MATSO'dan Web Semineri

MATSO Başkanı Ahmet Boztaş'ın moderatörlügünde gerçekleşen seminerin açılışında konuşan MATSO Başkanı Ahmet Boztaş, pandemi sonrasında dünyada Türkiye'nin, Türkiye'de Antalya'nın, Antalya'da ise Manavgat-Side turizm destinasyonun ilk olarak açılacağını belirterek, "Bunda pandemi başlar başlamaz il şehirlerarası seyahatin en erken kapandığı ve en çabuk açıldığı, vaka sayısı olarak en az olması sebebinin etkili olmasıdır. Rakamlar da bunu gösteriyor" dedi.

Daha sonra konuşan Dr. Cem Kinay, Manavgat- Side destinasyonun 1980'li yılların sonu ve 1990'lı yılların başında 50-60 bin yatakla her şey dahil sistemiyle büyümeye başladığını belirterek, 30-35 yılda çok büyük bir ivme kazandığını söyledi. Her sistem gibi artık her şey dahil sisteminin tartışılabileceğine vurgu yapan Kinay, "Artık turizmde yeteri kadar kapasiteye ulaşmıştır, yeni bir revizyona da ihtiyaç vardır. İleri dönük olarak yeni neslin trendleri de değişmektedir. Bu trendlere göre hareket etmek gerekmektedir. Türkiye kum, deniz, güneşin yanı sıra tarih, doğa, coğrafya, gastronomi açısından dünyanın en enteresan ülkelerinden birisidir. Sadece Antalya'da 65-70 antik şehir var. Burada çok sayıda medeniyet yaşamış. Biz bunu çok iyi kullanamıyoruz. Biz her şey dahili yeni nesile adapte edebilirsek bunun arkasına da zenginlerini katabilirsek sürdürülebilir hale gelir ve bütün rakiplerimizden ayrılır bir vaziyete geliriz" diye konuştu.

'Z KUŞAĞINA ULAŞMALIYIZ'

Türkiye'ye 30 yıl önce gelen turistlerin gelmeye devam ettiğini belirten Kinay, "Onlar hala geliyorlar ve bizden çok memnunlar. Bizim genç ve yeni nesili de getirmemiz gerekiyor. Z kuşağı ve genç aileler her şey dâhilin içinde oturup kalmak istemiyor. Onlar deneyim yapmak istiyor. Yine her şey dahil otele geleceklerdir ancak dışarıda daha farklı deneyimler edinip bir yerleri gezecektir. Hem turizmde iletişimi hem de ürün stratejimizi süratle revize etmek zorundayız. Z kuşağına turizm açısında ulaşmakta sıkıntı yaşıyoruz" dedi.

Türkiye'nin krizleri yönetmeyi iyi bildiğini anlatan Kinay, "Koronavirüs çıktığı zaman 'Türkiye krizleri yönetmesini bilir bu olayı da kısa sürede başarılı şekilde atlatır' demiştim. Türkiye olarak biz krizleri iyi yöneten bir ülkeyiz. Pandemi dönemi sonrasında dünyada erken gelecek Türk turizmidir" diye konuştu.

'TURİZME BİLİMSEL YAKLAŞMALIYIZ'

Türkiye'ye turizmden sağlanan 35 milyon dolar girdinin çok önemli bir faktör olduğuna vurgu yapan Kinay, turizmden 100 milyonlarca insanın ekmeğini kazandığını ve turizmin 54 sektörü ilgilendirdiğini kaydetti. Cem Kinay, şöyle devam etti:

"Ülke olarak olaya bilimsel yaklaşmalıyız ve biz turizmden daha fazla nasıl bir fayda sağlayabilir bunu tartışarak faaliyete geçirmeliyiz. Ülke olarak turizmde krizlerden çabuk dönenebilmek için hep fiyat kırdık. Rakiplerimizden ürünümüz daha iyi ama fiyatımız daha düşük. Markalaşmayı tam olarak çözemedik. Bize göre yabancı markalar yüzde 25 daha pahalı satabiliyor. Bundan sonra turizmde binaları büyütmek ve yeni binalar yapmak yenerine mevcutlarını daha iyi nasıl doldururuz ve turizmi 12 aya nasıl yayarız bunun çalışmasını yapmalıyız. 30 senedir turizmi 12 aya yaymak için tartışıyoruz. Belek'te golf sahaları olmasına rağmen kışın hala istediğimiz gibi verim alamıyor ve istediğimiz işi yapamıyoruz. Tam markalaşamadığımız için verim alamıyoruz. Koronavirüsten sonra kısa süreli sıkıntılarımızı atlatıp, orta ve uzun vadede turizmin çeşitlenmesi ve markalaşması konusunda ciddi çalışmalar yapmalıyız. Bu sadece bakanlığın yapacağı bir şey değildir. Bence bakanlık Türkiye Turizmi Tanıtım ve Geliştirme Ajansını kurarak 25 yıllık bir hayali gerçekleştirmiştir. Ben de kurucu yönetim kurulu üyelerinden ve 2020 planlama ve bütçelerine imza atanlardan biriyim. Biz koronavirüsten sonra TGA'nın niçin kurulduğunu ve ne anlama geldiğini korona sonrası daha iyi anlayacağız. Bence Türkiye koronavirüsten düşen ekonomilerde ve turizmde en aktif olacak ülkelerden biridir."

'TURİZMDE DİJİTALLEŞMEK ZORUNDAYIZ'

Manavgat-Side destinasyonuna tavsiyelerde bulunan Cem Kinay, turizmde dijitalleşmenin önemli olduğuna vurgu yaparak, "Ülke olarak dijitalleşmede biraz gerideyiz. Otellerimizin satışı ve pazarlanması konusunda dijitalleşmemiz gerekiyor. Hala birçok otelimiz sosyal medyayı yeterince aktif olarak kullanmıyor. Web sayfası, sosyal medya ve marketingleri aktif olmak zorundadır. Turizmde dijitalleşme hayati önem taşımamaktadır. Yeni bir dünya olacak, kurallar yeniden yazılacak, dijitalleşme, veri atomun önüne geçecek. Biz sektör olarak bunu yakalamamız gerekiyor. Dijitalleşmede son dönemde yürürken şimdi koşmamız lazım" dedi.

'SOSYAL MESAFE ARTACAK, PERSONEL SAYISI 2 KATINA ÇIKACAK'

Tüketicinin tercihlerinin değişmesinin koronavirüsten sonra turizmde de çok etkili olacağının altını çizen Cem Kinay, sağlık, hijyen, sosyal mesafe ve mutluluğun turizm için daha da önem kazanacağını kaydetti. Havalimanları için, transfer ve otel konaklamaları için yeni uygulamalar geleceğini kaydeden Cem Kinay, "Uçaklarda mesafeler olacak. Havaalanı transferlerinde servis kullanımı yarı yarıya düşürülecek. Otel kullanımı yarı yarıya inerken personel sayısı 2 katına çıkacak. Lobiler yeniden tasarlanacak. Şezlonglar sosyal mesafe kurallarına göre en az 1,5 metre aralıklarla olmalıdır. Lokantalarda ve lobide masa ve sandalyeler için minimum sosyal mesafe 1,5 metre olmalıdır. Açık büfeler istasyonlara dönecek küçük otellerde ise alakart sitemine geri dönülecek. Artık her alanda maske kullanacak" diye konuştu.

'TOPRAKTAN SOFRAYA KONSEPTİNİ UYGULAMALIYIZ'

Antalya'da topraktan sofraya konseptinin uygulanabileceğini de ifade eden Cem Kinay, "Mutfak olarak Akdeniz mutfağına dönerek Akdeniz diyeti yapmalıyız. Hatta bunun reklamını çok iyi bir şekilde yapabilirsek çok başarılı olur. Topraktan sofraya konseptiyle her şeyin taze olduğu vurgusu yapılabilir. Belki otellerde sistem değişir ama çok verim alabiliriz" dedi.

MANAVGAT, (DHA)