Mahmutlar Beldesi'nde toplam 255 dönüm arazi üzerine kurulu olan cezaevinin, 60 dönümü kapalı, 10 dönümü ise açık cezaevi olarak kullanılan yerleşkenin geriye kalan 185 dönümü ise tarımsal üretimde kullanılıyor.
3 bin 500 zeytin ağacının bulunduğu ve geçen hafta hasada başlanılan cezaevinde 10 dönümlük arazide su kabağı üretimi yapıyor. Kurutulan su kabakları daha önce tutuklu ve hükümlülerin elinde eşlenerek hem abajura hem de hediyelik eşyaya dönüşüyor. Cezaevi içindeki kabak süslemeciliği atölyesinde su kabağı üzerindeki lekeler temizlendikten sonra üzerine değişik geometrik şekiller çiziliyor. Kabağa yapılan şekiller üzerinde açılan deliklere renkli boncuklar yerleştirilerek abajur haline getiriliyor.
225 BİN LİRA GELİR
Türkiye'de birçok hediyelik eşya firmasının ilgi gösterdiği abajurlar, Antalya, İzmir, İstanbul, Ankara, Bodrum, Kuşadası, Marmaris gibi pek çok yerde satılıyor. Yurt dışının da dikkatini çeken cezaevi, Hollanda'ya ilk etapta 3 bin lira değerinde muhtelif boylarda 110 su kabağı abajuru gönderdi. Su kabağı abajuru üretiminden şimdiye kadar 225 bin lira gelir elde edildi.
Alanya L Tipi Kapalı ve Açık Cezaevi'nin başarılı Müdürü Sabri Karataş, su kabağı süslemeciliği ürünlerinin, gerek kalitesi, gerek işleniş özellikleri ve gerekse kendine özgü motifleriyle sergilendiği festival ve fuarda ilgi odağı olduğunu söyledi. 2008 yılından beri yapılan planlı çalışmaların sonunda meyvelerini vermeye başladığını anlatan Karataş, kurum olarak ihracat yaparak ülke ekonomisine katkıda bulunan kurumsal bir kimlik kazandığını belirtti.
Bölgede Alanya L Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu'nun adı anıldığında ilk akla gelen şeyin kalite olduğuna dikkat çeken Karataş, "Bu markalaşmanın en önemli adımlarından biridir. Yaklaşık 4 sene gibi bir sürede bu haklı başarıyı yakalamak özverili, sistemli ve planlı bir çalışmayla mümkün olabileceğini belirten Karataş, değişik zamanlarda su kabağı işlemeciliği üzerine kurs açıldığını, şimdiye kadar 300 kişiye eğitim verildiğini söyledi.
Kursu başarı ile bitirenleri bünyesinde sigortalı olarak çalıştırdıklarını anlatan Karataş, bu yöntemle birçok hükümlüyü iş sahibi yapmayı da başardıklarını söyledi. Okul gibi çalışan cezaevinde su kabağı işlemeciliğini öğrenen hükümlüler tahliye olduklarında ya kendi işlerini kurduklarını ya da bu işi yapan işletmelerde çalışmaya başladıklarını vurgulayan Karataş, "Buradan tahliye olan mahkumlar açıkta kalmıyor" dedi.
Özgür YILMAZ/ALANYA, (DHA)