Gümüşhane'nin Arslanca köyündeki Balahor Deresi üzerinde bulunan, 3 yaylanın birbirine bağlandığı, 5 metre uzunluğundaki 300 yıllık tarihi Kınalı Kemer Köprü, ortadan kayboldu. Köylüler, cuma günü, yaylalara göç yolu üzerinde bulunan, normal zamanlarda fazla kullanılmayan köprünün yerinde olmadığını fark edince büyük şaşkınlık yaşadı. Köylüler, Trabzon'un Araklı ilçesindeki yerel internet haber sitesinin muhabirlerine ulaşarak, olayı bildirdi. Yerel haber sitesine konuşan köylüler, köprüyü en son pazartesi günü sağlam olarak gördüklerini, çarşamba ve perşembe günleri bölgede yağmurun etkili olduğunu; ancak köprüyü sürükleyecek taşkın olmadığını anlattı.
Arslanca köyünün muhtarı Coşkun Doğan da köylülerle birlikte önceki gün bölgeye giderek, arama çalışması başlattı. Sadece tek ayağının kalıntıları yerinde olan köprünün, taşan derenin etkisiyle yıkıldığını sananlar, dere yatağı boyunca arama yaptı; ancak taşları bulamadı.
Derenin çökse dahi iç içe geçmeli bloklar halindeki köprü taşlarını sürükleyecek debiye sahip olmadığına karar verildi. Daha önce de define kazısı yapıldığı belirtilen köyde, köprünün taşlarının sökülerek, çalındığından şüpheleniliyor.
VALİLİK AÇIKLAMASI YOK, JANDARMA TUTANAĞI VAR
Gümüşhane Jandarma Komutanlığı ekipleri, dün Arslanca köyüne giderek, ortadan kaybolan köprü bölgesinde inceme yaptı. 20 dakika süren incelemede jandarma ekipleri, iddiaya göre, çobana dayandırarak, 'Köprü 3 ay önce selde yıkıldı' diye tutanak tutup, köyden ayrıldı. Jandarma tutanağında, selden yıkıldığı öne sürülen köprünün taşlarının nerede olduğuna dair bilgi ise yer verilmedi.
Jandarma ekipleri, tuttuğu tutanağı basınla paylaşırken, Gümüşhane Valiliği'nden konuyla ilgili herhangi bir basın açıklaması yapılmadı.
JANDARMA TUTANAĞI, KÖYLÜLERİ İKNA ETMEDİ
Jandarma ekiplerinin çobana dayandırarak, '3 ay önce selde yıkıldı' diye tutup, basınla paylaştığı tutanak, Arslanca köylülerinin ikna olmasına yetmedi.
Yaz mevsiminin kurak geçtiğini ve neredeyse yağmur yağmadığını anlatan köylüler, sel olmadığını belirtip, köprünün kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce sökülerek, götürüldüğü iddiasını yineledi. Harçsız yapılan tarihi Kınalı Kemer Köprü'nün taşlarının, yaylada ev yapmak isteyen kişi ya da kişilerce sökülüp, götürülmesiyle ortadan kaybolmuş olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Köylüler, jandarmanın olayı aydınlatmasını istedi.
'TAŞLARI ALIP GÖTÜRDÜLER'
Arslanca köyünde oturan Mahmut Demirkıran (75), köprüyü selin yıkma durumunun mümkün görünmediğini belirterek, "Sel yıksa bile taşlar orada olurdu. Olmadığına göre taşları biri götürmüştür. Bunu anlamayacak ne var? Köprü yıkıldıysa taşlar orada olmalıydı. Yoksa demek ki taşları alıp, götürdüler" dedi.
'DERENİN SUYU O TAŞLARI GÖTÜRMEYE YETMEZ'
Recep Kılıçarslan da "Dere köprüyü yıksa taşları kalmalıydı. Bunu birisi alıp, gitti. Bu köprü bilinçli alıp, götürüldü. Yıkılsaydı illa ki bir parçası dere yatağında kalırdı. Yıkılan köprüleri görüyoruz. Yıkılsa birkaç parçası orada kalırdı. O taşların içinde mücevher mi vardı? Bilemiyoruz. Derenin suyu, o taşları götürmeye yetmez. Köyümüzde sel olacak bir yağış olmadı. Sel de olmadı. O taşları biri alıp, götürmüştür" diye konuştu.
'HAZIR YONTULMUŞ TAŞ, BİRİ ALIP GÖTÜRDÜ'
Musa Demirkıran ise "Orada sel olma ihtimali yok. Geçmişte de hiç olmadı. Orada akan su, hayvanların dahi içemeyeceği kadar az. Karadeniz'de o kadar büyük seller olur, dereler taşar. Bugüne kadar selde yıkılan bir kemer köprü olmadı. O nedenle bu köprümüzü selin yıkma ihtimali yok. Yıkıldı sayalım; taşlar, o zaman orada olurdu. Köprünün şekli hoşuna giden birisi, kasıtlı olarak köprüyü yükledi götürdü; belki de götüren kişi, taşlarla ev yapmış olabilir. Hazır yontulmuş taş, alacak, koyacak evin duvarına. Devletimiz bu işi aydınlatmalıdır" dedi.
