Devrim Kök şunları söyledi;
"Şunu herkes yeniden hatırlamalı ki; Mustafa Kemal’in önderliğinde kurulan Cumhuriyet; karanlıktan aydınlığa, dogmalardan bilimselliğe, bağnazlıktan çağdaşlığa, imparatorluktan ulus devlete ve kulluktan yurttaşlığa geçiştir. Mustafa Kemal’in önderliğinde kurulan Cumhuriyette, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılarak, kutsal dini duyguların siyasal amaçlarla kötüye kullanılmasının önüne geçmek temel yaklaşımlardan biriydi.
İşte bunu, bu durumu hazmedemeyenler, içine sindiremeyenler oldu. Bunlar çirkin yüzlerini bundan 82 yıl önce Menemen’de de göstermişti. 23 Aralık 1930'da, Cumhuriyete karşı ayaklanan gericiler, öğretmen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki'yi şehit etti. Bu, ibretle hatırlanması gereken bir olaydır. Bunu unutmadık, unutturmayacağız.
‘Kubilay', ülkemizde, gericiliğe karşı verilen savaşın simgesi olmuştur. O, Atatürk’ün daha mutlu ve daha çağdaş bir dünyayı var edecek ilke ve devrimleri için mücadele veren, ulusun Cumhuriyete sahip çıkma kararlılığının sembolüdür 1930’dan beri. Devrim şehidimiz Kubilay’ı, şehit bekçilerimiz Hasan’ı, Şevki’yi bedenen aramızdan ayrılmalarının 82. yılında da şükranla ve minnetle anıyoruz. Onların ve yine karanlıkla mücadele içerisindeyken hayatlarına kasdedilen Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı ve Abdi İpekçi gibi nice devrim şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz.
Yine bu vesileyle şunu da ifade etmek isterim ki; Atatürk ilke ve devrimlerini; yani karanlıktan aydınlığa, dogmalıktan bilimselliğe, bağnazlıktan çağdaşlığa, imparatorluktan ulus devlete ve kulluktan yurttaşlığa geçişi temel alan bir anlayışı halen içerisine sindiremeyenler mevcut. Onlar bugün de varlar. Onlar; demokrasi, çağdaşlık, bilim, eşit yurttaşlık hakkı, tam bağımsızlık, ulusal egemenlik, ülkenin bütünlüğü diyen dilleri pek sevmiyorlar. Onlar, tüm bunları söyleyenleri yarattıkları korku imparatorluğuyla baskı altında tutmak, sindirmek, susturmak, yok etmek niyetindeler.
Onlar, aydınlık bir gelecek için gerektiğinde başını bile verebilen bir Kubilay ruhunu bu toplumdan silebilecek, kazıyabileceklerini zannediyorlar. Ama böyle düşünen kim varsa yanılıyor. Mensubu olduğum Cumhuriyet Halk Partisi ve bu partinin kurduğu o Cumhuriyetin tüm erdemlerini bilenler, yüreğinde Kubilay ruhunu taşıyanlar, onların bu ülkeyi karanlığa ve kendilerinin karanlık emellerine sürüklemelerine geçit vermeyecektir."