Kamuoyundaki popülerliği nedeni ile bütün dikkatlerin çevrildiği Yalova ve Ağrı Belediye Başkanlığı seçimleri için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan her iki ilde de miting yaparak devlet desteğinin adayının arkasında olduğunu vurgulamış ve seçimleri ne kadar önemsediğini ortaya koymuştu.
Şu ana kadar elimize henüz net rakamlar ulaşmadığı için yapacağımız analiz, partilerin kazandıkları başkanlık sayıları ve bunun ortaya çıkaracağı moral değerler üzerine olacaktır.
Öncelikle şu tespiti en başta yapalım.
İki ildeki seçimlere Başbakanlık düzeyinde önem veren AKP, her iki ildeki de seçimleri kaybederek önemli bir moral değer kaybına uğramıştır. Belki de 2002 yılından bugüne dek yapılan bütün genel, yerel, ara seçimler ve referandumlarda ilk kez muhalefet iktidara karşı moral üstünlüğü yakalamıştır. Muhalefetin moral üstünlüğü yakalamasındaki en önemli nedenlerinden birisi yine bizzat AKP olmuştur. Zira Başbakan da dâhil olmak üzere elindeki bütün imkânları bu seçim için seferber etmiştir. Örneğin Eskişehir, Mahmudiye’deki seçimlere Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek giderek, Mahmudiye’ye asfalt sözü vermiştir. Medya da dâhil, bütün imkânların seferber edilmesine rağmen elde edilen başarısızlık, doğal olarak muhalefette zafer havası yaratmıştır.
Peki, önümüzdeki bir yılda yaşayacağımız Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler öncesinde bu küçük seçim bir gösterge olabilir mi?
Her ne kadar ülkenin bütün bölgelerini kapsamasa da, seçime katılan yaklaşık 180 bin seçmen yine de fikir verecek bir sonuç ortaya koyar.
Net oranlar henüz elimizde olmadığı için bu anlamda detaylı analizler için erken olmakla birlikte, eğer AKP, bu 180 bin seçmenli seçimde 2. Parti çıkarsa şaşırmayalım. Seçimlerin yapıldığı bölgelerin, AKP’nin her dönemde güçlü olduğu yerler olduğu düşünülürse, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde bu veri anlam taşımaktadır. Burada dikkat çeken en önemli nokta, özellikle Yalova’da AKP – CHP, Ağrı’da da AKP – BDP dışında hiçbir partiye oy çıkmamış olmasıdır. Benzer bir yığılma sürecinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci turda yaşanacağı düşünülürse, AKP’nin çıkaracağı Cumhurbaşkanı adayının 2. Turda işinin hiç de kolay olmayacağını söylemek mümkündür.
Antalya seçim analizleri dizisinde, bütün analizlerin ortak noktasını AKP’deki erime oluşturmaktaydı. Evet, AKP kazanıyordu, ancak eriyerek kazanıyordu. Kazandığı noktaların moral değerleri, örneğin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı, erime tartışmalarının önüne geçiyordu.
Ancak 1 Haziran seçimleri daha net bir şekilde ortaya koydu ki, iktidar kan kaybediyor ve bu kan kaybı hızlanıyor.
1 Haziran seçimleri için yapılacak olan “otobandan önceki son uyarı” metaforu, fantastik bir cümleden daha fazla anlam taşımaktadır!