLAR
Müvekkilinin sorgu sırasında cebinden 180 lira çıktığını da söyleyen Avukat Züleyha Özge Konakoğlu Durur, şöyle devam etti:
"Müvekkilimin evde faturalarla birlikte duran parasına faturaları almadan el koymuşlar. Müvekkilim fatura yatıracağını söylese de, uyuşturucu ticaretinden elde ettiğini iddia ettiler. Ben de ifade alma tutanağına cüzdanından çıkan paranın neye ilişkin olduğunun aynen geçirilmesini istediğimde, ifade alan memur şahsıma yönelik 'Siz bunları neden koruyorsunuz. Ceza almalarını istemiyor musunuz? Yarın sizin çocuğunuz da bunların karşısına çıkabilir. Bize dua edersiniz' diye ikili diyaloğa geçmeye çalıştı."
İFADE TUTANAĞINI YIRTTI
Avukat Durur, nöbetçi savcıya çıkmak istediğini belirtince polis memurundan "Sen susacaksın biz yazacağız. Buraya avukatlar gelir, biz ifadeyi yazarız. Altına imza atar ve giderler" karşılığını aldığını aktardı.
Bunun sonunda uzun bir süre yazılan ifadedeki eksik ve zorlama yerleri düzeltmeye çalıştığını, ancak polis memurlarının sürekli hakaretlerine ve baskılarına maruz kaldığını öne süren Avukat Durur şunları söyledi:
"Sonra bize zorla içeriğini istemediğimiz ifadeyi imzalatmaya çalıştı. Ben de zorla uzatılan ifade tutanağını yırttım. O an geriye çekilen polis memurları yerden yırtılan ifade tutanağımı alarak 'Ooo bu iyi oldu, yandın sen!' diyerek kağıtları topladılar ve alaycı gülmelerle şüpheliyi de alarak başka bir odaya götürdüler. 'Şüpheliyi nereye götürüyorsunuz, görüşmek istiyorum, tutanak tutulsun' dememe rağmen beni odada bırakarak üstüme kapıyı kapattılar."
'SAVCI ŞÜPHELİYİ YÖNLENDİRDİ'
Emniyetten çıkarak Baro'ya bilgi verdiğini belirten Avukat Züleyha Özge Konakoğlu Durur, "Ertesi gün Savcı Osman Şanal'ın yanına gittiğimizde, emniyette ifade tutanağını yırttığım için hakkımda tutanak tutulmasını kendisinin istediğini söyledi" dedi.
Savcı Şanal'ın şüpheliye başka bir avukat görevlendirmesi yönünde telkinde bulunduğunu ileri süren Avukat Durur, ailenin de farklı bir avukat görevlendirdiğini, görülen duruşmada ise müvekkilin tutuklanarak cezaevine konulduğunu anlattı.
BARODAN SUÇ DUYURUSU
Antalya Baro Başkanı Avukat Alper Tunga Bacanlı, konuyla ilgili Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğunu söyledi. Bacanlı şöyle konuştu:
"Disiplin yönünden gereği için emniyet müdürlüğüne bildirimde bulunuldu. Polislikle kabadayılığı ayırt edemeyen cahillerin emniyet teşkilatından temizlenmesi gerekir. Avukatın yanında şüpheliye baskı yapan, hatta avukatı tehdit eden, hakarette bulunan polisin, soruşturma savcısı tarafından korunması ve şüpheliye avukatını değiştirmesi için telkinde bulunulması vahimdir, sözün bittiği yerdir. Bu savcı hakkında da yasal yollara başvurulacaktır. Kimsenin polis baskısına, manevi işkenceye müsamaha göstermesi kabul edilemez. Şüphelinin hakkını korumakla görevli meslektaşımıza yönelik tavrı şiddetle kınıyorum."
Ömer ERDEM/ ANTALYA, (DHA)