Önce dolandırıcılık, sonra icra ve şimdi de savcılık devrede...

Nedeni de adına çıkarılan, ancak kendisinin hiç görmediği bir kredi kartı yüzünden başlatılan icra işlemi ve sonrasında gelişenler…

Denizbank’tan Şubat ayında aranıyor Yıldıray Sapan…

Arayan kişi, “12.540 TL ödenmeyen kredi borcunuz var” diyor…

“Ben kredi kartı almadım sizden…” dese bile nafile…

Bankanın Fener Şubesi’ne gidiyor, durumu bir de yüzlerine anlatıyor banka memurlarının…

Bankada kısa sürede yapılan araştırmada anlaşılıyor ki, kurye, Yıldıray Sapan adına çıkarılan kredi kartını İhsan adında birine vermiş.

Kurye nerede vermiş, hangi belgeye dayanarak teslim etmiş o kişiye, alan hangi cesaretle imzalamış, “Ben Yıldıray Sapan’ım” diye mi almış belli değil…

Belli olan şu; Yıldıray Sapan bu kişiyi tanımıyor. Bu kart kendisine hiç ulaşmamış, harcamalardan da hiç haberi olmamış.

Sapan hemen savcılığa suç duyurusunda bulunmuş…

Buna rağmen banka sürekli, ‘Borcunuz var ödeyin’ diye taciz etmiş…

Sonra, ‘Ödemezseniz yasal işlem başlatacağız’ diye minik tehditlere kadar vardırmışlar işi…

Banka avukatı arayıp, “İcra işlemi başlatacağız” deyince Sapan gerilmiş, gerilmiş ve patlamış; “Başlatırsanız başlatın kardeşim… Savcılığa intikal ettirdim işi… Size olanı biteni dilekçe ile de yazdım, daha ne yapayım. Görmediğim, almadığım, kullanmadığım bir kredi kartının hesabını benden soruyorsunuz”…

Ve, beklenen olmuş, emekli maaşına icra işlemi başlamış…

İtiraz edince de kaldırılmış…

Sapan, “Emekli maaşına haciz konulamayacağı yasalarda yazıyor…. Ama, benim maaşımı hala vermiyorlar. Süründürüyorlar…” diye dert yanıyor şimdi dostlarına…

Sonuç; banka inadı bırakırsa, Sapan emekli maaşını alacak…