ATSO Başkanı Çetin: İç ve dış talepte durgunluk enflasyonu sınırlıyor, büyümeyi destekleyecek politikalar ve siyasi istikrar önem kazanıyor
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından açıklanan Temmuz Ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başkan Çetin açıklamasında şunları kaydetti:
"2015 Temmuz ayı enflasyonu bir önceki aya göre TÜFE’de %0,09, Yİ-ÜFE’de %-0,32 olarak açıklanmıştır. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında %6,81, yurt içi üretici fiyatlarında %5,62 olmuştur.
Ev Eşyası Fiyatları Arttı
Ana harcama grupları itibariyle bir önceki aya göre en yüksek artış %1,60 ile ev eşyası grubunda gerçekleşmiştir. Bunu %1,21 ile lokanta ve oteller, %1,16 ile alkollü içecekler ve tütün izlemiştir. Giyim ve ayakkabı grubunda ise %-4,97 düşüş gözlenmiştir.
Yıllık bazda ise en yüksek artışların sırasıyla %13,80 ile lokanta ve oteller, %9,31 ile çeşitli mal ve hizmetler, %9,25 ile gıda ve alkolsüz içecekler gruplarında gerçekleştiği görülmektedir.
Temmuz 2015’te endekste kapsanan 426 maddeden; 59 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 245 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 122 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşmiştir.
Zam Şampiyonu Limon
Temmuz ayının zam şampiyonu %40,50’lik artışla limon olurken, bu ürünü sırasıyla %30,85 ile sivri biber, %23,68 ile yurtiçi turlar, %11,57 ile kayısı izlemiştir. En fazla düşüş ise %-37,63 ile erik, %-26,93 ile kiraz ve %-22,60 ile karpuzda yaşanmıştır.
Yİ-ÜFE ise, 2015 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre %-0,32, bir önceki yılın Aralık ayına göre % 5,15 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %5,62 olmuştur.
Durgunluk Enflasyonu Baskılıyor
Küresel ekonomide ve iç piyasada durgunluğun yurtiçi enflasyonu da baskıladığı görülmektedir. Dünya ekonomisinde durgunluk petrol, metaller ve bazı tarımsal girdiler gibi emtia fiyatlarında ortalama olarak 2011 yılına göre %48, son bir yılda %29 düşüş yaratmıştır. Dünya ekonomisinde enflasyon henüz bir risk faktörü değildir. Türkiye, dünyadaki emtia fiyatları düşüşünden döviz kurundaki artış nedeniyle sınırlı ölçüde yararlanmaktadır. Buna rağmen iç piyasadaki ve ihracattaki durgunluk Türkiye’de de enflasyonu düşürmektedir. Bu ortamda Türkiye’de de yıllık enflasyonun gerilemesi sürpriz değildir.
Et Fiyatlarında %28’e Ulaşan Artış
Nitekim Temmuz ayı enflasyonundaki gerilemede giyimde ve meyve-sebze fiyatlarındaki mevsimlik düşüşler yanısıra akaryakıt fiyatlarındaki düşüş etkili olmuştur. Bununla birlikte et fiyatlarında yıllık %28’e ulaşan artışlar gıda fiyatlarının risk unsuru olmaya devam ettiğini göstermektedir. Dolayısıyla gıda fiyatları için sektörel önlemlerin alınması, ancak makro-ekonomik politikada önceliğin durgunlukla mücadeleye verilmesi gereklidir. Veriler büyümeyi destekleyecek politikaların acil hale geldiğini ve bu anlamda en önemli faktörün de siyasi istikrar olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır.
Batı Akdeniz Bölgesi
Bölgemizdeki TÜFE oranı, aylık % -0,17, yedi aylık % 5,20 ve yıllık bazda %6,37 olarak gerçekleşmiştir. Enflasyon aylık ve yıllık bazda Türkiye ortalamasının altında, yedi aylık bazda iseüzerinde kalmıştır. Bu oranlara göre Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan TR61 Batı Akdeniz Bölgesi, 26 bölge arasında aylık bazda 22. sırada, yedi aylık bazda 8. sırada, yıllık bazda ise 19. bölge konumunda yer almıştır.
Bölgemizde ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre sırasıyla en yüksek artış %1,51 ile ev eşyası, %1,14 ile alkollü içecekler ve tütün, %0,54 ile lokanta ve oteller harcama gruplarında olmuştur. Turizmde yaşadığımız gerileme Temmuz ayında lokanta ve otel grubu enflasyonuna yansımış bulunmaktadır. Türkiye genelinde bu gruptaki aylık değişim %1,21 iken Batı Akdeniz’de %0,54 düzeyinde gerçekleşmiştir.
Yıllık enflasyonda ise en yüksek artış %15,75 ile lokanta ve oteller, %9,21 ile gıda ve alkolsüz içecekler, %8,56 ile de eğitim gruplarında gerçekleşmiştir. En fazla düşüş ise %-5,84 ile giyim ve ayakkabı grubunda gözlenmiştir.
ENFLASYON DÜŞÜŞÜNDE SÜREKLİLİK BEKLENTİSİ
Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV), Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Temmuz ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, Temmuz ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,09 oranında artış gösterdiğini belirten Ali Çandır, "Aylık bazda yurt içi üretici fiyat endeksinde ise azalma gerçekleşti ve oranı yüzde 0,32'ye karşılık geldi. Aylık bazda üretici fiyatlarının aşağı yönlü olması ve bunun ileride tüketicilere yansıyacağı düşünüldüğünde, mevcut durum umut vericidir" dedi. Enflasyonun yıllık bazda değerlendirildiğinde Temmuz'da TÜFE’de yüzde 6,81, ÜFE’de ise yüzde 5,62 artış olduğu görüldüğüne dikkat çeken Ali Çandır, "Beklentilerin 0,05-0,10 bandında yukarı yönde olduğu düşünüldüğünde, TÜFE'deki gerçekleşme, beklentilere yakındır. Ayrıca tüketici fiyatlarında yüzde 7'nin altında gerçekleşen fiyat artışı Mayıs 2013 rakamlarına geri dönüldüğünün bir işaretidir ve bu da sevindiricidir" değerlendirmesinde bulundu.
Sebze ve meyve fiyatlarının aşağı seyir izlemesinde tarla üretiminin rolüne dikkat çeken Ali Çandır, "Özellikle yaz aylarında tarla ürünlerinin pazarlara inmesiyle birlikte gıdadaki son iki aydır süre gelen negatif seyir bu ay da etkisini korudu ve bu durum fiyatlar genel düzeyine yansıdı" dedi.
EN UCUZ BEŞİNCE BÖLGEYİZ
Temmuz ayında enflasyonun ülke genelinde yukarı yönlü olmasına karşın Batı Akdeniz Bölgesi’nde negatif yönlü olduğunu kaydeden Ali Çandır, "Tüketici fiyatlarında bir gerileme yaşanırken, aylık fiyatların düşüş oranı yüzde 0,17 şeklinde gerçekleşti. Bölgenin yıllık bazdaki fiyat artışı ise yüzde 6,37 oldu. Fiyatlar genel seviyesindeki bu rakamlar temel alındığında, geçtiğimiz ay Batı Akdeniz'in Türkiye geneliyle ayrıştığı ve bir gerilemeye sahip olduğu söylenebilir. Bölge enflasyon rakamlarına ilişkin belirtilmesi gereken bir diğer nokta ise Batı Akdeniz'in ülkenin en ucuz beşinci bölgesi içerisinde yer aldığıdır" dedi.
EKONOMİ DİKEN ÜSTÜNDE
Ekonominin en önemli göstergeleri arasında yer alan manşet enflasyon yanında çekirdek enflasyonun da önemini koruduğunu kaydeden BAGEV Başkanı Çandır, son aylarda fiyatlarda görülen düşme eğiliminin sürekli hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Çandır, şu değerlendirmede bulundu:
"Yüzde 7,31 oranında artışın gerçekleştiği çekirdek enflasyon, ilgililerin daha fazla odaklanmasını gerektirecek bir durumu işaret etmekte. Zira halen daha hükümetin kurulamamış olması ve son günlerde görülen terör olaylarındaki artış tüm ekonomik aktörleri diken üstünde tutmakta. Özellikle üreticilerin yatırım yapma konusundaki tedirginliği bir an evvel en az seviyelere çekilip son aylarda fiyatlarda görülen düşme eğilimi sürekli hale getirilmelidir. Son iki üç aydır uzmanların fiyat artışı beklemelerine karşın, bunun tam tersi şekilde sonuçlanması, yani fiyatların negatif seyirli olması, fiyatlar konusundaki iyimserliği ortaya koymaktadır. Bu iyimserliğin sürekli hale getirilmesi ise ancak ve ancak tüm belirsizliklerin giderilmesine bağlıdır. Bir başka cepheden değerlendirmek gerekirse, görünen o ki ihracat düşüşüyle birlikte ortaya çıkan dış ticaret açığındaki artışlar, turizm gelirlerindeki azalmalar, imalat sanayindeki son dönem daralmaları bu iyimserliğin çok da uzun sürmeyeceğine işaret etmekte" dedi.
Ülke genelindeki ürün ve ürün gruplarındaki fiyat değişmelerine de değinen Ali Çandır, Temmuz'da yüzde 40,5 artışla limon, harcama grubu bazında ise yüzde 1,60 artışla ev eşyası grubunun ilk sıralarda yer aldığını belirtti. Ali Çandır, genel olarak tarla ürün fiyatlarının ılıman havaların da etkisiyle nispeten düşük seviyelere geldiğini memnuniyetle karşıladıklarını ancak fiyatlardaki düşüşün sürekliliğini beklediklerini kaydetti.
MALİYET ENFLASYONU İLE MÜCADELE ŞART
Özellikle gıda fiyatlarında son iki aydır yaşanan gerilemeye karşın enflasyonun halen gelişmiş ülke seviyelerinin üzerinde olduğuna dikkat çeken Ali Çandır, "Geçtiğimiz senelerle karşılaştırıldığında iç talepte meydana gelen azalışlara rağmen fiyat artışlarının halen yüzde 5'in üzerinde olması bizleri maliyetlerin yüksekliğine yöneltmekte. Özellikle küresel piyasalarda petrol varil fiyatlarının son bir yılda yarı fiyatı düzeyine inmesine, son bir ayda ise yüzde 20 oranında düşmesine karşın bunun pompa akaryakıt fiyatlarına sadece yüzde 7-8 oranında yansımış olması, ülkemizdeki dolaylı vergi yüküne de işaret etmektedir. Bu durum ise doğrudan ve dolaylı olmak üzere hem üreticileri hem de tüketicileri etkilemekte" değerlendirmesinde bulundu.
Tarım ve sanayi başta olmak üzere tüm ana sektör maliyetlerinin en aza çekilmesiyle üretim artışının sağlanacağını, bu yönlü büyümenin fiyatları istenilen seviyelere çekebileceğini söyleyen Çandır, şunları kaydetti:
"Bu nedenle başta bölgemiz olmak üzere tüm ülkeyi kapsayan politikalarla üretim artışına yönelmeye mecbur olduğumuzu yineliyoruz. Zira son dönemdeki kredi mekanizmalarına bakıldığında bir yavaşlamanın olduğu da görülmekte ki bu durum talep yavaşlamasına neden olmakla birlikte çarkların dönmesini yavaşlatmakta. Bilinen bir gerçeklik var ki tarım ve sanayi üreticilerinin yeniden ayağa kaldırılması başta mazot olmak üzere girdi fiyatlarındaki iyileştirmelerle ve vergi adaletinin sağlanmasıyla mümkün olabilecektir. Bu sayede tüm aktörler üretime omuz verebilecek ve enflasyon yüzde 2-3 seviyelerine çekilebilecektir."