Nargile kafelere yasak geliyor

 

NARGİLEYE SİGARA MUAMELESİ: Tütün içerip içermediğine bakılmaksızın, nargile ve çeşitleri tütün ürünü olarak kabul edilecek. Böylece sigara için uygulanan tüm yasaklar ilk kez aromalı nargileler için de geçerli olacak.

 

İNDİRİM YAPILMAYACAK: Firmalar, tüm tütün ürünleri gibi nargileyi de, bayilere ve tüketicilere, teşvik, hediye, eşantiyon, promosyon, bedelsiz veya yardım olarak dağıtamayacak. Firmalar bu ürünlere “indirim” de uygulayamayacak. Mevcut düzenlemede sigara dahil “indirim” şartı aranmıyor.

 

NARGİLE KAFE KALKACAK: Tütün sektöründeki firmaların isimleri, amblemleri veya tütün ürünlerinin isim, marka, amblem, logo ya da bunları çağrıştıran işaretleri, tütün sektörü dışındaki mal sektöründe olduğu gibi hizmet sektöründe de kullanılamayacak. Böylece sigara, nargile gibi tütün ürünlerinin isim, marka, amlem ve logoları, kafeler dahil hiçbir hizmet ve satış sektörü işletmelerinin adında kullanılamayacak. Sadece nargile üzerine kurulu kafeler kapatılacak. Hizmet sektöründeki işletmeler, tabelasına sigara ve nargile gibi tütün ürünlerinin isimleriyle veya onu çağrıştıracak herhangi bir logo, amblem kullanamayacak. Tütün üretici firmalarının isim, marka ve diğer alametleri de aynı şekilde yasak kapsamında olacak. 

 

250 BİN TL CEZA: Bu şekilde tütün ürünleri ile üretici firmaların isim, marka, logo, amblem veya bunları çağrıştıran işaretleri mal ve hizmet sektöründe kullananlara 50 bin TL’den 250 bin TL’ye kadar para cezası verilecek. Bu cezaya Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurulu karar verecek.

 

NARGİLE ŞİŞESİNE UYARI YAZISI: Nargile şişelerinin tabanı hariç yüzeyinin yüzde 65’inden, ithal ve yerli sigara paketleri başta olmak üzere tüm tütün ürünlerinin geniş alana sahip her iki yüzünün her birine yüzde 65’inden az olmayacak şekilde “sigara zararlıdır” gibi tütün ürünlerinin zararlarını anlatan yazılar yazılacak, resimler konulacak. Uyarı ve mesajlar özel çerçeve içinde olacak. Yabancı tütün ürünlerine 6 ay içinde Türkçe uyarılar yerleştirilecek. Mevcut düzenlemede bu oran yüzde 40 oranında özel çerçevesiz olarak uygulanıyor.

 

UYARMADAN CEZA VERİLECEK: Tütün ürünlerine ilişkin yasak ve tedbirleri yerine getirmeyen işletme sahiplerine, yazılı uyarı yapılmadan, belediye encümeni veya mülki amir tarafından doğrudan 1000 TL ile 5 bin TL’ye kadar para cezası verilecek. Mevcut düzenlemede, işletmeler önce uyarılıyor, uyarı yazısı tebliğ ediliyor, buna rağmen işletmesinde sigara içilmesine izin verenlere para cezası uygulanıyor.

 

 

Cevdet Erdöl, Milliyet’e yaptığı açıklamada kanun teklifini Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle birlikte hazırladıklarını açıkladı. Erdöl, “Nargile içenlerin yüzde 41’i 18-21 yaş arasında. Gençlerin yüzde 90’ı aromalı çeşitleri tercih ediyor. Nargile kafelerin müdavimlerinin yarısı üniversite öğrencisi. Yüzde 18’i lise, yüzde 16’sı üniversite mezunu. Toplumda nargilenin sigaradan az zararı olduğu kanısı var. Sigara içenlerin yüzde 62.2’si bile nargilenin sigaradan nazaran daha az zararlı olduğuna inanıyor. Aksine bir nargile 2.5 paket sigaranın zehrine eşit. Aromalı meyva denilerek kanunun etrafı dolanıyor. Bunu engelliyoruz, ayrıca sigaraya yönelik yaptırımları da daha sıkılaştırıyoruz” diye konuştu.

 

 

Denizli’de, ilk kez 2008’de ortaya atılan ve tartışmalara neden olduğu için uygulaması 3 yıl ertelenen lokallerin içkili yerler bölgesine taşınması tekrar gündeme geldi. Dernekler Müdürlüğü’nden içki ruhsatı bulunan lokallere yapılan tebligatta, Tebligat uyarınca içki ruhsatı bulunan dernek lokallerinin ya içki ruhsatını iptal ettirmeleri ya da Denizli Belediyesi’nin içkili yerler bölgesi olarak belirlediği Kirişhane Mahallesi’nde bulunan Tabakhane’ye veya Teraspark, Forum Çamlık gibi AVM’lere taşınmaları gerektiği belirtildi. 

 

 

İl Dernekler Müdürlüğü tarafından, lokallere yapılan tebligatta, 2005 yılında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Dernekler Yönetmeliği’nin geçici 4. maddesi uyarınca dernek lokallerinin mevzuat hükümlerine uygun hale getirilmesi yolundaki kararın 31 Ocak 2008’de dernek yönetimlerine tebliğ edildiği belirtilerek, şöyle denildi: “Adı geçen yazı nedeniyle çeşitli dernek lokallerince yürütmenin durdurulması talebiyle dava açılmış, ancak Denizli İdare Mahkemesi’nce reddedilmiştir. Karar, 9 Temmuz 2008’de Danıştay 10. Dairesi tarafından da onanmıştır. Ancak 18 Temmuz 2011’de Denizli Bölge İdare Mahkemesi’ne tekrar yürütmeyi durdurma istemli dava açıldı. O dava da 17 Kasım’da tamamlanmış, yürütmenin durdurulması talebi reddedilmiştir.”

 

 

Bazı lokallerin avukatlığını yürüten Yıldız Hazer, kararın hukuki olmadığını ileri sürüp, Dernekler Müdürlüğü’nün mahkeme kararlarını yanlış yorumladığını ileri sürdü.

 

2005’te çıkan yönetmelik için derneklere 4 yıl süre verildiğini hatırlatan Hazer, şöyle dedi: “2008’te bir dernek konuyu Denizli İdare Mahkemesi’ne taşımış. Mahkeme de henüz yönetmeliğin yürütmeye konmasına bir yıl olduğu için, yürütmeyi durdurma talebiyle dava istemini çevirmiş. Buna gerekçe olarak da, ‘Yasalara aykırı bir yürütme söz konusu değil’ demiş. Dolayısıyla ortada bir hüküm yok, dava talebini reddetme var.”