Türkiye'nin farklı kentlerinde 8 yıl Fransızca öğretmenliği yaptıktan sonra Patara Mahallesi'ne gelen Muzaffer Otlu, 1200 metrekarelik alanda yaptırdığı 50 yataklı butik otelde turizmciliğe başladı. Yaklaşık 30 yıldır turizmle uğraşan Otlu, gittiği kentlerden topladığı eski eşyaları otelinde sergiliyor. Avrupalı turistlerden oluşan müşterileri de bu özelliği nedeniyle oteline yoğun ilgi gösteriyor.
ÇOK SAYIDA ESER SERGİLENİYOR
Otelin giriş yolunda 82 yıllık at arabası tatilcileri karşılıyor. Onun yanında Burdur'dan getirilen mermerlerden yapılma Likya lahdi yer alıyor. Bahçenin girişinde 1947 yılında Almanya'dan Türkiye'ye getirilen traktör bulunurken, yanında geleneksel zeytin yağı sıkma aletleri yer alıyor. Pekmez sıkma sistemi, Elmalı dağlarında satın alarak kurduğu 76 kovanlık arı sereni ve yanındaki arıcılık aletleri bahçede sergilenirken, müzik aletleri, gramofon, silahlar, davul- zurna, Yörük giysili mankenler, mutfak aletleri, marangoz aletleri ve tarım aletleri ise otelin duvarları ve etrafını süslüyor. Otelin bahçesinde ayrıca 19'uncu yüzyıldan kalma kağnı, demirci atölyesi, kuyudan su çekme aygıtı da yer alıyor. Yakındaki kilim, heybe ve çuvalların yer aldığı Yörük çardağı ise 'dostluk çardağı' olarak belirtiliyor.
Oteldeki tatilciler için haftanın belirli günlerinde tanıtım turu düzenleniyor. Turizmci Muzaffer Otlu, büyük zevkle müzesini tanıtarak, eşyaları, araç ve gereçleri tek tek anlatıyor.
Otele ilk kez gelen İngiliz Jonathon Walter, "Çok ilginç bir kültür. İlk kez böyle bir kültürle tanışıyorum. Arı serenleri çok ilginç. Ayılara karşı kurulduğunu öğrendim. Kaybolmakta olan bir kültür burada yaşatılıyor. Bu kültürü yaşatmak çok önemli" dedi.
İskoçyalı Wenon Stephens, "Burada bulunan her alet, her araç gerçekten çok ilginç. İngiltere'de dedemin tarım aletleri vardı. Birçoğu aynı. Beni burası çocukluğuma götürdü. Burası otel değil, bir müze" diye konuştu.
'AMACIMIZ KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATMAK'
Otelin sahibi Muzaffer Otlu da "Otelimin etrafını göründüğü gibi bütün bölgelerden getirmiş olduğum etnoğrafik değeri olan eşyalarla doldurdum. Amaç bir müze haline getirmekti. Sonuçta her gelen yerli ve yabancı misafirlerimizin çok hoşuna gitti. Amacımız geçmişteki kültürümüzü yaşatmak, unutturmamak. Gelecek kuşaklara aktarmak" dedi.
Ahmet ACAR/KAŞ (Antalya), (DHA)