Köprüden önce son çıkış

Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğu günden bu yana, etnik kimlik üzerinden siyaset yapanlara itibar etmiyor, yüz vermiyor, desteklemiyor. Laik cumhuriyetin 61. yaşında, 1984 yılında başlayan PKK terörü, son 40 yılda canımızı yaktı. Polisi, öğretmeni, subayı, esnafı insanlarımız şehit oldu, ekonomiye büyük darbe vurdu. Güvenlik güçlerimiz yıllardır bitmeyen bir savaşla vatan topraklarını koruyor.

Türkler ve Kürtler aynı fırından ekmek alıyor, aynı berberde tıraş oluyor, aynı kahvede çay içiyoruz. Çocuklarımız aynı sınıflarda eğitim görüyor, aynı birliklerde askerlik yapıyoruz. Mecliste aynı sıralarda oturuyor, ülkemiz için kararlar alıyoruz. Türkiye sınırları içinde biz, dostuz, akrabayız, kardeşiz, paylaşıyor, dayanışma yapıyoruz. Birbirimize destek veriyoruz mutlu yaşıyoruz.

3 AYDA ÇÖZÜMLENİR

 Dışarıdan kirli eller uzanıyor, birliğimize kastediyor, bizi birbirimize kırdırıyor. Diyeceğim o ki, dünyaya kafa tutacak büyük bir devlet olmamız dış güçler tarafından engelleniyor. Türk birliği ile bölgede ve dünyada söz sahibi olmamızın önüne set konuluyor. Geleceğe yön verecek 5 lider ülke arasında Türkiye de gösterilirken, emperyalist güçlerce tuzaklar kurularak, yükselişimiz önleniyor.

Son dönemde, "Bahçeli-İmralı-Erdoğan-Binali" modeline karşı, "Kandil-PYD/YPG-Avrupa- Demirtaş" barışın mimarları olarak görülüyor. Ucu açık bir demokratikleşme sürecinden söz ediliyor. Apo'ya özgürlük sağlanması öneriliyor. Ev hapsinden, "umut hakkı"na kadar uzayan bitmez tükenmez istekler sıralanıyor. Terör örgütünün kongresini toplaması, silah bırakma kararı alarak uygulaması ve 3 ay içinde sorunların çözümünden söz ediliyor.

BAŞKA YOL KALMADI

Devletin istihbarat teşkilatının kontrolünde İmralı'da yapılan görüşmelerde gelinen noktadan kaçış yok. Terör örgütü üyeleri ya silahları bırakacak teslim olacak, ya da yok edilecek. 

 Türk devleti, bölücü terörü tamamen bitirme projesini kararlı tutumuyla dosta düşmana gösteriyor. Bu 3. kez, resmi olarak adı ne olursa olsun, bir barış süreci için yürünen yol, ulusun kaderinde önemli rol oynayacak.

 Türk Ulus Devleti üzerine düşen sorumlulukla ve çok dikkatli davranarak, barışın inşasına katkı sağlıyor. 

Hapislerde, dağlarda, sosyal yaşamdan uzak, kaçak göçek yaşayan terör örgütü mensupları kendi kaderlerini belirleyecek sağlıklı bir karar vermek zorundalar.

Elde silahla dolaşırken kendisini Kürtlerin kurtarıcısı gören terörist için, bugün gelinen nokta örgütü feshetme, silah bırakma, teslim olma kararları "köprüden önce son çıkış" uyarısıdır.