. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın askerlik konusunda tepki gösterdiğini de belirten Kılıçdaroğlu, “Sen çocuğuna, valinin gözetiminde 21 gün askerlik yaptırırken hoştu da, milletin çocuğuna gelince ağrına mı gidiyor?” diye seslendi.
İBRAHİM TATLISES
Kılıçdaroğlu, konuşmasının başında İbrahim Tatlıses'in uğradığı saldırı ile ilgili üzüntüsünü belirtti ve şunları söyledi:
"GÜZEL TÜRKÜLERİNİ UMARIM YİNE HEP BERABER DİNLERİZ"
“Dün vahim bir olay oldu. Sanatçılara her zaman değer veren bir anlayışa sahibiz. Sayın İbrahim Tatlıses, bir saldırıya uğradı. Dün hekimi ve oğlunu aradım. Hayati tehlikeyi büyük ölçüde atlattığını ama tek tarafına felç indiğini ifade ettiler. Umuyorum sağlığına kavuşur ve biz güzel türkülerini yine hep beraber dinleriz.”
JAPONYA DEPREMİ
Yaşanan deprem felaketi dolayısıyla Japon halkının acılarını da yürekten paylaştıklarını ifade eden CHP lideri, "Japonya’da yaşanan felaketin sonuçları henüz tam ortaya çıkmış değil. Bütün Japon halkının acılarını yürekten paylaşıyoruz. Onlarla tarihsel ve köklü bir ilişkimiz var. Bu ilişki bundan sonra da devam edecektir. Onların acıları aynı zamanda Türk halkının da acısıdır. Onlara selamlarımızı ve saygılarımızı gönderiyoruz. Vanlılara da yaşanan deprem nedeniyle geçmiş olsun diyorum. Can kaybı olmaması en büyük arzularımızdan biridir," diye konuştu.
BEDELLİ ASKERLİK
Başbakan’ın askerlik konusunda tepki gösterdiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Sen çocuğuna, valinin gözetiminde 21 gün askerlik yaptırırken hoştu da, milletin çocuğuna gelince ağrına mı gidiyor? Üniversite öğrencileri, yaz tatillerinde gidip askerlik yapacaklar. Bu nereden oluyormuş! Senin dünyadan haberin yoksa günah bende mi? Senin işin gücün itiraz etmek. Üretecek bir şeyin kalmadı ki zaten,” diye konuştu.
“SENİN AYAKLARIN YERDEN KESİLDİ”
Başbakan Erdoğan’ın, aile sigortasını eleştirmesi konusunda “Ailenin de, kadınların da derdini çok iyi biliriz,” diyen Kılıçdaroğlu “Ben Diyarbakır’da, çocuğuna kahvaltı veremedi diye intihar eden kadının dramını bilirim, sen bilmezsin, duymazsın. Senin ayakların yerden kesildi. Sen ve yandaşların artık dört çekerli ciplere biniyorsunuz. Sen kim, ailenin derdini bilmek kim,” dedi.
"AVRUPA PARLAMENTOSU, KAYGIYLA İZLİYOR"
Gazeteci tutuklamalarının Avrupa Parlamentosu’nda da kaygı uyandırdığını belirten CHP lideri, Parlamentonun 9 Mart 2011 tarihli raporunun temel noktalarında güçler ayrılığı dengesine vurgu yapıldığını belirtti ve öteden beri 'Reform denilen anayasa değişikliği gerçekleşirse, yargıyı yürütmenin eline verirsiniz' dedik. Şimdi uyandılar ve raporlarına yazıyorlar. Biraz geç oldu ama gene de uyanmaları iyidir. AKP, toplumu geriye götüren, statükocu, yoksulluğu arttıran, yoksulların onuruyla oynayan bir AKP'dir. Artık bunu gördüler," dedi.
“YANDAŞ MEDYA, RECEP BEY’İ YERLERE GÖKLERE SIĞDIRAMIYOR”
AKP’nin gazeteciler ve basınla ilgili 3 önemli açılım yaptığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Gazetecilerin elinden yıpranma payını aldılar. İkinci olarak, baskıyı arttırdılar. Yazı yazdırmadılar, manşet attırmadılar. Üçünü açılımları ise, yandaş medya yaratmaları oldu. Recep Bey ne derse, Onu yerlere göklere sığdıramıyorlar. Bunların dedikodu makinesi televizyonları da var. Sabahtan akşama CHP’yi çekiştiriyorlar,” diye konuştu.
"BU KADAR HAYATTAN KOPUK BİR SAĞLIK BAKANI OLABİLİR Mİ?"
Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, 14 Mart Tıp Bayramı’nda yürüyüş yapan doktorların derdiyle ilgilenmek yerine, ellerinde taşıdıkları ‘Che’ pankartlarından bahsetmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, “Bu kadar hayattan kopuk bir Sağlık Bakanı olabilir m? Sağlık alanın da çalışanın da, hastanın da yapması gereken AKP’ye sırtını dönmektir," dedi.
Kılıçdaroğlu, atanamayan öğretmenlerle ilgili ise, “Öğrenci, öğretmen, okul, okuyamayan çocuklar, çift eğitim yapan okullar var. Eksik olan ise siyasi irade. O siyasi irade AKP’de değil CHP’de var. Bunlar ekonomiyi yönetemedikleri gibi, milli eğitimi de yönetemiyorlar,” dedi.
“ENGELLİ VATANDAŞLAR EVE HAPSOLAMAYACAK”
Engelli vatandaşlara, hak ettikleri bütün hakları vereceklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Kamunun sağladığı, yasaların zorunlu kıldığı ve AKP tarafından bilinçli olarak kullandırılmayan kadrolarını kullandıracağız. Engelliler eve hapsedilmeden, alın teriyle çalışacak ve kentte rahat gezecekler,” diye konuştu.
“AKARYAKIT YOLSUZLUĞUNUN HESABINI ÖNÜMÜZDEKİ GRUP TOPLANTISINDA VER”
Başbakan Erdoğan'ın partisinin 13 Şubat 2007 tarihli grup toplantısında 'akaryakıt yolsuzluğunu' anlattığını belirten CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Bir başbakan, kendi grup toplantısında 18 milyar dolarlık akaryakıt kaçakçılığından bahsedip bunun hesabını soramıyor. Hangi el, petrol ithal eden 31 ülkeden gelen kayıtları, müfettişlere vermedi? Sen başbakansan bunun cevabını ver. Onlar unutulur sanıyor ama bizim hafızamıza kazındı. Çünkü yolsuzlukla mücadele edeceğiz. Önümüzdeki grup toplantısında bunun yanıtını ver. Yanıtını vermezsen milletten özür dile,” dedi.
“RÜŞVET TOPLANAN DEFTER, RECEP BEY’İN ÖNÜNDE DURUYOR”
Önceden camilerde yapılan yolsuzlukları sorduğunu ve Başbakan Erdoğan’dan yine cevap alamadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Dün de kendisine Kayseri’de rüşvetleri toplayan kişinin, rüşvetleri kaydettiği defterinin bir fotokopisini gönderdim. O defter, Recep bey’in önünde duruyor. ‘Benim haberim yok’ diyemez. O kişiyi de Silivri’ye götürdüler. O da Ergenekoncuymuş diye. Silivri’ye götürme nedeni, rüşveti kapatma isteği. Bizim bunları bilmediğimizi sanıyorlar. Yapacağı şey, iki tane mülkiye müfettişi görevlendirmek. Bir savcı da, soruşturmayı yürütürken bu el defterini nasıl görmüyor? Bu rüşvet toplayan arkadaş da, belediyenin mührü de var. Mühür bir belediyenin namusudur. Onunla rüşvet toplanır mı? Sonuna kadar takip edeceğiz.”