Neden Milletvekilli aday adayısınız?
Çünkü milletvekili olmak istiyorum. Aday olmam sadece toplumsal sorumluluk ve bunu benden başka kimse yapamaz gibi bir şeye dayanmıyor. Milletvekili olma isteği sadece mecburiyetten değil benim doğamdan kaynaklanıyor, bu aynı zamanda kişisel de bir istektir. “Ben olmazsam Antalya’da başka milletvekilliği yapacak kimse yoktur”, böyle bir görüş olamaz. Bir isteğimizi ortaya koyabilecek kadar cesur olmalıyız, ben milletvekili olma isteğimi kendi içsel açımdan da açıklayabilecek cesarete sahip olduğumu düşünüyorum. Aslında neden milletvekili olmak istiyorum sorusunun tüm yanıtı şudur: Ben Türkiye’yi değiştirebileceğimizi, Antalya’yı değiştirebileceğimize, yaşama müdahale edebileceğimize inanıyorum. Eğer bir değişim iddia edebiliyor ve buna sahip çıkabiliyor, milletvekili olma isteğimle bunu birleştirebiliyorsam aday olurum, ben şuanda bu isteğimi kendi içimde hissedip gerçekleştirebileceğime inanıyorum, onun için sloganımız, “şimdi zamanı”dır.
Peki tercih ettiğiniz parti neden CHP?
Çünkü ben sol kültürden geliyorum, CHP parti programında yazdığı gibi sosyal demokrat bir partidir ve programında iki dayanak vardır, birincisi CHP Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve buna bağlılığı temsil eden tarihsel bir süreci ifade eder, ikincisi evrensel sosyal demokrasinin Türkiye’deki temsilcisidir. Neden sosyal demokrasi sorusunu cevaplayacak olursak, çünkü var olanları daha adil paylaşmalıyız, mevcut düzenden şikayetimiz var, Türkiye’nin hantal yapısını değiştirmemiz lazım, dezavantajlı toplumun avantajlı hala dönüştürülmesi lazım. Türkiye’de duruşmalar üç buçuk yıl sürüyorsa bunların değişmesi lazım. CHP düzenin koruyucu partisi değildir, aksine düzeni değiştiren bir parti olmalıdır, o nedenle CHP diyorum. Kendi açımdan bakılınca da 1986 Çankaya Gençlik Kolları’yla başlayan siyasi hayatıma bu tüzel kişilik altında başladım ve bu doğrultuda devam ettim.
“Antalyalılar sizi neden seçmeli?” diyorum, Murat Bulat bu soruyu kendine yöneltiyor ve çok kesin cevaplarla sıralamaya başlıyor…
Birincisi insanların yaşamında fark yaratabilir miyim? Bunu anlamanın en kolay yolu, Murat Bulat Antalya için, insan yaşamı için fark yaratmış mı? buna bakmak lâzım. Bugün hala mavi bir Antalya körfezimiz varsa, bu Murat Bulat’ın 1996-97 yıllarında biyolojik arıtma tesisi yapılması için ulusal bir kampanyayı yürütmesiyle ilgilidir. 1999 Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanlığı görevimde de, tesisin biyolojik artıma tesisine dönüştürülmesi yönünde imza attım, Antalya körfezi için fark yarattım. 1993-94 yıllarında dünyaca bilinen Köprülü Kanyon’da baraj yapımı söz konusuyken, Antalya’nın 55 km uzağında 5 bin kişiyle miting organize etmiş bir Çevre Girişimi Derneği Başkanı olduğum için fark yarattım. Doğal sit alanın korumasını temin ettim, Antalya’da kıyı ve kumulların fazla değer görmediği yıllarda, kum hırsızların önlemesi için mücadele ettim. Sulak alanların korunması konusunda mücadele etim. Antalya’daki rasathanelerini etkileyen ışık kirliliği için mücadele ettim. Sokak çocukları için Umut Evi’nde çaba gösterdim. Meslek yaşamına bakınca, insanların yaşamında olumlu anlamda fark yaratacak çabalarım oldu. Geçmişime bakınca insan, doğa, çevre için olumlu fark yarattığımı düşünebiliyorum. Bunlara bakınca “neden Murat Bulat?” sorusunun cevabının anlaşılacağını sanıyorum.
İş ve siyasi hayatı haricinde sosyal çalışmalar açısından da önemli bir geçmişi var Murat Bulat’ın. Bu birikim mi sizin milletvekilli adayı olmanıza teşvik etti mi, yoksa sizi harekete geçiren başka bir şey var mıydı?
Beni harekete geçiren iki şey var, bir tanesi toplumdan, çevrenizden, ailenizden bir enerji alırsınız, benim bugüne kadar almış olduğum enerji, sadece CHP ile sınırlı değil tabi, toplumun tüm katmanlarından insanlarla ilişki kurduğum zaman “sizi Milletvekili olarak, Bakan olarak görmek isteriz” dediler. Beni harekete geçiren şey bu uzun dönemde, çevremdeki enerjinin artık bu işi yapabileceğim noktasında bana güç vermesi. Buna kendi isteğimi de katınca adaylık için toplumun karşısına çıktım.
CHP, adaylarının hukuk alanından çıkmasını avantaj olarak görüyor mu?
Ben mesleğimi çok seviyorum, 22 yıldır bu işi yapıyorum ve hem de ilk günkü heyecanımla. Bizim işimizin doğal bir parçası toplumsal ilişkilerimiz çok güçlü olması, konuşma yöntemi de çok önemli. Bu nedenle avukatların siyasete ilgileri oldukça yüksek, açıkça söylemek gerekir ki 12 Eylül döneminden sonra diğer toplumsal kesimlerin siyasetle olan bağının zorla kesilmiş olması avukatlar açısından avantaj yarattı. Diğer partilerde de avukatların ağırlığı var, açıkça ifade etmem gerekir ki avukat olmak muhalif olmak, karşıt olmaktır, mücadele etmeyi göze alabilmektir. Bugüne kadar hangi partiden olursa olsun Parlâmento’da bulunan meslektaşlarımız bu mücadele ruhunu yeterince yansıtmadılar. Meclis’te bu kadar yüksek avukat gurubu bulunuyor, meclisimiz bu kadar muhafazakâr bir haldeyse kendi kendimizi mesleki açıdan sorgulamamız lazım. Kendi partim açısından yanıtlamam gerekirse, partideki Milletvekili adayı arkadaşlarımla yarış içinde değilim, onlar benim yol arkadaşım. Olumsuzlukları sadece AKP’ye yıkmak da yanlıştır, herkesin kendini sorgulaması, bir şeyleri değiştirmeye çalışması lazım. Milletvekili olmak bu sürecin bir sonucu değil bir parçasıdır benim açımdan.
12 Haziran Genel Seçimlerde CHP Antalya Milletvekili seçilirseniz Antalya ne kazanacak?
Antalya, Meclis’e gönderdiği için onur duyacağını bir Milletvekili görecektir. Antalya, Milletvekili koltuğunu işgal eden değil, Türkiye’de değişim dinamiklerini ateşleyecek bir Milletvekili görecektir. Antalya, yalnızca buraya etkili olabilecek bir Milletvekili değil, büyük oranda Türkiye’ye karşı sorumluluğunu yerine getirecek bir Milletvekili görecektir. Antalya yalnızca genel başkanlarının söyledikleri tekrarlayan Milletvekili değil, onlara katkıda bulunabilecek bir Milletvekili görecektir.
Biraz önce CHP Muratpaşa Gençlik Kolları Üyeleri sizi ziyaret etti, çok enerjik bir ortam sağlandı. Gençlere nasıl bakıyorsunuz, bu seçimlerle birlikte CHP’nin kemikleşmiş yapısında değişiklikler olabilir mi?
Akdeniz Üniversitesi’nde 10 yıldır Çevre Hukuku dersi veriyorum, gençlerle iç içeyim. Türkiye genç bir toplum, gençliği ihmal ederek herhangi bir ilerleme sağlama olanağımız yoktur. Ben tecrübeli siyasetçilerin deneyimi yanında gençlerin heyecanına, bazen alışık olmadığımız fikirlerine, kısmen yaramazlıklarına, bunu olumluluk anlamında söylüyorum, önem arz eden kişiyim. Onun için, biraz önce siz de gördünüz gençlerle sıcak bir ilişkim var, aynı amaçları hedefleyen insanlarız. Gençler hakkında şikayetleri bir tarafa bırakıp onlarla yeni bir geleceği görmemiz lazım. Daha önce partimizde az sayıda olan gençler son zamanlarda büyük oranda ilgi göstermişlerdir, CHP geleceği gençlerle kurma amacındadır. Sadece CHP’de değil tüm alanlarda gençlere yol açmalılardır.
Siz konuşurken kulak misafiri oldum, gençlerin adaylığı hakkında da bir fikriniz vardı, bunu biraz açar mısınız?
Çok net ifade edeyim, CHP yalnızca gençlikle ilgili sözleri söyleyen parti değil, gençleri fiilen temsil notasında bulunduran bir parti olmalı. Sosyal demokrasiye yakışan budur, sosyal demokratlar gençlerin temsil hakkını yerine getirirler. Gençler üzerinde ahkam kesmeye değil temsil hakkı tanımaya çalışmalıyız. Çok yakın bir süreçte gençlerin CHP’de önemli noktalarda temsil edildiğini göreceğiz. CHP yaş olarak da gençleşecektir. Yeni dönemde gençleri yaşı büyük politikacılara göre koruyarak TBMM’de yer alacakları inancım var. Gençler kendilerinden birini orada göreceklerdir.
Röportaj: Ferhan Bozkaya