Antalya Barosu Genel Kurulu cumartesi günü Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda toplanıyor. İlk gün yönetim, denetim, disiplin kurulu raporları okunacak, meslekte 25, 40, 50 yılını dolduran avukatlara plaketleri verilecek. Ardından 3 başkan adayı genel kurula hitap edecek. Bu adaylardan Av. Makbule Tanış sorularımızı yanıtladı.
Antalya Barosu tarihinde daha önce başkanlık için yarışan kadın aday var mıydı?
Evet… Benden önce 3 kadın meslektaşım aday oldular. Ancak hiçbiri başkan seçilemedi… Baromuz 92 yıllık bir baro… Bugüne kadar hiçbir kadın başkanı olmamış.
Peki, sizin onlardan farkınız ne?..
Son yıllarda kadın algısı değişti. Bununla birlikte meslekteki kadın oranı erkek oranına göre çok düşüktü. Özellikle avukatlık mesleğinin kadını erkeği olmaz. Bu nedenle erkek veya kadın fark etmiyor, mesleki sorunlarımız aynı. Baro başkanı ister erkek olsun, ister kadın olsun, çözeceği sorunlar ortak.
Seçimde 3 başkan adayı yarışacaksınız… Sizin diğer iki adaydan öne çıkaran faktörler neler?
Her şeyden önce ben diğer arkadaşlarımdan daha kıdemli bir avukatım. 2000 yılından beri Antalya Baromuzun çeşitli kurullarından çalıştım ve halan çalışmaktayım. 2006-2010 yılları arasında yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptım. 2008-10 yılları arasında baromuzun genel sekreterlik görevini icra ettim. 2012 yılından beri de Türkiye Barolar Birliği delegesiyim. Aynı zamanda TBB Çocuk Hakları Kurulu ile Eğitim Merkezi danışma kurulu üyesiyim. Gerek barom adına, gerekse Türkiye Barolar Birliği’ni temsilen pek çok organizasyonda görev aldım. Bu mesleki deneyim ve tecrübelerimi meslek sorunlarının çözümünde kullanmak üzere aday oldum.
Avukatlara bir vaadiniz var mı?
Antalya Barosu’nun sosyal donatıları da olan bir binaya ihtiyacı var. Bunun arsası hazır. Ancak mevcut yönetim geçtiğimiz dönem buraya bir bina yaptıracaktı. Biz avukatlar da bu yönetimi destekledik. Proje yapıldı fakat ne ihale yapıldı, ne inşaat başladı. Başkan olduğum takdirde, Antalya Barosu’nun yeni binası için hemen harekete geçilecek. Kısa sürede inşaatı tamamlayıp yeni binamızda faaliyete geçmeyi hedefliyoruz.
Mesleki sorunlardan çözeceğiniz öncelikli 3 tanesini söyleyebilir misiniz?
En büyük sorunlarımızdan bir tanesi; meslektaşlarımın ekonomik sorunları… Biz, adli yardım sisteminin genç meslektaşlarımızın ekonomik sorunlarına bir ölçü de olsa yardımcı olabileceğini düşündüğümüzden, belediyeler ile görüşmeler yaptım. Belediyeler nezdinde, adli yardım masalarının kurulması gerektiğini söyledim. Böylece, ekonomik durumu zayıf olan yurttaşların hem adalete erişiminin olanaklı hale getirilmesi, hem de adli yardım sisteminden genç meslektaşlarımızın iş olanaklarının genişletilmesini hedefledim. İkinci sorunumuz; artan avukat sayısının olağandan fazla şekilde artış göstermesidir. Buna çözüm olarak stajyer kotası getirmeyi düşünüyoruz. Avukatlık Kanunu’na göre staj üç bölümde yapılmaktadır. Adliyede, baroda ve bir avukatın yanında… Bu yıl Antalya Barosu’nda 600 stajyer eğitim görmüştür. Baromuzun 600 stajyere bir anda eğitim vermesi oldukça zor olmuştur. Kota uygulaması ile ancak eğitebileceğimiz kadar stajyeri eğitime tabi tutacağız. En önemli ve öncelikli üçüncü büyük sorunumuz ise mahkemelerin saatinde duruşmalara başlamamaları nedeniyle mahkeme duruşma salonlarının önündeki yığılmadır. Bunun için başsavcılık ve adli yargı komisyonu ile bir araya gelip işbirliği çerçevesinde bu sorunun çözümü için çaba sarf edeceğiz.
Türkiye’de bugün yargıya olan güven ne durumdadır?
Bugün hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, insan hakları ve savunma mesleği büyük bir saldırı altındadır. Bu saldırılardan en ağır şekilde etkilenen meslek avukatlıktır. Adil yargılanma hakkı, hakim ve savcılar tarafından içselleştirilmemiştir. Suçsuzluk karinesi yok edilmiştir. Düşünme ve düşünceyi açıklama özgürlüğü askıya alınmış durumdadır. Hak ve özgürlüklerin en büyük güvencesi olan avukat, yargının diğer kurucu unsurları, idareciler, kolluk ve hatta siyasi iktidar tarafından yargının önünde bir engel olarak görülmektedir. Adil yargılama hakkının ortadan kalktığını haykıran avukatlar duruşmalardan çıkartılmakta, haklarında soruşturma başlatılmakta ve hatta tutuklanmaktadır. Yargı saygınlığını her geçen gün daha da kaybetmektedir. Bu nedenlerle adalete olan güven yok olmak üzeredir.
Neredeyse her evde bir avukat var. İstanbul’da 41 bin avukat olduğu söyleniyor. Bu neredeyse bir ilçe nüfusu… Antalya’da durum nedir?..
Antalyamızda kayden 6 bin avukat bulunmakta. Bunun 4.150’si faal olarak avukatlık yapmaktadır. Antalya’da her yıl 500-600 civarında avukat baromuza kayıt yaptırmaktadır. Bugün Türkiye’de 120’ye yakın hukuk fakültesi bulunmaktadır. Ancak yeterli eğitim kadrosu da bulunmamaktadır. Dolayısıyla yeterli eğitim alamayan hukuk fakültesi öğrencileri herhangi bir sınava tabi olmaksızın bir yıllık staj dönemi sonrası ruhsat alıp avukat olmaktadır. Önümüzdeki 4-5 sene içerisinde Türkiye’deki avukat sayısı 200 bine yaklaşacaktır. Dolayısıyla mutlak surette, avukatlık sınavının bir an önce yasalaşması gerekmektedir. Aksi takdirde dediğiniz gibi her evde bir değil, iki avukat bulunur hale gelecektir.
Antalya Barosu’nun sosyal, toplumsal ve siyasi olaylarda sesini yeteri kadar yükselttiğini düşünüyor musunuz? Seçilirseniz sizin tavrınız ne olur?..
Antalya Barosu kurulduğu 1926 yılından bu yana tüm hak ve özgürlüklerin koruyucusu, hukuk devleti mücadelesinin öncüsü ve savunucusu olmuştur. Gücünü 92 yıllık saygın geçmişinin yanında ilkeli mücadelesi ve kurumsal yapısından alan baromuz cesur ve topluma önderlik eden bir kurum haline gelmiştir. Bu onurlu ve saygın geçmişinden dolayı kendisinden beklenen mücadeleyi göstermediği zamanlarda sessiz kalmakla suçlandığı dahi olmuştur. Avukatlık Kanunu’nun 76’ncı maddesi barolara hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak görev ve sorumluluğu yüklenmiştir. Bu nedenle Antalya Barosu, siyasal, sosyal, toplumsal ve hukuksal olaylara duyarsız kalamaz. Sessizlik ve duyarsız baroların varlık sebebine aykırıdır. Başkan olduğum takdirde her alanda sesimizi daha çok duyuracağız. Özellikle hassas olduğumuz cumhuriyetin temel ilkelerinden ve hukukun evrensel kurallarından ödün vermeden mücadele edeceğiz.
Seçilirseniz ilk baro başkanı ve yönetim kurulu olarak ilk icraatınız ne olacak?..
Seçilmiş olan tüm kurul ve TBB delegelerimizle birlikte direkt Ankara’ya gideceğiz. Yüce Atatürk’ü ziyaret edeceğiz. Atamıza gösterdiği aydın yolda yürüyeceğimizin sözünü vermek ilk icraatımız olacak. Arkasından da en büyük bayramımız olan Cumhuriyet bayramımızı meslektaşlarımızla kutlayacak bir organizasyon yapacağız.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |