Mustafa Köse'yi böyle dinlemişler

Aralarında AK Parti Antalya Milletvekili Mustafa Köse ile CHP eski il başkanlarından Özer Ahmet Ülken, Alanya İlçe Emniyet Müdürü Ömür Saka, Antalya 9'uncu İcra Müdürü Recep Gürses gibi çok sayıda bürokrat ve emniyet mensubunun da olduğu 60 müştekiyi yasadışı yöntemlerle dinlediği iddiasıyla 12 eski istihbaratçı polis hakkında açılan davanın ikinci duruşması, 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 12 sanık, 'haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, suç uydurma, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak'la suçlanıyor.

Süleykan Ç., Adem T. ile Nihat Y. adlı sanıkların katıldığı duruşmaya, haklarında yakalama kararı bulunan sanıklar Yavuz B., Bülent E., Gökhan T., Asım D., İsa Y., Şenol O. ve Mehmet F.B. ise avukatlarını gönderdi.

Yasadışı dinlendiği iddia edilen müştekilerden 55 yaşındaki Aykut Sonsun, 2011 yılı Mart ayında Antalya Defterdarlığı'nda memur olarak çalıştığını, telefonunun yasaya aykırı dinlendiğini basında çıkan haberlerden sonra öğrendiğini belirtti. 

EMNİYET MÜDÜRÜNDEN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

Halen Alanya İlçe Emniyet Müdürü görevinde bulunan Ömür Saka, 2009 ile 2012 yılları arasında Antalya Emniyet Müdürlüğü'nde Çocuk Şube Müdürü olarak çalıştığını söyledi. 1997 yılından bu yana kullandığı telefonunun yasaya aykırı şekilde dinlendiğini basında çıkan haberlerden öğrendiğini anlatan Saka şöyle dedi:

"Son zamanlarda paralel yapı olarak adlandırılan kişilerin yandaşı olmamam sebebiyle dinlendiğim kanaatindeyim. Ayrıca 2002 yılında Elazığ'ın Sivrice ilçesinde cami avlusunda unutulan bir çantada bu örgütün işleyişine ilşkin bilgiler içeren belgeler ele geçirildi. Bu belgelere ilişkin yasal işlemi ben yapmıştım. Bu nedenle dinlenmiş olabilirim. Sanıklardan şikayetçiyim." 

ŞİKAYETÇİ OLDULAR

CHP il eski başkanlarından Özer Ahmet Ülken de, 2011 yılında dinlenen telefon numarasının uzun süredir kendisine ait olduğunu söyledi. Dinlendiğini basında çıkan haberlerden öğrendiğini anlatan Ülken, olay tarihinde kendisinin CHP il başkanı olarak görev yaptığını belirtti. Yapılan dinlemelerden iktidarın da sorumlu olduğunu düşündüğünü kaydeden Ülken sanıklardan şikayetçi oldu.

Diğer müştekiler de dinlendiklerini basından öğrendiklerini belirterek, sanıklardan şikayetçi oldu.

İSTİHBARATIN YAZICISI TANIKLIK YAPTI

Duruşmada, o dönem Antalya Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde çalışan polis memuru Tuğba Özeser de tanıklık yaptı. Özeser, 2011 yılı Eylül ayında İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde yazıcı olarak 1 yıl süreyle çalıştığını söyledi. Özeser, dinleme işlemleriyle ilgili süreci şöyle anlattı:

"Dinlenmesine gerek görülen kişilere ilişkin bilgiler amirlerimize iletilir. Amirlerimiz tarafından bu hususta araştırmalar yapıldıktan sonra bize bilgi notu halinde dinlenecek kişilerin bilgileri verilir. Bu bilgiler ışığında talep formu düzenlenip savcılık ve mahkemelerle yapılan işlemleri takip eden birime verilir."

İSTİHBARATIN İMAMI

Bu birimde çalıştığı dönemde İstihbarat Şube'de görev yapan amirlerin cemaat mensubu olduğu, Şenol O.'nun ise şubedeki cemaatin imamı olduğuna dair konuşmalar olduğunu anlatan Tuğba Özeser, "Diğer sanıkların da cemaat üyeleri olduğu konuşuluyordu. Şubede cemaat adına para toplandığını görmedim. Ancak şubede çalışan ve cemaat mensubu olduğu iddia edilen kişilerin kendi aralarında para topladıklarını duymuştum" dedi. 

SANIKLAR SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ

Sanıklar ise suçlamaları kabul etmedi. Yapılan dinlemelerin kanunların verdiği yetkiyle suçları önlemeye yönelik yapıldığını belirten sanık avukatları, haklarında yakalama kararı olan sanıkların yakalama kararının kaldırılmasını talep etti. Bu talebi kabul etmeyen mahkeme, haklarında yakalama kararı bulunan sanıkların yurt dışına çıkıp çıkmadıklarının tespiti için Antalya Emniyet Müdürlüğü'ne müzekkere yazılmasına karar verip duruşmayı erteledi.

Mustafa KOZAK/ANTALYA, (DHA) -