O kadın konuştu: Benden para sızdırmak için tezgah kurmuşlar

Konya'nın Selçuklu İlçesi Beyhekim Mahallesi'nde 19 Kasım cumartesi günü saat 23.30 sıralarında arazide plakaları sökülmüş bir otomobilin yandığını görenler, itfaiyeye haber verdi. Alevler itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürüldü. Otomobilde inceleme yapan ekipler, sürücü koltuğunda yanmış bir kişinin cansız bedeniyle karşılaştı. Yapılan otopside başına tabancayla bir el ateş edilerek öldürülen kişinin, Erdal Tursun olduğu belirlendi. Polis, cinayeti Erdal Tursun'un arkadaşı Mehmet Acar'ın işlediğini ortaya çıkardı. Yakalanıp gözaltına alınan Mehmet Acar, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

EŞİNİ SUÇLADI

Olayın ardından en büyüğü 6 yaşında olan 3 çocuğuyla Antalya'ya gelen Mehmet Acar'ın eşi Elanur Zümrüt Acar, cinayet öncesi ve sonrasında yaşadıklarını anlattı. Olayların, çocuklarının babası olan Mehmet Acar'dan kaynaklandığını söyleyen Acar, "Ben, eşim ve çocuklarımla İsveç'te yaşıyorduk. Haziran ayının sonuna doğru eşim bana sebepsiz yere şiddet uygulamaya başladı. İsveç polisi onu yurt dışına çıkardı. O da Sırbistan üzerinden Türkiye'ye gelmiş. Eşim Sırbistan'da, öldürdüğü Erdal Tursun'u görüşmüş. Ben o sırada tanıştıklarını sanıyordum. İlerleyen zamanda onların eskiden beri tanıştığını anladım. Bir süre sonra eşim bana Erdal Tursun'un cep telefonundan küfürlü ve tehdit dolu mesaj attı. Ardından Erdal beni aradı, mesaj atmaya başladı" diye konuştu.

Elanur Zümrüt Acar, "Erdal Bana 'Çocuklarının babası olmak istiyorum' dedi. Böyle bir ilişki yaşamak istemediğimi ona anlattım" diyerek, şöyle devam etti:

"Ben yurt dışında kozmetik işi yapıyorum. 8 yıl evli kaldığım eşim Mehmet Acar, dini duygularımı sürekli istismar ederek, benden her ay sadaka niyetiyle 1000 TL alıyordu. Ben de ihtiyacı olduğunu düşünerek veriyordum. Meğerse kandırılmışım. Zamanla Erdal Tursun'la evlenebileceğimi düşündüm. Resmi olarak boşanmak için avukata vekalet vermek amacıyla Türkiye'ye geldim. Türkiye'ye geldiğimde Erdal Tursun'la görüştüm. Erdal birazı toplu, birazı da parça parça olmak kaydıyla benden 70 bin TL aldı. Ondan sonra zaten ortadan kayboldu."

Tekrar ortaya çıktıktan sonra 2- 3 hafta arayla Erdal Tursun'a her görüştüğünde para vermeye devam ettiğini iddia eden Elanur Zümrüt Acar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Meğerse en başından beri Mehmet Acar ile Erdal Tursun bu tezgahı birlikte kurmuş. Herkes bana bunu söylemesine rağmen inanmıyordum. Neticede Mehmet Acar çocuklarımın babasıydı ve ona bu iddiayı konduramıyordum. Beni dolandırdığını anlayınca Erdal Tursun'u polise şikayet ettim. Erdal'ın ağabeyi, kardeşinin Sırbistan'da evlendiğini ve 22 yıldır başka insanları da dolandırdığını söyledi."

Bir hafta önce Mehmet Acar'ın kendisini aradığını anlatan Elanur Zümrüt Acar, "Güya Erdal Tursun, eşim Mehmet Acar'ı arayarak kellesini ortaya koyarak çocuklarımı kendisine vermek üzere kaçıracağını söylemiş. Bu hem beni 70 bin TL dolandırdı, hem de ara ara beni arayıp, 'Ben seninle evleneceğim. Evlenemezsem intihar edeceğim' gibi sözler sarf ediyordu. Ben eşimle konuştuktan sonra Erdal'ın aramaları sıklaştı. İşte o an eşimle Erdal'ın işbirliği içerisinde olduğunu anladım. Artık bunlar nasıl bir işbirliği yaptı bilmiyorum. Eşim Mehmet, Erdal'la evlenmek üzere olduğumu öğrenince böyle bir cinayeti işlemiş olabilir" diye konuştu.

'ALLAH ONLARI KENDİ ELLERİYLE CEZALANDIRDI'

Eşinin cinayetten önce kendisini aradığını kaydeden Elanur Zümrüt Acar, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Eşim çocuklarımla birlikte nerede olduğumu bildiğini ve Erdal'la birlikte geleceğini söyledi. 3.5 aydır tanıdığım Erdal'ı güya 2 yıldır tanıyormuşum. Eşim böyle söyleyerek, tüm çocuklarımın da Erdal'dan olduğunu iddia etti. Erdal'ı 2 yıldır tanıyorsam, 6 yaşında nasıl kızım olur? Eğer Mehmet Acar ve Erdal Tursun benim yanıma gelselerdi, çocuklarım ve ben zarar görecektik. Çünkü bunlar silah alışverişi yapmışlar. Çocukların babası cinayette özel düzenekli bir silah kullanmış. Çocuklarımın babası bana Erdal'ın 6 silah aldığını söyledi. Eğer bize gelselerdi, ben ve çocuklarım belki yaşamıyor olacaktık. Başka insanların da canı yakacaktı. Allah, benim ruhum dahi duymadan onları kendi elleriyle cezalandırdı."

Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA)