AÜ Gıda Güvenliği ve Araştırma Merkezi'nin Ar-Ge projesi kapsamında gıdalar üzerinde kalan pestisit kalıntıları incelendi. 2012 yılında başlayan, 2013 ve 2014 yıllarında sürdürülen çalışma kapsamında ürünün tüketiciyle buluşma noktası olan semt pazarlarından rastgele seçilen ürünler, laboratuvar ortamında incelendi. 2013'te domates, biber, salatalık, kabak ve çilekten oluşan yaklaşık 400 örneğin yüzde 21'inde, maksimum değerin üzerinde pestisit kalıntılarına rastlandı. 2014'te bu ürünlere patlıcan ve portakal eklenerek 309 üründe daha analiz yapıldı. 2014'te maksimum kalıntı değerini aşan ürün oranı yüzde 25'e ulaştığını belirten proje yürütücüsü Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık, "Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı oranın yüzde 1'in altında olduğunu belirtse de bariz bir fark var. Bu fark üreticilerin aşırı miktarda pestisit kullanması, analizlerde çok sayıda pestisitin kalıntısına bakılmaması gibi durumlardan kaynaklanıyor olabilir. Ürünlerde birden fazla sayıda pestisitin kullanıldığını, yasal sınırın altında bile olsa bir üründe çok sayıda pestisit bulunmasının sorun yaratabileceğini düşünmeliyiz" dedi.
Yasal mevzuatın altında pestisit kalıntısı olabileceğini, ancak değerlerin maksimum limitlerin üzerinde sürekli maruz kalma durumunda insan sağlığını tehdit ettiğini dile getiren Yrd. Doç. Bülent Şık, şöyle konuştu:
"Keşke pestisit hiç kullanılmasa. Bunu sağlayamayacağımıza göre pestisit kalıntılarının mevcut yasal sınırın altında olması gerekir. Hasta olduğunuzda doktor size günde 1 tane ilaç alacaksınız demesine rağmen siz 3 tane ilaç alırsanız bu da sizi hasta eder. Yani sınır değer aşıldığı zaman sağlığa zararlı. Bunlardan bazıları çok düşük dozda olsa bile zarar verebiliyor. Buna kısa ya da uzun vadede sürekli maruz kalmak sağlık sorunlarına yol açacaktır. Yaş küçüldükçe daha bariz zarar verecektir. Pestisitlerin bir kısmının hormonal sistemde bozucu etkiler gösterdiği, özellikle gelişim çağındaki çocuklarda cinsiyet gelişim bozukluğu ya da obeziteye neden olduğu yönünde çalışma sonuçları mevcut. Bazı ürünlerde ise arıları öldürdüğü düşünülen pestisitlere rastlandı."
Gıdaların üzerinde ancak elde bulunan pestisit verisi kadar inceleme yapılabildiğini, kullanılan pestisit türünün gün geçtikçe artması nedeniyle denetimin zorlaştığını aktaran Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık, şunları söyledi:
"Bazı ürünlerde 13 farklı pestisit kalıntısına rastlandı. Bu projeye başlarken 230 civarında pestisit vardı, bizim araştırmamız esnasında 300'e çıktı. 335 farklı kimyasal maddeyi cihaza tanıtıyorsunuz, cihaz bu pestisitlerin kalıntısı üründe var mı kontrol ediyor. Siz 200 veri girerseniz 200 pestisit kalıntısını kontrol eder. Daha fazla ne olup olmadığını öğrenemezsiniz. Ürünlerin gerek seralarda gerekse hal çıkış noktalarında kontrol edilip, daha detaylı incelemelere tabi tutulması gerekiyor."
'LİMİT DEĞER ÜSTÜNDE PESTİSİT BİLGİSİ ASILSIZ'
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada ise Antalya merkezli ürünlerde limit değerlerin çok üzerinde pestisit tespit edildiği yönündeki bilgilerin asılsız olduğu belirtildi. AÜ'nün yaptığı çalışmada kullanılan referans değerlerin (MRL) güncelliği, numune alma şekli, analiz metodunun bakanlığın verileriyle uyuşmadığı açıklandı.
Bitkisel üretimde çok önemli kayıplara yol açan zararlı organizmalara karşı mücadele yapıldığının yer verildiği açıklamada, kimyasal madde kullanılmadan mücadele yapılması önerildiği, üretilen taze meyve ve sebzelerde pestisit kalıntısının önlenmesi için de 'tarladan sofraya gıda güvenilirliği' yaklaşımı doğrultusunda üretim alanlarında, hallerde ve satış noktalarında pestisit kalıntı denetimleri yürütüldüğü kaydedildi.
DEĞERLER NORMAL
'Çok yıllık ulusal kalıntı kontrol planı' kapsamında son 3 yılda Antalya'da 37 bin 761 olmak üzere Türkiye genelinde risk esaslı olarak, usulüne göre değişik ürün ve alanlardan 150 binden fazla numunenin analiz edildiğine yer verilen bakanlık açıklamasında, "Bu analizlerde ürünlerin yüzde 97,5'inde dünyada kabul gören ve ülkemizde de yasal olan Gıda Kodeks değerlerinin altında kalıntı tespit edilmiştir. Yüzde 2,5 MRL aşımı AB ve ABD ülkelerinde meyve sebzede tespit edilen uygunsuzluk oranlarının altındadır. Ayrıca denetimlerde maksimum kalıntı limitlerinin üzerinde pestisit kalıntısı çıkması ya da tavsiye dışı kullanımının tespit edilmesi halinde ilgili üreticilere ve işletmelere imha, hasadı geciktirme, idari para cezası olmak üzere yasal işlemler uygulanmaktadır" denildi.
KALINTI TESPİT EDİLEN ÜRÜNLER İMHA EDİLDİ
Bakanlık açıklamasında ayrıca şunlara yer verildi:
"Antalya'da 2012 yılında 13 bin 285 numune, 2013 yılında 12 bin 583 numune ve 2014 yılında 11 bin 893 numune alınmış ve kalıntı oranları sırasıyla yüzde 2.69, yüzde 2.01 ve yüzde 2.50 olarak belirlenmiştir. Özellikle ilk defa 2012 yılında uygulamaya başlanan hasat öncesi kalıntı denetimi programı ile sera, bahçe, tarla gibi üretim alanları denetlenerek, kalıntılı ürünler piyasaya arz edilmeden önce tedbir alınmakta ve sorunun kaynağında çözülmesi sağlanmaktadır. Bu amaçla bugüne kadar alınan toplam 20 bin 330 numuneden 389 tanesi için üretim alanında tedbir alınarak piyasaya sürülmesi önlenmiştir. Olumsuzluk tespit edilen 101 bin 75 kilogram ürün imha edilerek üreticilere 1 milyon 37 bin 330 TL idari para cezası uygulanmıştır."
Kalıntıyla mücadelede etkili çalışmaların yapıldığının vurgulandığı açıklamada, çok zehirli kimyasalların yasaklanması, uçakla mücadele uygulamalarının azaltılması, biyolojik ve biyoteknik mücadelenin desteklenmesi, reçeteli tarım ilacı satışı, üretici kayıt defteri, reçete uygulaması, pestisit uygulayıcılarının eğitim ve sertifikalandırılması, bayi denetimi ve profesyonel uygulamanın özendirilmesi gibi çok sayıda tedbir alındığı, kalıntı oranlarının düşürüldüğü vurgulandı.
Akif ARICI/ ANTALYA, (DHA) -