Tuncay Neyişçi, biyokütle enerjisine dikkat çekmek için basın toplantısı düzenledi. İstanbul'da düzenlenen 80 ülkeden 54 hükümet temsilcisinin yer aldığı aynı zamanda 266 konuşmacının kürsüye çıktığı 23. Enerji Kongresi'nde 'biyokütle', odun temelli enerji üzerine hiçbir şey konuşulmadığını anlatan Neyişçi, "Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarında değil, tükenebilir enerji kaynaklarında merkez olma peşinde" dedi.
Tüm enerji kaynakları, güneş panelleri, rüzgar türbinleri dahil olmak üzere çevre üzerinde olumsuz etkileri olduğunu aktaran Neyişçi, şöyle dedi:
"Olumsuz etkisi olmayan aksine, önemli ekolojik katkıları olan tek enerji kaynağı odun (biyokütle) enerjisidir ve hala dünyanın en çok kullanılan gerçek yenilenebilir enerji kaynağıdır. Ancak ne kongrede ne de ülkemizde hak ettiği değeri görmemiştir. Ormanlık alanlarda işletmeye açılan taş ve mermer ocakları, maden ocakları ve HES'ler altında kalan orman alanları bu işletmelerin sağladığı ve sağlayabileceği maddi gelirlerden daha çok fazlasını, enerji, oksijen, toprak, su, yaban yaşamı ve güzellik olarak sağlamaktadır. Avusturya, İsveç gibi ülkeler enerji gereksinimlerinin yüzde 20'den fazlasını odundan sağlayan ülkelerdir. Sadece seralarda odun bitki kökenli pelletlerin(preslenmiş bitki artığı) kullanımı bile Antalya'nın hava kalitesini önemli ölçüde yükseltebilir. Odun tamamen yerel, çevre dostu, yerel istihdam yaratan ve ekolojik artısı olan tek yakıttır. Odun temelli enerji, tümüyle yerel bir enerji kaynağıdır. Devletimizin hızla pelletli sobaları başta devlet kurumları, okullar ve kamu binalarında kullanıma sunması önemlidir. Belli başlı bölgelere kurulacak pellet üretim tesisleriyle birlikte orman artıklarını enerjiye çevirebiliriz. Üstelik dış enerji kaynaklı enerji bağımlılığımızı da tamamen içeri dönük enerji kaynaklarını kullanarak."
Yenilenebilir enerji kaynağı yerine rüzgar türbinleri ve güneş panellerine öncelik verildiğini, devlet tarafından teşvik edildiğini aktaran Neyişçi, "Çok yakında güneş panellerinin kurulduğu alanlar ve güneş panellerinin atıklarının bertarafı konusunda şikayetler artacak. Odun ya da biyokütle üretimi devlet teşviğinden hak ettiği payı alamadığı gibi, ormanlık (biyokütle) alanlar taş ve maden ocaklarına, HES'lere, çöplüklere, yerleşimlere, konutlara tahsis edilerek cezalandırılıyor" diye konuştu.
İbrahim LALELİ/ANTALYA, (DHA) -