Marmara depreminin 16'ncı yıldönümü nedeniyle İMO Başkanı Cem Oğuz, bazı yöneticilerle birlikte deprem konulu toplantı düzenledi. Türkiye'nin deprem ülkesi olduğu gerçeğini hatırlatan Cem Oğuz, nüfusun büyük bölümünün de deprem tehlikesi altında yaşadığını kaydetti. 1900'lü yılların başından günümüze 30'a yakın büyük ölçekli depremde 100 bin civarında kişinin hayatını kaybettiğini anlatan Oğuz, “Türkiye önemli deprem kuşakları üzerinde. Ülke topraklarının yüzde 66'sı birinci ve ikinci derecede deprem bölgesinde. Nüfusu 1 milyonun üstündeki 11 büyük kent, ülke nüfusunun yüzde 70'i ve büyük sanayi tesislerinin yüzde 75'i deprem tehlikesi altında" dedi.
Türkiye genelinde 20 milyon civarındaki mevcut yapı stoğunun yüzde 60'ının 20 yaş ve üzeri, büyük oranda da niteliksiz ve ruhsatsız olduğunu kaydeden Oğuz, Antalya'da 15 dönümlük Kırcami ve 3 bin dönümlük Çakırlar bölgesinde ihtiyaç olmadığı halde tarım alanları, narenciye bahçeleri ve su kaynaklarının taşkın riskine rağmen imara açılmasına ve 'çılgın proje' peşinde koşulmasına tepki gösterdi.
Antalya'nın deprem tehlikesine göre değil ranta göre düzenlendiğini dile getiren Oğuz, “Bunun için yapılan çalışmaları inandırıcı bulmuyoruz. Endişeliyiz. Yapı üretim sürecinin endişelerimizi giderecek şekilde sağlıklı işlemediğinin farkındayız. Lakin endişemiz bu kadarla sınırlı değil. En azından meslek odalarının, üniversitelerin, bilim çevrelerinin, sivil inisifiyatiflerin kamu yönetimi tarafından oluşturulacak ortak bir zeminde bir araya gelerek başlatacağı sürecin, siyasi iktidarın yanlış tutumu nedeniyle sekteye uğratıldığını görmek endişelerimizi artırıyor. Mevcut yapı stoğu inşaat mühendislerini endişelendiriyor. TOKİ tarafından üretilen büyük konut projelerinin yapı denetim sisteminden muaf tutulması bizleri endişelendiriyor" dedi.
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA) -