İsmi lazım değil, meczubun biri ölmüş…
Millet o kadar kızmış ki, adam ölmüş gitmiş ama hala yürekleri soğumayanlar arkasından saydırıp duruyorlar.
Antalya’nın doğusundan bir gazeteci de çıkmış sosyal medyadan bu millete ayar vermeye çalışıyor; ‘Ayıp, ölmüş gitmiş birinin arkasından bu laflar edilir mi?’ diyor…
Bununla kalmıyor o arkadaş, ‘Ölülerinize sövmeyiniz’ hadisi şerifinden bahsedip dinen günah olduğunu söylemeye çalışıyor.
Ey benim, demokrat olacağım, birilerine yaranacağım diye çırpınan güzel kardeşim; o meczup yıllar önce bu dünyadan göçüp gitmiş Atatürk’ün, Mehmet Akif Ersoy’un, Ziya Gökalp’in, Selahattin Eyyubi’nin arkasından saydırırken de, ‘Ölmüşlerin arkasından laf edilir mi, ayıptır, günahtır’ diye onu eleştiren iki kelam etseydin ya…
Eğer o zamanlar, o meczuba da bunları yazdıysan ve ben görmediysem senden özür dileyeceğim…
Yok yazmadıysan, ‘Bu yalakalık kime?.. Kime yaranmak niyetindesin?’ diye sormak en doğal hakkım…
*** *** ***
Bu kez konumuz Antalya’nın batısından bir gazeteci…
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na şehit cenazesinde yumrukla saldıran provokatörün elleri kelepçeli polis merkezine götürülürken resmini facebook sayfasından paylaşıp, “Bu amca, öz kardeşini ve öz yeğenini PKK terörüne şehit verdi. Bugün elleri kelepçeli olarak savcılığa götürüldü… Bu görüntüyü ne yüreğimizden ne de zihnimizden silemeyeceksiniz” diye yazmış.
Oysa o ‘Amca’ dediği meczubun ne öz kardeşinin, ne de yeğeninin PKK terörüne kurban gitmediği ortaya çıkmıştı.
Peki, kimdi o gazetecinin ‘Amca’ dediği elleri kelepçeli provokatör?..
Provokatör olmanın yanı sıra resmi belgelere göre kayıtlı kuyutlu bir hırsızdı…
Şimdi bu gazeteci (!) arkadaşa soruyorum…
Eğer, bu yazıdan sonra amca dediğin o meczubun şehit askerle hiçbir akrabalık bağının olmadığını, ‘Hırsızın’ teki olduğunu öğrendiğinde, bu yazıyı yazdığına pişman oldun mu?..
Olmadığın belli… Çünkü o yazı hala facebook sayfanda duruyor…
O halde, o yazıyı yazarak kime yaranmaya çalıştın, yazdığının yanlış olduğu ortaya çıktığı halde kaldırmayıp ortalığı bulandırarak kime hizmet ediyorsun?..
O provokatöre övgüler dizdiğin yazıdan birkaç gün sonra, Kılıçdaroğlu’nun her fırsatta FETÖCÜ suçlamalarına muhatap olan turizmci işadamının hesabından yurtdışı gezisine gittin mi?..
Facebook’ta o kişinin ismini vererek teşekkür ettin mi?..
Yurtdışından ona bir ‘Rabia’ işareti çaktın mı?..
Bunu da sosyal medyadan paylaştın mı?..
*** *** ***
Doğudan ve batıdan birer gazeteciyi yazdık.
Şimdi de Antalya’nın merkezinden yazalım, eksik kalmasın…
Ama bunlar bir değil, iki değil, üç değil…
Sayıları bir hayli fazla…
Seçim oldu, bitti, şimdi belediye başkanlara ayar vermeye çalışıyorlar.
Dedikleri özetle şu;
“O adamı bu kadroya getir, bunu oraya genel müdür yap, o oraya olmadı, bunun o koltukta ne işi var?”
Ayıp olur diye düşünmeseler, belediye kadrolarının olduğu listeye istedikleri isimleri tek tek yazıp başkana verecekler.
Genel başkanların kapısında yaz, kış demeden sanki kendileri bekledi…
Adaylık sanki onlara verildi…
Kampanyaya onca parayı sanki kendi ceplerinden harcadılar…
Seçimi sanki kendileri kazandı…
5 yıl sonra bu halka hesabı sanki kendileri verecek…
Ya arkadaşlar, başkanlığı kazanan adam siyaseten boş bir adam değildir.
Vardır kendine göre bir hesabı, kitabı, dengesi…
İttifakların olduğu bir sistemde, koltuklara gelenlere şaşırmamak lazım.
Başkanları rahat bırakın da, işlerine baksınlar…
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |