Patronlar 3 bakanın istifasını nasıl karşıladı?

TOBB Başkan Yardımcısı da olan ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, 17 Aralık operasyonuyla ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet iddialarının ardından Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın istifalarını değerlendirdi. Ülkenin imajını bir yere getirmenin çok uzun bir süreç ama yıkmanın da son derece kolay olduğuna dikkat çeken Çetin Osman Budak, yaşananlardan ilk önce etkilenenin Türk özel sektörü, reel sektör, dolayısıyla tüm toplum olduğunu söyledi.

Türkiye'nin gündeminde ekonomi olması gerektiğini ve ekonomi yönetiminin bir şeyler yapması gerektiğini belirten Budak, 17 Aralık'tan itibaren siyasi gündemin çok ağırlaşması, sorunlar yaşanmasının Türkiye'yi diğer kırılgan beşli ülkeden de biraz ayrıştırdığını kaydetti.

Yaşananların sadece iş dünyasını değil tüm toplumu olumsuz etkileyecek gelişmeler olduğunu anlatan Budak, "Eğer gerçekten bir şüphe varsa, şüphenin sahibi istifa etmeli. Son derece doğaldır. Dünyada böyledir. Japonya, Uruguay, İspanya'da bu istifalar gerçekleşti. Sonuçta suçsuzsa bu bakanlarımız, mutlaka Türk adaleti bunlara haklarını iade edecek, tekrar görevlerinin başına dönmeleri için fırsat doğar. İnşallah bundan sonra buna benzer sıkıntılar bir an önce aşılır ve ülkemizin gerçek gündemi ekonomiye döneriz diye umuyorum" ifadelerini kullandı.

HERKES KAVGA EDİYOR

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) Aralık ayı meclis toplantısında Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, Türkiye'nin her gün yeni bir gündemle uyandığını belirterek, "Yarını göremiyoruz" ifadesini kullandı. Türkiye'de özel sektörün istihdamın yüzde 85'ine sahip olduğuna dikkati çeken Budak, şunları kaydetti: "Kamu ve siyasetin düzgün çalışmasını istemek siyasi konuşmak demek değil. Artık ekonomiye dönün. İstikrar, kaliteli demokrasi, iyi bir ekonomi, adaletli gelir dağılımıyla olur. Her gün yeni bir gündeme uyanıyoruz ve ilk başta kaybeden özel sektör. Bizle birlikte tüm vatandaşımız kaybediyor."

'ANTALYA'DA KAVGA İSTEMİYORUZ'

30 Mart yerel seçimlerine giderken herkesin birbiriyle kavga ettiğini söyleyen Budak, "Siyasiler üslup falan tanımıyor. Antalya'da bu kavgaları istemiyoruz. Düzeyli bir seçim süreci, kavga yerine projelerin yarıştığı, tartışıldığı bir seçim propaganda dönemi istiyoruz. Belediyeler biz yaptık oldu noktasında. Antalya'nın en büyük STÖ'sü, dinamiğiyiz. Protokol hazırlayacağız. Hepsi geliyor adayların ve bunları imzalattıracağız, 'Kentte biz bunları istiyoruz' şeklinde. Belediyelerden biz bugüne kadar olmadığı kadar ortaklık istiyoruz, projelerini bizle paylaşmalarını istiyoruz" şeklinde konuştu.

DOLANDIRICILIK VE RUHSATSIZ İŞYERİ

Konuşmasında kaçak ruhsatsız işyerlerinin açıldığını, seçim öncesi bunlara dokunulmadığını savunan budak, ayrıca yılbaşı öncesi işportacıların bazı bölgelerde yoğunlaştığını, belediyenin buna dur demesi gerektiğini kaydetti. Enerjide zam uyarısında bulunan Budak, kentin kirlenmesinde etkili kömüre ilişkin de 5500 kalorinin altında kömür geldiğini, daha yüksek kalorili kömürün gelmesi gerektiğini anlattı. Budak, "Biz güzel havalarda camları açamıyoruz. Havalandıralım diyoruz ama dışarısı içeriden çok daha kötü durumda. Kömür yerine doğalgaz verin. Bu mümkün değilse elektrikte destek, katkı verin. Bu bir taleptir ve mantıklıdır" dedi.

