AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in programda giydiği kıyafet nedeniyle eleştirdiği Veliaht yarışmasının sunucusu Gözde Kansu, "kimse dekolteme laf eden siyasi iradenin aksine davranmak istemedi. Çok açık bu. En kolayı da beni kurban etmekti, ettiler. Yine bir kadını..." dedi.
Veliaht yarışmasının sunucusu Kansu'nun çalıştığı kanal ile ilişkisinin kesildiği öğrenilmiş, ancak sebebin kıyafet değil performans olduğu öne sürülmüştü. Konu hakkında bir açıklama yapan yapım şirketi, Kansu'nun işine son verilmesinin üslup ve tavırlarıyla ilgili olduğunu söylemişti.
Polemiklerin başladığı günden bu yana sessiz kalmayı tercih eden sunucu Gözde Kansu, Hürrriyet gazetesinden Ayşe Arman'a röportaj verdi.
O röportajın bazı bölümleri:
Elbiseyle ilgili bir şey var mıydı?
Yok hayır. Elbiseyi, Ajda’nın da elbiselerini tasarlayanlar yapmıştı. Beğenmeyenler olmuş, “Ne bu! Perde gibi” filan. Ama başka bir şey yoktu. Dekoltenin lafı bile geçmiyordu...
Zaten ayıptır söylemesi, ne memelerin büyük ne de elbisenin dekoltesi ahım şahım...
(Gülüyor) Düşün ki bu yarışmadan sonra, göğüs büyütme spreyi reklamından teklif almış kadınlar! Evet küçükler. Ama dert oldular memlekete!
Mesele performans değil
Sonra ne oldu...
Benim her konuda içim rahattı, ortada sürpriz olacak hiçbir şey yoktu. Yapımcılar da kanalda her şeyi izlemiş, onaylamışlardı. Hoşlarına gitmeyen bir şey olsa yayınlarlar mıydı? Pazar akşamı Haluk Şirin’den telefon aldım, “Programın akışında aksaklıklar var, yarın kanalla görüşmeye gidiyoruz, ama seninle ilgili bir sıkıntı yok” dedi.
Vardı da, seni üzmemek için mi dediler...
Profesyonel bir iş yapıyoruz. Çocuk muyuz biz, açık açık söylersin değil mi ama? Pazartesi menajerimi aramışlar, kanalın genel müdürü Adem Bey, programın başındaki performansımı fazla hareketli bulmuş. Ama sonra “Olur” demiş. İşte onlar toplantıdayken, kadere bakın ki, Hüseyin Çelik, o açıklamayı yapıyor. Şimdi bakın, eğer performansımı beğenmiyor olsalardı, dünyanın parasını yatırıyorlar bu işe, o zaman söylerlerdi değil mi? Hiçbir şey söylemediler. Ne zaman ki Çelik konuştu, işler değişti. O zaman önce “dekolte” sorun oldu, sonra laf değişti, “Yok efendim performansını beğenmedik!” oldu...
Sen Hüseyin Çelik’in açıklamasını duyunca ne hissettin?
Üzüldüm tabii. Kendi adıma ve bu ülkede yaşayan kadınlar adına. Bunca sorun varken, ekrandaki bir şov programındaki sunucunun dekoltesine takmak gerçekten akıl alır gibi değil. Sadece bizim memleketimize özgü diye düşünüyorum. Bir de “Hollywood’daki yıldızlar öyle giyinmiyor” demiş. Hiç Hollywood filmi izlemediğini düşünüyorum. Allah aşkına ne var bu elbisede? “Gece kıyafeti” demiş. E tabii. Bir eğlence programını jean ve tişörtle mi sunacaktım? Anlamak mümkün değil. Ama her şeyden önemlisi, herkesin şunu anlamasını istiyorum, kanalın onay vermediği bir kıyafetle benim o programı sunabilmem zaten mümkün değildi. Hepsi izlemiş ve okey vermişti...
İşten çıkarılmanın performansınla ilgili olduğunu düşünmüyorsun yani...
Tabii ki hayır. O işin bahanesi. Eğer bana şans verilmek istenseydi, verilirdi. Reytingler de fena değildi. Ama kimse, dekolteme laf eden siyasi iradenin aksine davranmak istemedi. Çok açık bu. En kolayı da beni kurban etmekti, ettiler. Yine bir kadını...
Kariyerime de haksızlık, kadınlığımı da. Ben galiba bu ülkedeki pek çok tartışmanın kadın bedeni üzerinden yapılmasından artık sıkıldım. Ailem, bana karışmıyor. Karışmaz da zaten. Ben bilirim nasıl giyinmem gerektiğini. Bıraksınlar artık bizi, bizim bedenimiz, bizim dekoltemiz, bizim performansımız!