Ali Buldu’nun yazısından o bölüm;
"… Osman Çetin’e bir ara, “Sizin seçim sonunda Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel veya Ak Parti İl Başkanı Mustafa Köse ile bir araya geldiğiniz söyleniyor, doğru mu?” demiştim. O da, “Evet bir araya geldim, meclis üyelerimize transfer teklifi yapılmaması yönünde centilmenlik anlaşması önerdim, kabul gördü” dedi. Çok tuhafıma gitti. Kendi kendime sordum, neden teklifin yapılmaması karşıdan isteniyor ki, kendi meclis üyeleriyle ilgili sıkıntı mı var? Bunun doğrusu karşıdan teklifin yapılmasının önlenmesi mi, yoksa meclis üyelerini elde daha iyi tutmanın yolunu bulmak mı? Bir ayağı dışarıda yamuk meclis üyesi mi var ki, böyle bir centilmenlik anlaşması yapılıyor?
Parti içindeki bazı eski yöneticiler, bu görüşmenin farklı yönleri olduğunu söylüyor. Diyorlar ki, “Bu seçimin kazananı Osman Çetin’dir. Çünkü partili belediye başkanı sayısı çok az bile olsa meclis üyeleri kilit noktada olduğu için bunu lehine çevirmeyi bilmiştir. Selçuk Senirli ve Ali Baki Sarıca imar komisyonunda etkili olacaktır. Senirli zaten partinin sözcüsüdür. Dilediği zaman muhalefet edecek, dilediği zaman susacaktır. Bütçe komisyonunda da Ahmet Yaşar vardır ki, Çetin’in bu isimlerle partili olmanın dışında da bağlantısı vardır. Mustafa Taşbaş da ekip içindeydi ama büyükşehir’e seçilemedi. Bu listeyi Kemal Çelik bile değiştiremedi. Çetin’in Köse ile konuşmasının içeriğinde bu etkili isimlerin komisyonlarda rol dağılımı vardır.”
Vaziyet böyleyken bir de farklı ilçe teşkilatlarında uçkur meseleleri vardır ki, yenilir yutulur cinsten değil. Seçim gecesi sandık başında olması gerekenlerin neler yaptığı, cep telefonu kaydından bir görüntünün nasıl çıkarılmaya çalışıldığı veya bir parti teşkilatında ‘rızası olmadan’ yaşanan bir olay falan filan… Şimdi onların sırası değil. Ama MHP’de suların epeyce bir süre durulmayacağı açık bir gerçek…"