Osman Kaptan'ın teklifi ve gerekçesi şöyle:
GENEL GEREKÇE
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4. Maddesinde sayılanlarla, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu gibi 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce yürürlükte olan kanunlara göre aylık almakta olanlar ile bunların bakmakla yükümlü oldukları nüfus bilindiği gibi toplumumuzun büyük bir çoğunluğunu oluşturmaktadır.
Uzun seneler çalışarak ülke refahına önemli destek sağlayan emeklilerimizin aldığı aylıklar yıldan yıla enflasyon karşısında erimiş, yoksulluk hatta açlık sınırının altında kalmıştır. Bir Ülkenin gelişmişliğinin önemli göstergelerinden bir tanesi de, emeklilerine ve yaşlılarına verilen değerdir. Emeklilik yaşında AB standartlarına uyan Türkiye, maalesef bağlanan aylık miktarı konusunda çok geri kalmıştır.
Türkiye'de 6.410.000 işçi,1.940.000 memur ve 2.445.000 Bağ-Kur olmak üzere toplam 10 milyon 795 bin emekli bulunmaktadır. 2014 Ekim ayı itibariyle açlık sınırı 1.205 TL, yoksulluk sınırı ise 3.926 TL olan ülkemizde; Emekli BAĞ-KUR’lu ortalama 965 TL/Ay, Emekli SSK'lı 1.187 TL/Ay, Emekli Memur 1.450 TL/Ay maaş almaktadır. Bugün emeklilerimizin yüzde 85'i açlık sınırının altında yaşamaktadır. Türkiye'de yaklaşık 320 Euro olan en düşük emekli maaşı İtalya'da 1.772, Avusturya’da 1.796, İspanya'da 1.843, Yunanistan'da ise 2 bin Euro’dur.
Emekli, dul ve yetimlerimize bağlanan gelir ve aylıklar, sadece her yılın Ocak ve Temmuz aylarında hedef TÜFE oranı kadar arttırılmakta, gerçekleşen enflasyon hedef enflasyondan fazla olursa aradaki fark ikinci altı aydan itibaren ödenmektedir. Emeklilere ülke kalkınmasına sağladığı refahtan pay verilmemektedir. Emeklilerimizin gelir ve aylıkları açlık sınır rakamlarının altımda kalmıştır. Ayrıca emeklilerimizin ayakları arasında, emekli olunan tarihte yürürlükte olan mevzuatın getirdiği emekli ayığı hesaplama yöntemlerindeki farklılıklar nedeniyle ciddi farklılıklar bulunmaktadır.
Enflasyona endeksli zamlar emeklilerin derdine derman olmaktan uzaktır. Diğer taraftan enflasyon sepetinde, emeklinin yaşam alanına girmeyen birçok kalem malzemeyle yapılan hesaplamalar emeklinin yaşam gerçeğini yansıtmamaktadır.
Emeklilik sonrasında gelirlerinde ortalama yüzde 40 oranında kayıp yaşayan emeklilerimizin, bir yandan da giderlerinde büyük oranda artış meydana gelmektedir. Bu nedenle ülkemizin bugünlere gelmesinde büyük katkıları olan emeklilerimiz, yıllardır verdikleri hizmetin karşılığı olarak rahat içinde yaşamaları gereken bu dönemi maddi sorunlar içerisinde geçirmektedir. '
Çoğu emekli, emekli maaşlarıyla geçinememekte bir kuruş tasarruf dahi edememekte ve ikinci bir işte çalışmak zorunda kalmaktadır. Ancak bu kez de devlet, haraç alıyormuş gibi emeklilerimizin gelirlerinden Sosyal Güvenlik Destek Primi kesmektedir. Devletin verdiği emekli maaşı nedeniyle geçinemeyerek çalışmak zorunda kalan emeklilerimizin maaşlarından, kendilerine dönmeyecek bir kesinti yapılması, insanca yaşam hakkının elinden alınması anlamına gelmektedir. Bu kesintiler nedeniyle emeklilerimizin gelirlerinde ciddi azalmalar meydana gelmekte, rahat nefes alabilmek için çalışmayı sürdüren emekliler, kesintiler nedeniyle ekonomik zorluklar içerisinde yaşamını sürdürmeye devam etmektedir. Bu kesinti çalışmak zorunda kalan emeklileri zor durumda bırakmakta, adeta cezalandırmaktadır. Çünkü bu kesintilerin emeklilerimize geri dönüşü olmamaktadır.
Teklifle;
- Memur, işçi, esnaf ve sanatkâr, çiftçi yani tüm emeklilerimize, dul ve yetimlerimize bağlanan gelir ve aylıkların 500 TL arttırılması,
- Emeklilerin ücretlerinde yapılacak artışların enflasyon rakamlarındaki artışa ilaveten sabit fiyatlarla (enflasyondan arındırılmış) gayri safi yurt içi hâsıla gelişme hızı toplamına göre ve emeklilik tarihi itibariyle geriye dönük yapılması ve
- Çalışmak zorunda olan emeklilerden devletin, 'Sosyal Güvenlik Destek Primi" adı altında yaptığı kesintinin kaldırılması,
amaçlanmaktadır.