İnternet sitesine 3 video koyulduğunu belirten CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
“Arkasından Ergenekon terör örgütünün üyesi olmaktan Odatv basıldı. Kendisi Soner Yalçın. Kaya gibi adam. Ödün vermez bu adam. Çalışır, üretir, kalemini satmaz, besleme değil, yandaş değil, onurlu duran bir kimliği var. İnternet sitesi de öyle.Eğer hortumcu olsaydı sırtı sıvazlanırdı, yandaş olsaydı sırtı sıvazlanırdı. Onurlu, dik duran, kalemini satmayan bir gazeteci. Siz onu arama yaparak susturacağınızı sanıyorsanız, yanlış yere çarptınız. Onun soyadı Yalçın, kaya gibi durur. Bizim de her türlü desteğimiz onun arkasında.”
-“NEREDE BU ÖRGÜT? GİDECEĞİM ÜYE OLACAĞIM”-
Ergenekon soruşturması kapsamında yapılan tutuklamaları hatırlatan CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
“Ergenekon terör örgütüne üye olmak, ben merak ediyorum ya. 3 yıldır devam ediyor ama örgüt üyeliğine istediğini zaman gidip üye olabiliyorsunuz. Nerede bu örgüt? Gideceğim, üye olacağım. Bunlarda akıl mantık yok. Bunlar için hukuk diye bir kavram yok. 'İstediğimi tutuklarım ve istediğim yargıca da düşürürüm. İstediğim kararı vermezse yargıcı değiştiririm. Değiştirdikten sonra istediğim adamı tutuklarım'. Şimdi yeni bir versiyonu başlayacak. Bu davalar gelince 'mahkeme diyecek, hakimleri atarım, arkadaşlar dava geliyor, kararı nasıl vereceğinizi bilirsiniz'.”
-“HADİ CANIM SENDE KİMSİN SEN DERS VERMEYE KALKIYORSUN”-
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün tavrını da eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
“Sayın Cumhurbaşkanı hukuk konusunda çok duyarlı, öyle söylüyor. 'İçeridekiler salıverilmesin diye imzaladım' diyor. Sayın Cumhurbaşkanı madem hukuk konusunda bu kadar duyarlısın hülle ile Anayasa Mahkemesine yargıç tayin edilirken elin nasıl vardı da o kalemi alıp imzaladın? Anayasa Mahkemesine hülle ile hakim tayin edeceksiniz. O Mahkemenin Başkanı bile bunu içine sindirecek, sonra kalkacak Yargıtay ve Danıştay’a ders vermeye kalkacak. Hadi canım sende kimsin sen ders vermeye kalkıyorsun?”
-“DOKUNULMAZLIĞIMIZI KALDIR, ARKADAŞ”-
Partisinin grup toplantısından Başbakan Erdoğan’a, “Dokunulmazlığımızı kaldır” diye seslenen CHP Genel Başkanı, "Başbakan’a sesleniyorum. Yargını kurdun, medyanı kurdun, iş dünyanı kendine göre oluşturdun. Senden bir şey istiyorum, bizim dokunulmazlığımızı kaldır arkadaş. İstemiyoruz dokunulmazlığı" dedi.
-“BİZİ TUTUKLAYABİLİRLER, HER TÜRLÜ BEDELİ ÖDEMEYE HAZIRIZ”-
“Demokrasinin bu kadar kirlendiği, yargının bu kadar kirlendiği bir ortamda hiçbir CHP’li milletvekili dokunulmazlık zırhına bürünmek istemiyor” diye seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Senin savcıların, senin yargıçların bize uydurma suç üretebilirler. Bizi tutuklayabilirler. Hepsini göze aldık. Senin dokunulmazlığın kalsın, bizim dokunulmazlığımızı kaldır. Biz bu ülkeye demokrasiyi ve özgürlüğü getirmek için her türlü bedeli ödemeye kararlıyız. Gazeteleri, televizyonları susturacaksın ve biz dokunulmazlığımız var diye gezeceğiz. Bu bizim içimize sinmiyor arkadaşlar, onların içine sinebilir. Artık sana beraat karar verecek yargıçlar var senin emrinde. Biz onu biliyoruz.”
-“KENAN EVREN’DEN SİLAH ALDIN MI?”-
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya'nın, Kenan Evren’in avukatlığını yaptığının ortaya çıktığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “İyimaya, para almadığını söyledi. Para almadım demiş, bu daha büyük bir ayıp demek ki gönül birliği var” dedi. “Benim merak ettiğim bir şey var. Para almadı ama tabancı aldı mı, almadı mı” diye soran CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Bir darbeci ne verir, tabanca verir. Para almadı güzel, tabancı alıp almadığını merak ediyoruz” diye konuştu.
