Manyaslıoğlu, 7 Haziran seçimleri ve ardından 1 Kasım'da yapılan erken genel seçim dönemi boyunca yaklaşık 13 aydır sahada, inandıkları bir mücadeleyi sürdürdüklerini söyledi. Kendisinin de aday olarak yarışa girdiğini ancak sonrasında milletvekilli adaylığı için istifa edecek Cavit Arı'nın başkanlığa seçildiği Ekim 2014 İl Kongresi'nden bu yana 'Nasıl bir örgütlenme modeli' sorusu üzerine çalıştıklarını kaydeden Manyaslıoğlu, her iki seçimin de bu sorunun bilimsel cevaplarını hazırladığını söyledi.
Her iki seçimin de sonuçları itibariyle esnaf ziyaretleriyle, ana caddelerde el sıkmayla kazanılmadığını gösterdiğini belirten Manyaslıoğlu, “Bunu her iki seçimde de denedik başarısız olduk. 2019'da yapılacak seçimlerde de bu anlayışla yine kaybederiz" dedi.
NASIL BİR ÖRGÜT?
Bu amaçla parti tüzüğünün çizdiği çerçeveyi en geniş katılımlı, en özgürlükçü biçimde yorumlayarak yeni bir model hazırladıklarını belirten İl Başkan adayı Manyaslıoğlu, 30 yedek üyesiyle birlikte 60 kişiden oluşacak İl Yönetim Kurulu'nda asil - yedek ayrımını ortadan kaldıracaklarını açıkladı. Toplantılarda 60 kişiyle birlikte karar alacağını, asil üyelerin sorumluluğunun alınan kararların karar defterine yazılıp imzalanması olacağını kaydeden Manyaslıoğlu, bunun yanı sıra il yönetimi dışında 10 kişilik bir Üst Kurul oluşturacaklarını söyledi.
Eski milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe başkanları ya da CHP için artık 'akil insan' konumunda kişilerden oluşacağını belirten Manyaslıoğlu, “Üst Kurul'un seçilmiş il yönetimine tecrübe aktarma, öneri sunma, yanlış buldukları uygulamalarla ilgili görüş belirtme gibi görevleri olacak" dedi.
Manyaslıoğlu, Üst Kurul'un seçileceği yerin ise parti tüzüğüne göre 3 ayda bir toplanması zorunlu olan İl Danışma Kurulu olacağını söyledi. “3 ayda bir amasız ve fakatsız Danışma Kurulumuzu toplayacağız" diyen Bahadır Manyaslıoğlu, “Biz, şehir merkezinde salon siyasetçisi olmayacağız. Sokakta, ilçelerde, kapanan beldelerde, artık birer mahalle olarak anılan Antalya'nın köylerinde olacağız. Onlara dokunacağız, sosyal projelerle onlara gideceğiz" diye konuştu.
Manyaslıoğlu, partiyi bir ağ gibi Antalya'nın her noktasına taşımak için de temsil gücüne sahip 40 isimden oluşan bir yapının da oluşturulup yönetimle koordinasyonun sağlanacağını söyledi. İl Başkan adayı, bu yapı içinde avukat, doktor, öğretmen gibi meslek gruplarından farklı alanda faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinden isimlerin yer almasını amaçladıklarını aktardı.
DELEGE KİMİN CHP İÇİN ÇALIŞTIĞINI BİLİYOR
Manyaslıoğlu, mahallelerde delege seçimleri ardından ilçe kongreleriyle devam eden sürece belirledikleri ilkeler çerçevesinde yaklaştıklarını söyledi. Öncelikle belediye başkanlarının örgüt içi seçimlerde etkili olabilme olasılığına karşı çıktıklarını buna bağlı olarak kendilerinin de bu süreçlerden uzak durmaya çalıştıklarını anlatan Manyaslıoğlu, “Sadece şunu söyledik, 'Kimin sahada olduğunu biliyorsunuz, kimin sadece CHP'nin başarısı için çalıştığını biliyorsunuz. O nedenle mahallenize, ilçenize ve partinize sahip çıkın" dedi. Manyaslıoğlu, süreçten uzak durmalarına karşın belediye meclis üyelerinin ilçe başkanı adayı olmasına da karşı olduklarını sözlerine ekledi.
OLAY FOTOĞRAF İÇİN NE DEDİ?
Bahadır Manyaslıoğlu, CHP İl Başkanı Esen'in Boğaçayı'na ilişkin “Ayranı yok içmeye projesi" demişken CHP'li Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in Menderes Türel'in Boğaçayı proje tanıtım toplantısına katılıp tokalaşırken fotoğraf vermesinin tek nedeninin koordinasyonsuzluk olduğunu söyledi. Manyaslıoğlu, ortada her iki isim için de bir fevri hareketin söz konusu olduğunu savunurken eleştirilerin hedefinde Esen vardı. CHP il yönetiminin sadece Boğaçayı projesinin değil Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı ihaleleri, projeleri takip edecek kadro derinliğine sahip olmadığını savunan Manyaslıoğlu, şunları söyledi:
“Kadrosuz gelirseniz, sivil toplum örgütleriyle sağlam temellerde kurulmuş iletişiminiz olmazsa, belediye başkanınızla bunu tartışamazsanız bu durum yaşanır. Tüm bunları yapıp eğer Antalya adına faydalı bir iş varsa sadece belediye başkanınız değil bölgedeki birkaç sivil toplum örgütüyle o toplantıya katılır alkışlarsınız. Ama siyaset yapma adına, gündemden düşmüş bir halde art arda yapılan açıklamaları talihsizlik olarak değerlendiriyorum. Ancak şunu da eklemek gerekiyor ben de Boğaçayı projesine olumlu yaklaşmıyorum ve bizim dönemimizde böyle olayların yaşanmayacağını açık bir şekilde ifade ediyorum."
Emre BAYLAN/ANTALYA, (DHA) -