Ankara'nın Keçiören ilçesinde yaşayan Muhammet Kuzur, 1 Haziran 2020 tarihinde Bağlum Mahallesi'nde yer alan ve düzenli olarak süt ürünleri satın aldığı A.K.’ye ait mandıraya gitti. Muhammet Kuzur, iddiaya göre mandıranın bahçesinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Bunun üzerine mandıra sahibi A.K., Kuzur'un Trabzon'daki ailesini arayarak, kalp krizi geçirdiğini ve düşerek başını çarptığını, daha sonra da hayatını kaybettiğini anlattı.
Kuzur’un cenazesi memleketi Trabzon’a gönderildi. Cenaze işlemleri sırasında tabutta kan gören Muhammet Kuzur’un kardeşi Temel Kuzur, cenazenin tamamına bakmak istedi. Pandemi dönemi olduğu için kabul görmeyen bu teklifin ardından Muhammet Kuzur, Derecik Mahallesi'nde defnedildi.
Ağabeyini toprağa verirken tabutta kan izi gören Temel Kuzur, şüphelendiği için Ankara'nın yolunu tuttu. Ağabeyinin ölüm nedenini araştıran Kuzur, elde ettiği delilleri avukata sundu. Temel Kuzur, ölümünün ardından çekilen fotoğraflarına ulaştığı ağabeyinin başının çeşitli yerlerinde ve vücudunda darp izleri olduğunu tespit ettiğini öne sürdü.
DARP EDİLEREK ÖLDÜRÜLDÜĞÜ İDDASI
Temel Kuzur, olay yerine gelen 112 acil sağlık görevlilerinin ağabeyine müdahale etmediğini öne sürerek, avukatı aracılığıyla suç duyurusunda bulundu. Ağabeyinin dini nikahlı eşi Z.G.’nin mal varlığına da tedbir konulmasını istedi. Talepleri yerinde bulan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Trabzon Akçaabat Adliyesi'ne yazı göndererek, Muhammet Kuzur'un mezarının açılarak otopsi yapılmasını istedi, ayrıca ifadesi alınan 5 kişi hakkında soruşturma başlatıldı. 1 Temmuz’da Muhammet Kuzur'un mezarı açıldı ve cenazesi Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Otopsi sonucunda Muhammet Kuzur'un kesin ölüm nedeni belirlenecek.
‘DOĞAL ÖLÜM OLDUĞUNA İNANMIYORUZ’
Muhammet Kuzur’un kardeşi Temel Kuzur, olay günü saat 13.00 civarında ağabeyiyle görüştüğünü belirterek, “Göğsünde ağrıları olduğunu belirtmişti, ama tahlilleri çok iyiydi. Anjiyo olmasını söyledim, o da; ‘GATA’dan sıra aldığını’ söyledi. Konuştuk ve sonra telefonu kapattık. 16.30’da vefat haberini aldım. Önce ‘kalp krizi geçiriyor’, sonra ‘ambulans geldi, müdahale ediyoruz’ dediler. Daha sonra ‘küvete’, ardından da ‘taşa’ çarptı dediler. Şüphelerimiz arttı. O acıyla birlikte yola çıktık. Bize ‘gelmeyin, gerekeni yaptık’ dediler ve cenazemiz Keçiören Belediyesi tarafından Trabzon’a gönderildi. Biz de Samsun’da cenazeyi karşıladık. Tabutun içine bakmak istedim ve bu sırada tabutta kan gördüm. Kefeni açtığımda ise yüzündeki pamukta kan olmadığını gördüm. Kendi kendime ‘bu kan nereden geliyor’ diye düşündüm. Kefenin tamamını açmak istedim ancak imam arkadaş ‘açmayalım’ dedi” ifadelerini kullandı.
‘AĞABEYİMİN KAŞI, GÖZÜ, DUDAĞI VE KULAĞI PATLAKTI’
Kan lekelerini görünce huzursuz olduğunu anlatan Kuzur, “Daha sonraki süreçte delil olabilecek fotoğraflar buldum. Bu fotoğraflarda ağabeyimin kaşı, gözü, dudağı ve kulağı patlak. Zaten kan kulak arkasından geliyordu. Sağ kaburgası morarmış, koltuk altı şişmişti. Fotoğraflara bakarak doğal ölüm olmadığına kanaat getirdik, ‘darp edildi’ dedik. Bunu araştırmaya başladık ve bazı ipuçlarına ulaştık. Bu ölümün doğal olmadığına inandık. Daha sonra talebimiz üzerine Adli Tıp raporu istedik, 5 kişi hakkında suç duyurusunda bulunduk ve ardından 1 Temmuz’da yapılan otopsi sonrası ikinci kez ağabeyimi defnettik. Adli Tıp raporunda ne çıkacak göreceğiz, ama bana göre bu doğal bir ölüm değil. Bizim şüphemiz darp üzerine. Gerekenin yapılacağına inanıyorum ve adalete güveniyoruz” ifadelerini kullandı.
Tolga SAĞLAM/TRABZON, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |