Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü dolayısıyla Tıp Fakültesi'nde öğrencilerle birlikte Konyaaltı Sahili'nde saat 12.00'de otizme dikkat çekmek amacıyla farkındalık yürüyüşü yapacaklarını açıkladı. Yapılan çalışmalara göre her 50 çocuktan 1'ine otizm teşhisi koyulduğunu aktaran Doç. Dr. Nasıroğlu, otizmin gün geçtikçe artan bir salgın olduğuna dikkati çekti. Otizmde erken teşhisin önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, otizmli çocuklar için hayat boyu eğitimin önemine vurgu yaptı. Otizmli bireylerin toplumdan dışlandığına dikkati çeken Doç. Dr. Nasıroğlu, otizm farkındalığını arttırmak için etkinlik düzenlediklerini aktardı.
HER 50 ÇOCUKTAN 1'İ TEŞHİS ALIYOR
Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, “Otizm teşhisi koymadaki artışın birçok sebebi var. Genetik ve çevresel faktörlerle ilişkili olabilir ya da otizm farkındalığındaki artışı nedeniyle bize getirilen çocukların sayısında artış var. 30 yıl önce de otizm vardı ama bu çocuklar farklı tanılar alabiliyordu ve bu çocuklara otizm teşhisi konulmuyordu" dedi.
ERKEN TANININ ÖNEMİ
Otizmde erken tanının çok önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Nasıroğlu, bu nedenle toplumda otizme yönelik farkındalık artışlarına önem verdiklerini belirtti. Otizm teşhisi koyulan ailenin hayatının tamamen değiştiğini aktaran Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, “Özellikle 18- 20 ve 24 aylık çocuklarda erken tarama yöntemleriyle ya da bize başvuru yaptıklarında otizm belirtilerini tespit ettiğimizde özel eğitime başlanması bu çocukların belirtilerini düzeltebiliyor. Çocuğun tamamen düzeldiğini söylemek zor ama eğitimin erken başlaması, yoğun olması ve nitelikli olması çocukların ilerideki hayatla olan bağlantılarını belirgin olarak etkiliyor" diye konuştu.
OTİZMDE HAYAT BOYU EĞİTİM
Otizmli çocukların ergenlik dönemlerinde otizme eşlik eden sorunların oluştuğunu anlatan Doç. Dr. Nasıroğlu, şöyle konuştu:
“Yeme bozuklukları, depresyon, şizofreni, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozuklukları, takıntı, kaygı bozuklukları gibi birçok sorun ortaya çıkıyor. Özel eğitimle birlikte otizme eşlik eden ruhsal sorunları da azaltmaya yönelik çalışmalar yapmamız gerekiyor. Özellikle dil gelişimi başlamış çocuklarda da sosyal beceri eğitimi oldukça önemli. Bu çocuk bulunduğu ortama göre davranışlarını şekillendirebiliyor mu? Bu tür sosyal becerilerini artırmaya yönelik özel eğitim merkezlerinin aktif olarak çalışmasında fayda var. Bu sadece ilk, orta ve lise döneminde bitecek bir süreç değil. Bazı otizmli çocuklarda bu eğitimin hayat boyu devam etmesi gerekmektedir."
AMAÇ FARKINDALIĞI ARTTIRMAK
Otizm teşhisi konulan çocukların toplumda birçok problemle karşılaştığını belirten Doç. Dr. Serhat Nasıroğlu, “En önemli konulardan biri özel eğitim ders saatlerinin artırılması gerekiyor. Bir diğer konu ise toplumdaki damgalamadır. Yani bu çocuk özel okula ya da devlet okuluna gittiği zaman bu çocuklar akranları ve farklı toplum bireyleri tarafından dışlanıyor. Bu da hem aile hem de otizmli çocuk açısından depresyon, kaygı ve diğer ruhsal problemleri olumsuz yönden etkiliyor. Biz hem toplumdaki otizm farkındalığını arttırmak, erken tanının önemine dikkat çekmek, otizm tanısı koyulan çocukların kişisel haklarının artmasını sağlamak hem de toplumda bu çocuklara yönelik zorbalıkları azaltmak istiyoruz. Bu sebeple böyle bir etkinlik tasarladık" diye konuştu.
Aslı DURAN/ANTALYA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |