Konyaaltı Kent Meydanı
Antalya’da en çok tartışılan meydanlardan birisi de Konyaaltı Kent meydanı..
Eleştiri için tutturdukları tek yerde Kokoreççi …
Aslında Kokoreçciyi dert edinecek birisi varsa. Gazeteciler değil, SeaLife otelinin sahipleri.
Mis gibi bağırsak kokusunun otelin odalarına boca olması başka,
Adamlar Antalya’nın marka otellerinden birisi ile yaka paça güç mücadelesi yapıyorlar.
Eskiden şöyle tarif edilirdi yol;
Sealife otelinden sağa dön…
Şimdi;
Kokoreççi Hilmi’den sağa dön….
Otel de adresini bugünlerde Kokoreçci Hilminin karşısında diye veriyormuş!
….
Sahilin içler acısı durumu karşısında Muhittin Böcek’in kent meydanı oldu millete Piazza San Pietro….!
Sahildeki Pazar çadırlarının fevkalade çirkinliği, büfeler ve tuvaletlerin dökülüyor olması Konyaaltı kent meydanının gelen gidenini artırdı.
…
Ben oldum olası sevmem akşam elini kıçına koyup insanların toplandığı yerlere gitmeyi.
Çocukken de sevmedim, gençliğimde de şimdi de…
Öykünün paten sevdası yolumuzu Konyaaltı kent meydanına düşürdü.
Birkaç gün önce de savgili Dursun Gündoğdu ve Bülent Ecevit ile meydandan geçmiş eleştirmiştik…
……
Kent meydanları kamusal alanlardır.
Sosyal, kültürel, siyasal ve ticari amaçlar için kullanılır.
Konyaaltı Kent meydanını buna uydurduk.
Siyasetçisi çıkıyor konuşuyor, sanatçısı konser veriyor, kokoreççisi dükkanı açıyor…
Şaka!...
İki saat oturduk Konyaaltılılar halinden memnun.
Gecenin bir yarısı evinde dört duvardan sıkılan kendini meydana atmış.
Çocuklar, seyyar satıcılar, bisiklete binenler, aşıklar, dedeler, neneler…
Slip donuyla gelen kürt’ü de var, sıkmabaş gelen Konyalısı da.
Güneşin battığından habersiz gözlükleriyle oturan çaçaro lazıda var. Roberts Cafe’de çekirdek çitleyeni de…
Belki biraz, ticari mekanların meydanın ortasına doğru yayılmalarına müdahale etmek gerek.
Kokoreççinin bağırsak satışlarının yanı sıra Nargilecilik yapmasına da.
Donkişot çalışıyor mu yoksa kapatıyor mu bilinmiyor.
Yanındaki bombalanmış gibi duran bina perili köşk gibi neden duruyor.
Ya yıkın ya yapın…
Denize nazır betonlar dökülmüş üstüne muhtemelen bankacıları oturtacaklar(!) demirlerin ucu ortada.
Yapmayın!
Yani, denizin manzarasını kesmeyin, rüzgarını engellemeyin…
Bir de geyik var. Boynuzları kırık geyik…
Nerden indi geldi bilinmez ama ya tamir edin ya da yakında o kırık boynuzlarda millet donunu kurutur.
Ve ne yazık ki Atatürk …!
Bu günlerde çok yalnız bıraktık.
En çok ihtiyacımız olduğu bu günlerde keşke daha yakınımızda bir yerde olsaydı.
Çok uzaklarda kaldı.
….
Her şeye rağmen Konyaaltı Kent meydanı hoşuma gitti.
Memleketimden insan manzaraları…
Benim halkıma neyi ne kadar verirsen onunla idare ediyor…