-“MÜSLÜMAN KADINLARA TECAVÜZ EDİLİRKEN, SEN AMERİKALI ASKERLERE BAŞARILAR DİLEDİN”-
Başbakan Erdoğan’ın, Tunus ve Mısır’a yönelik yaptığı konuşmaları hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Irak’ta Müslüman kadınalara yapılan tecavüz varken sen yaptın, senin derdin neydi o zaman, niye çıkıp dertlenmedin. Amerikalı askerler Müslüman kadınlara tecavüz ederken sen Amerikalı askerlere başarılar diledin. Başarıyı sen neye göre diliyorsun” dedi.
-“SENİ GÖLGENDEN DAHA YAKIN TAKİP EDİYORUZ”-
“Şimdi kalkmışsın yüksek perdeden atıyorsun” diyen CHP Genel Başkanı, “Sanıyor ki biz bunları unutacağız. Seni gölgenden daha yakından takip ediyoruz Sayın Başbakan hiç meraklanma sen” dedi.
-BAŞBAKAN’A KAYNAK YANITI-
CHP Genel Başkanı, kaynak konusunda Başbakan Erdoğan’a, “Ben kaynak benim derken bilinçli söyledim. Sen hortumları yandaşlara bağladın. Hortumcuları kesecek olan benim” diye karşılık verdi.
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Dolmabahçe’de son tutuklamalarla ilgili Sayın Genelkurmay Başkanı ile mahkemenin savcısı görüştüler. Biliyorsunuz değil mi, Sayın Erdoğan mahkemenin savcısı. Siz bu görüşmeye yargı bağımsızdır diyebilir misiniz” diye sordu.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Balyoz davası kapsamında komutanların tutuklanmasına değindi. Uzun zamandır darbe edebiyatı yapıldığını belirten CHP Genel Başkanı, “Toplanıyormuş insanlar, darbe planları yapılıyormuş. Kimse soruşturma açma demiyor ama yan yana gelmeyen hayatta yan yana gelmemiş insanları aynı potanın içine koyup biz bunları nasıl bu potada eritir ve baskı uygularız anlayışı ile çıkarsanız olmaz” dedi.
-DOLMABAHÇE’DEKİ GÖRÜŞME-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in, Dolmabahçe’de yaptığı görüşmeyi hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
“Dolmabahçe’de son tutuklamalarla ilgili Sayın Genelkurmay Başkanı ile mahkemenin savcısı görüştüler. Biliyorsunuz değil mi, Sayın Erdoğan mahkemenin savcısı. Siz bu görüşmeye yargı bağımsızdır diyebilir misiniz? Bugün de telkin de buluyor, ‘yargının işine müdahale etmeyelim’. Sen müdahale etmeyelim diyorsun, eyvallah. Doğru bir laf. Peki senin milletvekilin yazı yazıp dava açma diyor, sen o milletvekiline ne yaptın, senin bakanın Erzurum’a telefon edip bu tutukladığınız insanları serbest bırakıp dediğin zaman aklına gelmedi mi, siz niye müdahale ediyorsunuz diye sormak. Sevsinler senin ileri demokrasini. Biz bunun arkasını bırakmayacağız.”
-“AFRİKA’DAKİ ESİR KAMPI”-
Mahkemede tutuklama kararında kapıların kapanmasına da gönderme yapan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
“Sayın savcı ile görüşmeler oldu. Çağırıyorlar. Ne zaman çağırsalar herkes gidiyor mahkemeye, kaçan göçen yok. Birden bire 100 küsur kişiye tutuklama kararı veriliyor. Tutuklama karar verdiniz. Tutuklunun avukatına söz verilmiyor. Ve arkadan bağırıyor, değerli yargıcımız, tarafsız yargıcımız kapıları derhal kapatın diyor. Afrika’da esir kampındalar çünkü. Böyle bir anlayış olabilir mi? Böyle bir hukuk düzeni olabilir mi? Adam başka bir yerde, buyurun ben geldim diyor. Kaçan yok. Siz hangi gerekçe ile insanları tutukluyorsunuz. Yarın bunlar beraat etti diyelim, çünkü belgelerin büyük bir bölümünün sahte olduğu ortaya çıktı. Teğmen kardeşimiz vardı ya bilgi yükleme, 'sehven yaptık' diyor. Merak ediyorum, onu sehven yaptılar, asıl kimin için yapacaklardı? Asıl araştırılması gereken soru bu, teğmenin ki sehvendi demek ki başka bir için niyetlendiniz oraya düştü. Biz bu olayın takipçisi olacağız."
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |