İsen, "Kimsenin şöyle bir zehaba kapılmasının anlamı yok. 'Yeniden Osmanlıca'ya mı dönülüyor?' Böyle bir şey yok. Sadece tarihimizde var olan bilgi birikimini bu yolla öğrenmiş olursunuz. Bunda endişe duyulacak, korkulacak çekinecek bir husus yok" dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin siyaset bilimci Dr. Murat Yılmaz moderatörlüğünde düzenlediği 'Yeni Türkiye Buluşmaları' konferans dizisinin 'Osmanlı'yı Anlamak' başlıklı bölümü, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. Mustafa İsen ve yazar Cengiz Aydoğdu'nun katılımıyla gerçekleşti.
Osmanlı'nın bir medeniyet olarak dünya uygarlığına katkılar sunduğunu belirten Prof.Dr. Mustafa İsen, "Son yıllarda yakalanan ivmeyle birlikte bir başka medeniyet yürüyüşüne yönelmiş durumdadır" dedi. Bu yürüyüşte, tarihi mirasın en büyük tramplen ve güç olabileceğini kaydeden Prof. Dr. İsen, 19'uncu Milli Eğitim Şurası'yla gündeme gelen Osmanlıca tartışmalarını ise şu sözlerle değerlendirdi:
"Osmanlıca, aslında Osmanlı Türkçesi dediğimiz hadisenin kısaltılmış şeklidir. Bu Türkçe'dir. Sadece Arap alfabesiyle, bizim bugün Latin alfabesiyle yazdığımız yazı gibi Arap alfabesiyle Türkçe'nin ifade edilmesinden ibarettir. Aşağı yukarı 13'üncü yüzyıldan itibaren bu coğrafyada kullanılan alfabenin adıdır. 13'üncü yüzyıldan 1928'e kadar da kullanılmıştır. Büyük bir kültür birikiminin zapturapt altına alındığı bir alfabedir."
Alfabenin dışında kalan kısmının ise üniversite ve liselerde içerik itibariyle okutulduğunu, Fuzuli'nin, Nefi'nin, Baki'nin yazdıklarını bu çerçevede değerlendirilebileceğini kaydeden Prof. Dr. İsen, "Osmanlıca'yı Türkiye'de iyi bilenlerden birisiyim. Ama burada kimsenin şöyle bir zehaba kapılmasının anlamı yok, 'Yeniden Osmanlıca'ya mı dönülüyor?' Böyle bir şey yok. Sadece tarihimizde var olan bilgi birikimini bu yolla öğrenmiş olursunuz. Bunda endişe duyulacak, korkulacak, çekinecek bir husus yok" diye konuştu.
Her insan için en kolay alfabenin öğrendiği ilk alfabe olduğunun altını çizen Prof. Dr. İsen, bu bakımından toplumun bu manada başka tür bir düşünceye kapılmadan böyle bir yaklaşımı değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
Toplumların kültür değişimleri dönemlerinde yanlış sayılabilecek hususlar olabileceğini belirten Prof.Dr. İsen, "Bunları dünyanın her yerinde zaman içinde kültürel değişimlerle aydınlar yumuşatır, düzeltirler ve daha makul bir çerçeveye taşırlar. Bizim ülkemizin şansızlıklarından bir tanesi şudur, zamanın ve halkın yumuşattığı bir takım şeyleri bizim bazı aydınlarımız zaman içinde sivriltmeye devam ediyorlar, toplumu rahatsız edecek çerçeveye taşımaya devam ediyorlar" diye konuştu.
Emre BAYLAN/ ANTALYA, (DHA) -