'KÖPRÜYÜ 1,5 AY ÖNCE YERİNDE GÖRDÜM'
Kınalı Kemer Köprü'yü 1,5 ay önce yerinde sağlam gördüğünü anlatan Ramazan Uzun ise "Ben kurban bayramında köydeydim. Köyü gezdim ve köprünün orada sağlam halini gördüm. Köprünün 3 ay önce yıkılma ihtimali yok. Jandarmanın bu yönde açıklama yaptı ama bu açıklamayı doğru bulmuyorum" diye konuştu.
KÖPRÜ, 15 GÜN ÖNCE YERİNDEYMİŞ
İhbar üzerine, köprünün yerinde olmadığını öğrendiklerini belirten yerel internet sitesi sahibi Yusuf Genç, "Biz de bunu kendi kaynaklarımızla araştırdık. 3 ay önce burada bir sel felaketi olduğu yönünde bilgiler geldi, biz burada böyle bir sel felaketi olmadığı konusunda bilgilere ulaştık. Köprünün yerinde olmadığını bize söylediler. Haberi sayfamıza taşıdık, taşıdıktan sonra bir vatandaştan telefon aldık. Kendisi bölgeye gittiği zaman köprüyü yerinde görmediğini söyledi. Köprünün 15 gün önce yerinde olduğunu ve köprünün esrarengiz bir şekilde yerinden kaybolduğunu söyledi. Söylendiğine göre, burada 3 ay önce bir sel felaketi olmuş ve köprünün bu sel sonucunda yıkıldığı söyleniyor. Böyle bir tarihi köprü yıkıldıysa bunun tutanağı var mıdır? Var ise bu tutanak kim ile paylaşılmıştır?" dedi.
ERÜZ: KÖPRÜ SEL ETKİSİYLE YIKILMAMIŞTIR, İNSAN MÜDAHALESİ VAR
Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Dr. Coşkun Erüz de coğrafyanın doğal kayalarından yapılan, hiçbir işlem uygulanmadan, tamamen kayaların dizilimiyle meydana getirilen Kınalı Kemer Köprü'nün, yüzlerce yıldır sel ve afetlere rağmen ayakta kaldığını belirtip, yıkılmadığını söyledi. Bölgede büyük afet ya da sel kaydı olmadığını dile getiren Erüz, şöyle konuştu:
"Bu coğrafyada bu şekilde büyük sel doğuracak durum yok. Dolayısıyla sellerle olduğu ifadesi, biraz yanlış. Köprünün, büyük ihtimalle maalesef bilinçsiz, küçük menfaatler derdinde olanlar tarafından hazine aramak amacıyla ayağına yapılan müdahaleyle yıkıldığını düşünüyoruz. Bu kemer köprü üzerindeki herhangi bir taş ile oynandığında köprünün yıkılacağını düşünmediklerinden dolayı temel kısmına yapılan tüm müdahale köprünün yıkılmasına neden oldu. Sel veya heyelan etkisi yok; çünkü köprünün devamına baktığınız zaman köprü, tamamen yığma taş ve moloz taşların dizilimiyle oluşmuş. Küçük bir köprü değil ama baktığımızda köprünün yakın zamanda yıkıldığına dair doğal izler var. Köprünün ayak kısmından kopan parçaların daha yağmur bile yemediğini gösterecek kadar net izler var. Yani 3-5 ay öncesiyle alakası yok. Uzmanlar gidip bunları incelediğinde, bunun çok yakın bir zamanda deforme edildiğini gösterecek izler var. Köprü insan eliyle tahrip edilip, yok edildi. Burada yetkililere düşen, 'Sel götürdü, yeni olmadı' gibi bir söylemle üzerini kapatmak yerine bunu kim yaptıysa sorumlusunu bulup, gereken cezayı vermesi. Bölgemizin, insanlığın kültür mirası olan tarihi eserlerimizi ki İpek Yolu gibi tarihi bir yol üzerinde bulunan köprülerden biriydi bu. Sel derenin bir tarafını tahrip ederken diğer tarafını bırakmaz. Belli bir seviyede tüm alanı tahrip eder ama bakıyoruz ki köprünün ayaklarının olduğu yerde otlar dahi duruyor. Toprak da duruyor ot da duruyor. Köprüyü götüren sel, bunları burada bırakmaz. Bu durumu selde aramak yerine başka nedende aramak gerekiyor. Meteorolojik ve hidrolojik olarak orada sel olduğunu bilimsel olarak ispatlamak gerekiyor, söylemle sel olmaz."
KEMER KÖPRÜLER
Engebeli arazi yapısına sahip Doğu Karadeniz Bölgesi'nde, kıyıdan başlayan yüksek tepeler ve dağlar arasında derin vadiler yer alıyor. Bu vadiler içinde akarsu ile derelerin çok olmasının, yörede sık aralıklarla köprü inşa edilmesine neden olduğu belirtildi. Köprüler ise kemer ve korkulukları kesme taştan diğer kısımları da moloz taştan inşa edildi. Kemer ayakları, bazen dere yatağına bazen de dere kenarındaki ana kayalar üzerine oturtuldu. Doğu Karadeniz'de, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda kemer köprünün, yüzyıllardır ulaşımda kullanıldığı biliniyor.
Muhammet KAÇAR- Selçuk BAŞAR- Uğur AYDIN- Emre KOLTUK/GÜMÜŞHANE, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |