Öldürülen kameramanın annesi, oğlunun telefonunu arıyor

Alper Baycın, Dominik Cumhuriyeti'nde çekilen televizyon yarışma programı ‘Survivor’ ekibinde kameraman olarak görev yaparken, 27 Haziran 2018 tarihinde uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Antalya'da Muratpaşa ilçesi Üçgen Mahallesi muhtarı olan Aynur Baycın, oğlu Alper Baycın'ın ölümünün ikinci yıldönümünde ilk kez konuştu.

İKİ KİŞİ BIÇAKLADI

Alper'in öldürüldüğü günün iki gün sonrası görevinin bitip, Türkiye'ye dönmeye hazırlandığını anlatan Aynur Baycın, ''Son haftasında gececiydi. Hatta işe gitmeden önce arıyordu, 'İşe gidiyorum, bugün gececiyim' diye. En son ölmeden iki-üç gün önce görüntülü görüştük. Çok mutluydu, gelmesine de çok az kalmıştı. Sabırsızlıkla kavuşma gününü bekliyorduk hepimiz. O gün çekim yapılmış bitmiş, oteline dönüyor ve aklına bir şey takılıyor. İşini yaptığı yere geri dönüp tekrar gözden geçiriyor. Oteline dönerken iki kişinin saldırısına uğruyor. Biri 15, diğeri 20 yaşında, ellerinde bıçak, parasını, çantasını almak istemişler. Zaten çantasında bozuk paradan başka bir şey yoktu, cüzdan ve her şeyi oteldeki odasında çıkmış" diye konuştu.

İKİ GÜN SONRA DÖNECEKTİ

O günün sabahı annesini hastaneye götürdüğünü belirten Baycın, ''Saat 09.00 gibi eşimi aramışlar. Alper sözlüydü, üç yıldır birlikte olduğu arkadaşı vardı ve gitmeden önce aralarında yüzük taktılar. Dönünce biz Antalya'dan, Alper de Dominik'ten İstanbul'a gidecekti, nişanımız olacaktı. Ben Alper'in nişan yüzükleri ve altınlarını almak için kuyumcuya gidiyordum. O arada bir haber geldi, eşim arıyordu. 'Eve gelir misin' dedi. 'Ama alışverişe sen gönderdin, işimi bitirip geleyim' dedim. 'Yok sen gel, sonra tekrar gidersin' dedi. O şekilde eve geldim" dedi.

NİŞAN YÜZÜKLERİNİ ALMAYA GİTMİŞTİ

Evde gelini, eşi, bütün akrabaları, herkesin olduğunu ve gözlerinin şiş olduğunu kaydeden Baycın, ''Bir şey oldu' diye bağırmaya başladım. Ama Alper hiç aklımın ucundan bile geçmedi. Biz spot işi yapıyoruz, mobilya taşırken çok iş kazaları oluyor, hatta bir-iki ay önce oğlumun başına baza düşmüştü. Yine öyle bir şey oldu zannettim. Ben sayıyorum işte, 'Büyük oğlum Muammer'e mi, gelinime mi, torunuma mı bir şey oldu' diye soruyorum. İsimler bitti artık sorabileceğim. En son 'Alper' dedim ve hiç kimse cevap vermedi. Ondan sonrasını hatırlamıyorum" diye konuştu.

FENERBAHÇE TV'DE BAŞLADI

İki yıldır evlat acısı çektiğini söyleyen Baycın, ''Allah hiç kimseye göstermesin. Bir biz, bir Allah biliyor diyebilirim. Alper gerçekten çok sevgi dolu bir çocuktu, nereye gitse ışık saçıyordu. Bunu ben söylemiyorum. Doğduğundan itibaren sihirli bir güç vardı. Kiminle görüşse sevgi, güven veriyordu karşıdakine. Zaten İstanbul'da hem çalıştı hem okudu. Radyo televizyon sinema bölümünü bitirdi. Dört yıl gecesini gündüzüne katıp, okurken çalıştığı için de çok rahat girdi işe. İlk Fenerbahçe TV'de staj yaptı, öğrenci olduğu halde 3-4 ay sonra iş teklifi aldı. Alper gerçekten çok emek verdi mesleğine ve çok severek yapıyordu" dedi.

'GÖREV BAŞINDA ŞEHİT OLDU'

Alper'in Acun Medya'ya başvurduğundan haberleri olmadığını, işe kabul edildikten ve Dominik'e gitmeden 15 gün önce haber verdiğini belirten Baycın, ''Hayatı hep sürprizdi Alper'in. Temiz kalpli olduğundan hep düşündüklerini yaşadı. En son sözün bittiği yerdi. Kameramanlığı çok seviyordu. Bir insan bu kadar mı görevine aşık olur. Sene devriyesi yaklaştığı için İstanbul'daki arkadaşları da arıyor. Alper gerçekten televizyon dünyasına aşkla sevgiyle bağlandı ve o şekilde de bitirdi. Görev başında şehit oldu benim çocuğum. Haberlerde izin günüymüş, alışveriş merkezinden dönerken falan diyorlar, öyle bir şey yok. Alper görev başındayken şehit oldu" diye konuştu.

‘ACUN BEY DE SÜREKLİ ARIYOR’

Acun Ilıcalı'nın sürekli aradığını, en son dün akşam görüştüklerini anlatan Aynur Baycın, şöyle konuştu:

''Acun Bey ve yönetmen Mustafa Güvenç bey sağ olsunlar, artık aile gibiyiz onlarla. Gerçekten bizi hiç yalnız bırakmıyorlar. Manevi yönden desteklerini inanılmaz yanımızda hissediyoruz. Onlar da çok üzgün. Kader. Saldırıyı gerçekleştirenler bir-iki saat sonra başka bir kavgaya karıştıkları için yakalanmışlar. Alper'in telefonunu almışlar. Telefonu bulunmadı. Telefonunun bulunması için Acun Medya'yla görüştüm, onlar da çok istedi ama bulunamadı, telefonunun bulunmasını istiyorum. Çünkü her şeyi onun içindeydi Alper'in. Ayrıca Muratpaşa Belediyesi de Güzeloba'da bir parka Alper'in ismini verdi. Parkın adının Basın Şehidi Alper Baycın olarak değiştirilmesi için müracaatta bulundum."

Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)