Kılıçdaroğlu ile sürpriz görüşme

Siyaset kazanı Ankara’da kaynıyor ama yaydığı sıcaklık 81 şehirde de hissediliyor.

Partiler, yerel seçim ve başkanlık seçimi üzerine derin siyaset yapıyor. Belediye başkanlarının görevden alınmaları, dış politikada yaşananlar, bu politikaların Türkiye’ye etkileri, Zarrab’ın söyledikleri, ortada dolaşan dekontlar, siyasilerin ağıza alınmayacak küfürleri ortalığı kasıp kavuruyor…

Yerel seçimler mi önce yapılacak, başkanlık seçimi mi?.. Yoksa hepsi birden tek tarihte ve erken seçim mi olacak?..

Partiler bir cenk tarihi belirlenene kadar tabi ki boş durmayacak…

Ben bu yazıda genel siyasetten ziyade Antalya siyaseti üzerine birkaç kelam etmek istiyorum.

Siyaset orduları cenk alanında karşılaşmadan önce, partiler de kendi iç hazırlıklarını yapmak zorunda…

AKP’de bu işlerin nasıl yürüdüğü belli…

Öyle, ‘Ben adayım’ diyerek ortalıkta dolaştırmıyorlar insanları…

Adayları belirleyen bir mekanizma devreye giriyor ve tek aday, tek liste ile ortaya çıkılıyor.

Kavga, gürültü yok…

Kol kırılıyor, yen içinde kalıyor.

Antalya’da yine öyle olacağı kesin…

Bugün yazacağım konu; İl kongresi için sayılı günler kala Antalya CHP’de neler olduğu…

“Parti içinde ve seçim döneminde, partim adına bu siyaseti en iyi ben komuta ederim” diyen il başkanı olmak için sahaya çıkıyor.

Antalya’da, ‘Ben iyi yönetirim’ diyenlerden adı geçenler kimler?..

Mevcut başkan Mustafa Erdem, Muratpaşa eski İlçe Başkanı Ahmet Kumbul, CHP eski Milletvekilleri Nail Kamacı, Tuncay Ercenk,  Ziraat Odası Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer ve partinin emektarlarından Kamil Yıldırım…

Bunlar bilinenler…

CHP tabanı, kongre sürecinin kavgasız, gürültüsüz geçmesini istiyor.

Ama bu mümkün mü?..

Mümkün…

Uzlaşı ile mümkün…

Yoksa, iki haftalık sürede, yapılan kulislerde CHP adına siyaset biraz daha kirlenecek, iftiralar, çamurlar atılacak, küslükler kangren haline gelecek ve parti de bundan zarar görecek.

Sanıyorum bunu genel merkez de böyle düşünmüş olacak ki, önemli bir adım atıldı.

Bana gelen bilgi şu; genel merkez bir aday üzerinde uzlaşma istiyor.

Bunu kimden istiyor?..

Adaylardan olduğu kadar, bu adayların arkasındaki güç odaklarından… Yani onları destekleyen partili unsurlardan…

Kim partideki bu güç odakları?..

Bildiğim kadarıyla bazı belediye başkanları ve milletvekilleri…

Ümit Uysal daha önce sürece karışmayacağını söyledi…

Ancak, bu söyleme rağmen, Konyaaltı yönetim listesine Muratpaşa Belediyesi ile yakından ilintili iki kişinin nasıl girdiği ise muamma…

Dahli var mı, yok mu bilemem ama listede şık durmadı…

Muhittin Böcek sadece sürece karışmayacağını söylemekle kalmadı, Konyaaltı ilçe kongresine hiç dahli olmadı. Zaten bir gazeteciye de, ‘İstesem sonuç böyle olmazdı. Karışmadım’ dedi. Böcek’in il kongresi için de aynı yolu izleyeceği, sürece karışmayacağı anlaşılıyor.

Turgay Genç’in küçük küçük müdahaleleri konuşuluyor. Etkisi olur, olmaz bilemem…

Ancak, vekillerin büyük bir bölümünün adayı var.

Yani kıssadan hisse, herkes kendi oyuncusunu sahneye sürmek istiyor.

İyi ama bu da partide ayrılığı, küslüğü getiriyor.

Yapılması gereken bir aday üzerinde uzlaşı…

Yoksa ortalıklarda dolaşan bu sözler adayları yıpratıyor:

‘O yetersiz’, ‘Bunun ablası şu kurumda çalışıyor’, ‘Onu diyenin eniştesi de şurada çalışmıyor mu?’, ‘O aslında iktidara yakın insanlardan nemalanıyor’, ‘O iki kelimeyi bir araya getiremez”

Bu sözlerin üzerine, o şunun, bu bunun adamı dedikodularını da eklerseniz, işin içinden çıkmanız mümkün değil…

Benim duyumum, mevcut il başkanı Mustafa Erdem’in Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’dan geçtiğimiz pazartesi günü için randevu aldığı, Mesut Yılmaz’ın oğlunun cenazesi nedeniyle görüşmenin salı günü Ankara’da gerçekleştirildiği yönünde…

Görüşmede ne oldu derseniz, o iki kişinin arasında sır ancak, benim kulağıma gelen Mustafa Erdem’in Kılıçdaroğlu’na şunları söylediği;

“2019’un çok önemli olduğunu biliyorum. İl başkanlığına talibim. Belediye başkanlığı dahil hiçbir yere aday olmayacağım. Antalya’da da 2019’dan güçlü bir şekilde çıkmak istiyoruz. Büyükşehiri de almak istiyoruz.”

Peki, Kılıçdaroğlu ne demiş…

“Çalış o zaman”…

Bu, genel başkanın, ‘Genel merkezin adayı sensin’ anlamına gelir mi?..

Sanmıyorum ama bir uzlaşı yolu aranırsa, en şanslı isimlerden birinin Mustafa Erdem olma ihtimali yüksek…