'HIZDAN MEMNUN DEĞİLİM'

Expo 2016 Antalya'nın hızından çok memnun olmadığını belirten Budak, 800 gün kalmasına rağmen daha kule için yarışma yapılacağını anımsattı. Budak, Expo'nun Antalya'ya gelmesi için çok emek harcandığını, yatırım beklendiğini dile getirdiği konuşmasında, "Bakın Antalya'da 13 yıldır Batı Çevre Yolu bile tamamlanamadı. Kuzey ve diğer çevre yollarının yapım ihtimalini ben göremiyorum. Lütfen bu konuda herkes duyarlı olsun. Çünkü 'Expo Antalya'nın geleceği' dedik. Bağlantı yolları, otobanlar v.b. bunların tümü 800 günde gelir mi? Ciğerimiz yanıyor bunları söylüyoruz" şeklinde konuştu.

TANITIM MATERYALİ DOMATES VE GÜNEŞ

Antalya Tanıtım A.Ş'nin Antalya'nın uluslararası tanıtımında kullanılacak logo ve materyalleriyle ilgili bilgi de veren Budak, Antalya'nın güneşi ve domatesinin simge olarak kullanılan 'Product of Antalya'nın tanıtımını yaptı. ATSO Başkanı Budak, "Bunları her yerde göreceksiniz. Ürün etiketi, anahtarlık, ilan, sağlık, kuyum, tüm sektörlerde bu logolar kullanılacak. Dünyanın dört bir yanına gönderilecek. 1.5 milyon etiket hazır. Milyonlarca domatesin üzerinde bu etiket olacak. İhracat yapan tüm sektörlerde bu tür çalışmalar yapılacak" dedi.

KARANLIK BİR ŞEHİRDE YILBAŞI

Bu kadar sönük yılbaşının geçtiği başka bir kent olmadığı eleştirisinde de bulunan Budak, şunları dile getirdi. "Karanlık bir şehirde yılbaşına giriyoruz. 12 milyon turistin dışında, burada yerleşik yaşayan birçok yabancı var. Demre'de Aziz Nicholas yaşamış, ölmüş ve dünyanın bir numaralı markası. Noel Baba markası Coca Cola'nın bile önünde, marka değeri 1.6 trilyon dolar. Noel Baba Antalya'da doğmuş, büyümüş dünyanın en değerli markası ve biz bunu kullanamıyoruz."

KONYAALTI VE KALEİÇİ

Konyaaltı Plajı sorununa da değinen ATSO Başkanı Budak, Antalya'nın buraya sahip çıkması gerektiğini ifade etti. Budak, "Denize sırtını dönmüş Toroslara bakan bir kent olmasını istemiyoruz. Konyaaltı meselesi gündeminizden hiç çıkmasın. Antalya'nın içinde olduğu, gerekiyorsa Antalya ortaklı bir proje hazırlanmalı. Şu an ham bir elmas durumunda. Mutlaka müdahil olacağız. Vali Bey de bu konuda olumlu davranıyor. Aslında sahibiyiz ve sahibi gibi davranarak elimizdeki değerleri kaybetmeyelim" dedi.

Kaleiçi'nde yaşanan dönüşüm ve ATSO Evi projesinden bahseden Çetin Osman Budak, Kaleiçi'nde 56 tane betonarme bina olduğunu, bunların yıkılabileceğini belirterek, "Özel idarede bunu yapacak para var. Hesapçı Sokak, Kaleiçi'nin en güzel sokağı oldu ve Özel idare'den ayrılan kaynakla yapılmıştı. Biz binamız olsun diye Kaleiçi'ndeki dönüşüme katkı için bunu yaptık" diye konuştu.

Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA) -