İzmir’de dünyaya gelen ve 3 yaşına kadar konuşamayan Batuhan’ın ailesi, toplumda yaygın bir inanış olan erkek çocuklarının geç konuştuğu yanılgısına düştü. 3 yaşından sonra konuşmaya başlayan ancak yine de kreşte arkadaşlarıyla iletişim kurmayan Akgün, öğretmenlerinin dikkatini çekti. Bunun üzerine ailesinin hastanede yaptırdığı tetkikler sonucunda Batuhan’ın yüzde 90 otizmli olduğu anlaşıldı.
Özel bir şirkette yönetici olarak çalışan baba Halil Akgün (47) ve ev kadını anne Selda Akgün (46) Batuhan’ı sosyalleşebilmesi için yüzme kursuna yazdırdı. 2015 yılında da Bodrum’a yerleşmeleri nedeniyle Batuhan ilk olarak 2 yıl önce Halk Eğitim Merkezi’ndeki yüzme antrenörü Yılmaz Çetin ile çalışmaya başladı. Daha sonra antrenör Çetin’in yönlendirmesiyle Bodrum’daki 10 kilometrelik Bodrum Koşusu’na misafir sporcu olarak katıldı. Babasıyla birlikte 10 kilometre koşan Batuhan Türkiye’de bu kadar uzun bir mesafeyi tamamlayan ilk otizm sendromlu birey oldu. Bu başarının ardından baba Halil Akgün, oğluyla birlikte Run Marmaris Run Koşusu’na da katılmaya karar verdi. Batuhan, burada da 10 kilometrelik parkuru 1 saat 36 dakikada tamamladı.
Batuhan’ın koşma azmi ise herkesi heyecanlandırınca özel bir spor salonu Batuhan’a antrenman desteği vermeye başladı. Batuhan Akgün, sırasıyla Bodrum Bodrum Yarımada, Antalya Runatolia 2019, İzmir Wings For Life Wordrun, İstanbul Yarı Maratonu ve Uludağ Ultra Trail maratonlarına katıldı. Batuhan son yarışında derecesini yarım saat geliştirerek 10 kilometreyi 1 saat 6 dakikada tamamladı. Oğluyla 3 Kasım'daki İstanbul Maratonu'na hazırlanan Halil Akgün, "Hayalimiz Batuhan'ın milli formayı girip, dünyada ülkemizi temsil etmesi. Aile iletişimimizi seviyeli ve pozitif tutmaya çalışıyoruz. Bütün yaptığımız aktivitelerin içerisinde Batuhan hep bizimle birlikte. Bahutan 15 yaşından sonra otomobilde ön koltuğa oturmaya başladı. Emniyet kemeri alışkanlığını kazandırdık. Otizm rahatsızlığı bulunan çocuklara doğruyu öğretmemiz gerekiyor. Bu tarz çocukların sporun içerisinde daha başarılı olduğu gerçeği ortada. Bizimle beraber mücadele veriyor. Sevgi çocuğun karakterine de iletişimine de yansıyor. Oğlumuzun hayatına sporu entegre ettik, gelişimine büyük katkısı oldu. Bu tarz çocukları odasına koyun akşama kadar aynı şekilde durur ama biz öyle yapmadık. Sosyalleşmesi için her yolu denedik. Çocuğunuzu eve kapatmayın spora yönlendirin" dedi.
‘KOMŞULARIMIZ ‘BU KADAR YARAMAZ ÇOCUĞU ÇIKARMA’ DİYORDU
Anne Selda Akgün ise "17-18 yıl önce otizm bu kadar bilinmiyordu. Otobüslerden bile neredeyse kovulduğumuz oldu. O durumlardan bugünlere geldi. Uzmanların ‘Kalabalık ortamlarda bulunsun’ önerisine uydum. Otizm hastalarını yetiştirmekte en büyük tedavi sevgiden geçiyor. Komşularımızın bu kadar yaramaz çocuğunu neden dışarı çıkartıyorsun tepkileriyle karşılaştım. Ailelerin mücadeleden hiçbir zaman vazgeçmemeleri gerekiyor. Eve kapanmamak gerekiyor. Sürekli sosyal hayatın içerisinde olmaya çalışıyorum" diye konuştu.
Cavit AKGÜN/ BODRUM (Muğla), (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |