Liseyi İstanbul'da özel bir kolejde bitirdikten sonra İzmir'e gelen Funda Özer Baltalı, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Avukatlık stajını yaptıktan sonra sektör değiştirip, bankacılığa başlayan Baltalı, daha sonra çanta ve cüzdan üreten bir deri şirketi kurdu. Fakat Baltalı'nın içinde hep çocukluğundan kalma bir hayal olan tarım ve hayvancılıkla uğraşmak vardı. Bu nedenle şirketini satarak, 2008 yılında Seferihisar'da 130 dönümlük bir keçi çiftliği kurdu. İlk zamanlarda aldığı 200 keçinin büyük bölümünü brusella hastalığı nedeniyle kaybeden Baltalı, buna rağmen pes etmedi. Mera, ağıl ve mandıra bölümlerinin bulunduğu komplekste, uzmanların gözetiminde yetiştirilen bin keçiden, makinelerde günde 10 ton süt sağılıyor. Sağılan sütler, arazide bulunan mandırada kaşar, lor, tulum, labne peyniri, yoğurt ve kefire dönüştürülüyor. Çiftlikte bulunan mera sayesinde de keçiler, doğadaki hallerinden farksız şekilde yaşamlarını sürdürebiliyor. İlkbahar aylarının da gelmesiyle, çiftlikteki keçilerin doğum yapmaya başlaması nedeniyle çiftlikte tatlı bir telaş olduğunu söyleyen Baltalı, oğlakların en sağlıklı şekilde büyümeleri için her birine özel ilgi gösterildiğini söyledi. İşini severek yapan Funda Özer Baltalı, koronavirüs günlerinde de çiftlikte yaşamaya devam ediyor. Salgınla mücadele edilen bu dönemde çiftlikteki üretimin en sıkı önlemler alınarak devam ettiğini belirten Baltalı, "Koronavirüs öncesinde de bizim üretimimizde maske, eldiven, önlük kullanılıyordu. Hijyen anlamında fazla bir şey değişmedi. Satışlarımız da mevcut düzenini korudu. Eskiden ev dışı kanallara satış yapıyorduk, şimdi bireysel kanallara da satıyoruz. Bu dönemde daha çok gayret edip, tüm ürünlerimizi raflara eksiksiz göndermeye gayret ediyoruz. Gelecek iyi günlere hazırlıklı başlamaya özen gösteriyorum. Türkiye genelinde tarım ve hayvancılık üretiminin koronavirüs döneminde çok iyi bir sınav verdiğini düşünüyorum" dedi.
'17 SÖZLEŞMELİ ÇİFTLİKTEN SÜT ALIYORUZ'
Çiftliğin hikayesinden bahseden Baltalı, "Önce çiftliğe ihtiyacım vardı çünkü kendi hammaddemi üretmek niyetindeydim. Daha sonra da birçok sözleşmeli çiftlikle yoluma devam ettim. Benim yaptığım işten ilham alınarak birçok çiftlik kuruldu. Bugün itibariyle, kendi çiftliğimizle beraber Antalya'dan Balıkesir'e kadar her gün 17 tane içinde sadece keçi bulunan çiftliklerden süt alıp günlük olarak işliyoruz. Çiftlikte her zaman bin civarında keçi varlığımız oluyor. Çiftlikte otomasyon sistemi var, otomatik olarak her hayvanın ihtiyacı olduğu kadar besin veriliyor. Hayvanlar için meramız var, onlar burada doğada olduğu gibi dolaşıp, otlayabiliyorlar" diye konuştu.
ÇALIŞANLARIN YÜZDE 84'Ü KADIN
Çalışanlarının yüzde 84'ünün kadın olduğunu anlatan Baltalı, "Kadın erkek eşitliğine inanıyorum. Ama tesisin çiftlik kısmında bir kadının yönetiminde üç erkek çalışıyor. Mandırada 14 kişiden 3'ü erkek, diğerleri kadın. Süt toplamadan, her türlü işe kadar kadınlar çoğunlukta. Bu isteyerek yaptığımız bir şey değil. Ama Türkiye'de kadınlar, sanırım genetik kodlanmaları nedeniyle hem çok çalışkan hem de çok azimliler. Böyle bir iş zaten kadın, anne eli istiyor. Bu herkesin yapabileceği bir iş değil" dedi.
Melis KARAKUZULU/İZMİR, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |